Son Güncelleme: 18 Ocak 2017 11:25 Eğitim-Bir-Sen Çorum 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Erdoğan, insan odaklı kadim bir medeniyetin mensubu olduklarını belirterek, “Ülkemizi ilim, irfan, hikmet ve adalet ekseninde inşa edebilirsek, büyük bir krizle boğuşan insanlığa ve medeniyet krizi yaşayan dünyaya çıkış yolu gösterebiliriz. Bu da iyi bir eğitimden, eğitim sisteminden, müfredattan geçmektedir” dedi.
Hasan Hüseyin Erdoğan, kuruluş yıllarında birçok zorlukla karşılaşan ve sıkıntı çeken Eğitim Bir Sen’in genel yetkili sendika olarak bugün 400 bini aşkın üyeye ulaştığını, eylemleri, yaptığı bilimsel çalışmalar ve etkinlikleriyle hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda ses getiren bir sivil toplum kuruluşu haline geldiğini ifade ederek, “Bugünlere gelmemizde emeği, katkısı olan, çaba harcayan, bedel ödeyen herkese teşekkür ediyorum. Üst üste koyduğumuz tuğlalar esere dönüştü. Bu eser Türkiye’nin bütün renklerini barındırmaktadır” şeklinde konuştu.
15 Temmuz darbe ve işgal girişimi sırasında destansı bir mücadele veren milletimizle kol kola meydanlara ilk çıkan teşkilat olduklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sendikal anlamda hiçbir başarısı olmayanlar, kazanım elde edemeyenler manipülasyon yapmaya, suyu bulandırmaya devam ediyorlar. Milletimiz de, eğitim çalışanları da gerçekleri biliyor. Yaptıklarımız ortadadır. Sendika olarak, sorunlu gördüğümüz alanlarla ilgili çözüm önerileri sunmaya, temsil ettiğimiz eğitim çalışanları için kazanım elde etmeye, sorunların çözümüne katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
Eğitimde Reform Yapılması, Nitelikli Gençlerin Yetişmesi Açısından Gereklidir
Kendi sorunlarını bile çözemeyen bir eğitim sistemine sahip olduklarını dile getiren Erdoğan, “Hazır yeni müfredat çalışması gündemdeyken, eğitim sistemini sil baştan yapılandırmak için herkes katkıda bulunmalı, bu işin bir an evvel tamamlanması için yetkililer üzerlerine düşeni yapmalıdır. Eğitim sisteminde reform yapılması, sorun çözme kabiliyetinin yükselmesi, sistem kurma özelliğinin kazanılması, nitelikli gençlerin yetişmesi açısından gereklidir. Bu durum, güçlü ve adil bir ekonomik sistemin, sosyal güvenlik sisteminin, sağlık sisteminin ve uluslararası ilişkiler sisteminin kurulmasında doğrudan etkili olacaktır” ifadelerini kullandı.
Eski Kalıplarla Daha Fazla Yol Alamayız
Bir süre önce ‘Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi’ çalışmasını açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, “Ülkemizin tarihi şahsiyetleriyle bir problemimiz yok. Biz mühendisliğe karşıyız. İnkılap tarihinde de, din kültüründe de, başka kitaplarda da mühendisliğe karşıyız. Ayrıştırıcı, ideolojik, tek tipçi ve farklılıklara izin vermeyen bir eğitim sistemi yerine medeniyet değerleriyle barışık gençlerin yetişmesini, öğrencilerin kendilerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmelerini, yeni gelişmelere açık olmalarını sağlayacak bir eğitim sistemi istiyoruz. Bilgi teknolojilerini iyi kullanabilen, bilgiyi üretebilen, idealist, şahsiyetli ve erdemli bir gençliği, ezberci, tekrarcı, nakilci, verimsiz, ürünsüz ve bereketsiz bir eğitim sistemiyle yetiştiremeyiz. Gençliğin yüksek düzeyde maddi ve manevi eğitimini; insanı her yönüyle okuma, anlama, arama, bulma, anlatma, yaşama ve yaşatma sürecinin içine sokan ve kuşatan bir eğitim düzeniyle gerçekleştirebiliriz. Bunun yolu, pozitivist ve pragmatist eğitim yerine, eleştiri, analiz, yorum ve özgür düşünceyle beslenmiş şahsiyet ve maneviyat ağırlıklı eğitim süreci ve modelidir. Eski kalıplarla, çağın gerisinde kalmış bir eğitim sistemiyle daha fazla yol alamayız. Eğitim-Bir-Sen olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı müfredat taslağına gereken katkıyı vereceğiz” diye konuştu.
İyi, Güzel, Doğru, Adil İnsan Modelini İnşa Etmeliyiz
Dünyanın uzun süredir bir medeniyet buhranı yaşadığını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Medeniyet krizinin yansımaları olarak bölgesel ve ulusal düzeyde siyasal, ekonomik ve sosyal krizler insanlığın başını ağrıtmaya devam ediyor. Bu krizleri dünyadaki eğitim sistemlerinden bağımsız göremeyiz. Artık diploma eğitimine, statükoyu koruyan eğitime son vermeli; iyi, güzel, doğru, adil insan modelini inşa etmeliyiz. Bu anlamda yeni müfredat çalışmasını fırsat bilmeliyiz.”