Son Güncelleme: 17 Temmuz 2017 17:02 Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mecliste yaşananlara ilişkin, “Dünyada örneği pek görülmemiş şekilde Yüce Meclisin bombalanmasına rağmen o gün sabaha kadar ölümü göze almak suretiyle Meclisi terk etmedik. 83 milletvekiliyle birlikte o gün Mecliste sabaha kadar kaldık” dedi.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin Meclis tanığı Uslu, darbe girişiminin olduğu gece Mecliste yaşananları AA, İHA, DHA, AHaber, NTV, CNNTÜRK, HABER TÜRK, TGRT, Kanal 24 ve Tv Net anlattı.

İlk başta darbe girişimine ihtimal vermediğini anlatan Uslu, ilerleyen saatlerde Genelkurmayın önündeki yoğun ambulans trafiği ile uçakların alçaktan uçması, bomba seslerinin gelmesi ve İstanbul’da köprünün kapatılması gibi farklı fotoğraf karelerini yan yana getirdiklerinde bir alçak darbe girişimi ile karşı karşıya oldukları gerçeğiyle karşılaşmış olduklarını bildirdi.

“83 milletvekiliyle birlikte o gün Mecliste sabaha kadar kaldık”
“Türkiye’nin koşulları son derce ağırken, etrafında Türkiye’ye karşı derin ve karanlık ittifaklar oluşmuşken, içeride bazı satılmışların Türkiye’yi mecalsizleştirecek çabalara destek oluyor olmasının” ayrıca üzüntüsüne vesile olduğuna dikkati çeken Uslu, “Dünya da örneği pek görülmemiş şekilde Yüce Meclisin bombalanmasına rağmen o gün sabaha kadar ölümü göze almak suretiyle Meclisi terk etmedik. 83 milletvekiliyle birlikte o gün Mecliste sabaha kadar kaldık.” ifadesini kullandık.

Meclisin bombalanması sırasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuşma yaptığını ve kendisinin de arkasında olduğunu hatırlatan Uslu, Bozdağ’ın konuşması sırasında Meclise bombanın düştüğünü ve TBMM Genel Kurulunda yoğun bir barut kokusu ile toz bulutunun oluştuğunu bildirdi.

Uslu, “Buna rağmen biz, Meclisin bombalanacağını düşünmemiştik ama o gün oradan çıkabileceğimiz konusunda hemen hemen herkeste bir ortak kanaat oluşmuştu. Hiç korkmadık. Cenabı Hak, korkuyu içimizden sildi, aldı. Sabaha kadar Mecliste kaldık. Çalışmaları sığınaktan izleme ve sürdürme kararı aldık. Meclis Başkanı, bakanımız dahil olmak üzere bütün milletvekillerimiz sığınaktaydık.

Oğlum ve büyük kızım Meclise çok zor koşullarda gelmişlerdi. O gün sabaha kadar bizimle beraber kaldılar. Bana birkaç günlük ilaç getirmişlerdi. Yerde oturmak için sandalyeler yeterli değildi. Karton kutular bulduk onları paylaştık. Telefon şarjlarımızı paylaştık. Her şeyi paylaştık. Umutlarımızı, heyecanlarımızı paylaştık.”

– “Dünyada örneği pek görülmemiş şekilde Yüce Meclisin bombalanmasına rağmen o gün sabaha kadar ölümü göze almak suretiyle Meclisi terk etmedik. 83 milletvekiliyle birlikte o gün Mecliste sabaha kadar kaldık”

– “Uzun süre darbelerin ve muhtıraların, ağır bedelini ödemiş bir sendikacı, yurttaş olarak, bu darbelerin aslında Türkiye’yi onlarca yıl geriye götüren bir girişim olduğunu biliyorum”