Son Güncelleme: 24 Haziran 2016 11:51 Anadolu Gençlik Derneği Çorum Şubesi Başkanı Bekir Uyanık, İsrail ile anlaşma yapmanın hiçbir gerekçesi olmayacağını belirterek konu ile ilgili açıklama yaptı.
Uyanık, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi;
“Mübarek bir zaman dilimindeyiz. İnsanlara bir hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı Ramazan ayındayız. Dünyanın her yerinde, varlıklı ya da yoksul, mazereti olmayan tüm Müslümanların oruç tuttuğu, akşam ezanı ile birlikte iftar ettiği günlerdeyiz.
Doğuda Endonezya’dan, batıda Fas’a kadar uzanan İslam coğrafyasında besmele ile oturulan iftar ve sahur sofraları kuruluyor, teravihler kılınıyor, Ramazan bereketi yaşanıyor.
Diğer taraftan İslam coğrafyasının birçok bölgesinde çatışmalar, patlamalar, karmaşa ve belirsizlik son bulmuş değil. İftar ve sahurlarını sokaklarda, çadırlarda bir lokma ekmek ve bir bardak su ile yapan kardeşlerimiz var.
Efendimiz, müjdecimiz, kurtarıcımız Hazreti Muhammed (sas) şöyle buyurmuştur:
‘Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. O’na zulmetmez ve O’nu zalime teslim etmez. Kim kardeşinin yardımında bulunursa Allah da ona yardım eder. Kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir.’
Biz Müslümanlar hangi renkten, ırktan ve dilden olursak olalım bir kardeşler topluluğuyuz. Bir binanın duvarlarındaki iç içe geçmiş taşlar gibi sarsılmaz bağlar oluşturmak inancımızın gereğidir.
Bizim için İstanbul, Edirne, Bursa, Konya, Diyarbakır, Urfa ne ise Bağdat, Şam, Beyrut, Tahran, Kahire de odur.
Bizim için Mekke ve Medine nasıl mukaddes beldelerse aynı şekilde Filistin toprakları ve Kudüs de mukaddes beldelerdir.
Efendimiz (sas), ilk kıblemiz olan ve işgal altındaki Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa için hepmize bir mükellefiyet yüklemiştir:
‘Mescid-i Aksa’ya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamaz iseniz kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin’’ buyurmuşlardır.
Elbette burada zeytinyağı bir semboldür. Efendimiz(sas) henüz o zaman için fethedilmemiş Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın önemini bildirmek bu hadisi beyan etmiştir.
Zeytinyağı bir semboldür. Bize düşen tarih boyunca vahyin ve tebliğin merkezi olmuş bir beldeye sahip çıkmaktır.
Evet, bugün Kudüs ve Filistin işgal altındadır. İsrail’in işgali altındadır. Emperyalizmin hesabına çalışan tüm yayın organları ve merkezler Müslümanlardan bu işgali unutmalarını istemektedirler.
Bizden Filistin ve Kudüs davamızdan vazgeçmemizi istemektedirler.
Bizden Mescidi-i Aksa’ya kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı göndermemizden vazgeçmemizi istemektedirler.
Bizden ilk kıblemize sahip çıkmaktan vazgeçmemizi istemektedirler.
Bizden Batı Şeria’da ve Gazze’de İsrail namlularının ucunda yaşayan Filistinli kardeşlerimizden vazgeçmemizi istemektedirler.
Ve bizden İsrail’in Mavi Marmara saldırısını, dokuz şehidimizi ve İsrail’in şehit ettiği on binlerce Müslüman’ı unutmamızı istemektedirler.
Bugün işgalci İsrail’in bir Milletvekili, Siyonist Birlik Partisi’nin milletvekili Ksenia Svetlova İstanbul’a geliyor. Biz soruyoruz bu ziyaret Mavi Marmara şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaz mı?
26 Haziran Pazar günü, Gazze’ye uygulanan abluka kaldırılmadığı halde Avurpa’da bir şehirde işgalci İsrail Başbakanının özel temsilcisi Joseph Ciechonover ile masaya oturulacak. Biz soruyoruz bu Filistinli Müslümanların ve tüm İslam coğrafyasının kalbinde bir yara açmaz mı?
Biz Müslüman’ız, bir kardeşler topluluğuyuz ve üzerimize düşen uyarı vazifesini yapıyoruz.
Bugün Irak’ı karıştıran, Suriye’yi karıştıran, ırkçılık ve mezhepçiliği kışkırtan, İslam coğrafyasındaki kardeş kavgasını körükleyen güç Siyonizm’dir.
İsrail ile anlaşma yapmanın hiçbir gerekçesi olamaz.
Ankara, bu coğrafyada barışın tesisi için elbette Şam ile Bağdat ile Tahran ile Kahire ile Beyrut ile bir masa etrafında oturup anlaşmalıdır. Ancak birbiriyle komşu her Müslüman ülkeyi birbirine düşüren İsrail ile anlaşılacak bir husus yoktur.
Bu milletin ne vicdanı, ne inancı, ne de kimliği böyle bir anlaşmayı kabul edemez.
Biz, huzur ve barışı getirecek adımları, İsrail ile bir ve beraber olmakta değil, İslam ülkeleri ve ezilen diğer ülkelerle birlikte olmakta görüyoruz.
Allah şahittir ki şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamak için, üzerimize düşen uyarı vazifesini yaptık.
Allah tüm Müslümanlara istikamet üzere yaşamayı ve can emanetini de bu halde teslim etmeyi nasip etsin.
Allah bu mübarek Ramazan ayında başımızı önümüze eğdirmesin.
Allah bu mübarek günleri herkes için bir hidayet vesilesi kılsın.
Allah bu mübarek günleri kardeşlik, barış ve huzur vesilesi kılsın.”