Türk Tarım Orman Sen Şube Başkanı Necati Gül, yeni göreve başlayan kişilere bir sendikanın üyelik formunun göreve başlamak için mecburi evrak diye imzalatıldığını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatlarında çalıştırmak üzere 657 sayılı Kanunun 4/b statüsünde personel alımı yaptığını hatırlatan Gül, “Bu personellerin yaklaşık 5.000 kişisini orman işkoluna, 2.300 civarındaki kişisini ise tarım işkoluna olmak üzere taşra teşkilatlarında göreve başladı” dedi.
Göreve başlayan bu şahıslara hayırlı olması temennisinde bulunmak için ziyaretlerde bulunduğunu ifade eden Gül, “Tabii ki hepsine ulaşamıyoruz. Hızlı bir şekilde sahaya indiler. Ulaştığımız arkadaşlarla hasbihal ediyoruz. Sivil hayattan ve mevcut durumlarını ortaya koyuyorlar. Sevinçlerini, umutlarını, geleceğe bakışlarını, sıkıntılarını ve dertlerini paylaşıyorlar. Yurdum insanı, içten ve samimiler. Kolay değil yeni bir hayata başlamışlar. Aslanın ağzında olan işe kavuşmuşlar. Anadan ve babadan harçlık almayacaklar. Tabiri caizse ağızları kulaklarında. Bir süre sonra konuyu sendika ve sendikacılığa getiriyoruz. Sonuçta ise büyük çoğunluğunun bir sendikaya üye yapılmış olduğunu öğreniyoruz. Bizlerin ulaşamadığı, fakat o sendikanın nasıl ulaştığını öğrenmek istediğimizde, iki işkolunda da ne yazık ki cevap aynı” diye konuştu.
Yeni işe başlayan kişilere sendika seçiminde yönlendirme yapıldığını kaydeden Gül, konu ile ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Üç arkadaşın verdiği cevap çok ilginçti. Bir arkadaş ” sendika üyelik formu, sözleşme yapıp göreve başlamak için mecburi evrak” dedi.
İkinci arkadaş, ” kesinlikle o sendikaya üye olmama nasihatı almış ve kendisine söz vermiştim, benim fikrim de belli zikrim de, lakin hiçbir organik ve inorganik bağım olmayan o sendikaya üye olmak zorunda kaldım. Form doldurulmuştu, sadece imza attım, kendisine verdiğim sözü tutamadım” dedi.
Üçüncü arkadaş, ” abi sendikaya üye olduğumu sonradan öğrendim, bana bir çok evrak imzalattılar, meğer imzaladığım evraklardan biri de sendika üyelik formuymuş” dedi.
Diğer bir çok arkadaşın söylediklerini burada tek tek yazsam sayfalar dolusu yazmam gerekir. Şimdi söz konusu malum sendika çalışma yaptı tarım ve orman işkolundaki arkadaşlarımız bu sendikaya üye oldu değil mi? Malum sendikaya sorsak, tabii ki bu anlatılanları kabul etmeyecek, belki de bize iftira atıyorsunuz diyecekler. Hadi biz size inandık, Allah bunları görmüyor mu? O’ nu nasıl kandıracaksınız. Devletin makamını ve imkanını kullanıp, “sözleşme” ön kabulünden kaynaklı mağduriyetten yararlanıp heyecan ve umutla başlayan ilk adımı, korku ve ümitsizliğe sevk etmeye hakkınız var mı?
Bütün personel sizin üyeniz olsun. Batsın bu mantıkla yürüyen sendikacılık, yerle yeksan olsun yetkinlik. Yeter ki devlete ve milletimin insanlarına zeval gelmesin. Devlet memuru imajı yok olmasın; memurun onuru kırılmasın. İnsanlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarına olan güveni, geleceğe olan inancı, memurlara ve kendisine olan saygısı sarsılmasın; hayallerine, ilkelerine, fikirlerine, ülkülerine ve azimlerine ket vurulmasın.Yeter, her şey sendika değil bilin artık” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.