Son Güncelleme: 15 Temmuz 2017 08:47 Özgür-Der Çorum Şube Başkanı Murat İslam, 15 Temmuz gecesi alçak darbecilere karşı ağır bedeller ödeme pahasına halkın büyük fedakârlığı ve cesaretiyle tarihi bir direnişe tanıklık edildiğini söyledi.
Bu anlamda darbeyi başarısız kılanın toplumsal direniş olduğuna değinen İslam, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk andan itibaren ortaya koyduğu meşru direniş çağrısı halkı teşvik etmiş, cesaretlendirmiş ve kararlı kılmıştır” dedi. Murat İslam, açıklamasında şunları dile getirdi:
“15 Temmuz’da sokaklarda yankılan tekbirler, salavatlar ve salalar direnişi motive etmiştir. Darbeye karşı sergilenen kitlesel ve yaygın direnişte İslami ve insani söylem belirleyici olmuştur. İslam’a olan sevgi ve sadakati halkı direngen kılmış, tankların ve savaş uçaklarının karşısında cesaret timsaline dönüştürmüştür.
Bu anlamda 15 Temmuz direnişine ruh veren, cesaret aşılayan, irade ve ufuk kazandıran laik-seküler, batıcı-liberal değerler değil İslami ve ahlaki aidiyetlerdir.
Son zamanlarda 15 Temmuz’da sergilenen direnişi sahiplenmek noktasında, kimi çevrelerde rol çalma telaşı içinde olduklarını görüyoruz. Kaşarlanmış laik, seküler ve Kemalist darbecilerin halkın bedel ödeyerek elde ettiği bu rolü çalmasına ve sahiplenmesine asla izin verilmemelidir.
Yakın tarihi askeri darbeler ve askeri vesayetin türlü araçlarıyla karartılmış bu toplumun, 15 Temmuz direnişiyle elde ettiği imkânları ve rolü başkalarına tevdi etmek haksızlıktır.
15 Temmuz darbesinin lokomotifi ve koordinatörü elbette ki Fethullahçı Cunta’dır. Ancak ne 27 Mayıs, 9-12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gibi askeri darbe süreçleri Kemalist ideoloji ve kadrolardan bağımsızdır ne de 15 Temmuz darbe süreci.
15 Temmuz’a bakıp da Fethullahçı Cunta’dan ötesini göremeyen, Fethullahçı Cunta’dan başka düşman tanımayan bir iklimin hâkim olması ciddi bir açmazdır. Her şey FETÖ ile başlamadığı gibi hiçbir şey de FETÖ ile bitmeyecektir. Aktörleri ve destekçilerine baktığımızda Fethullah Gülen’in mistik mesaj ve sembolleri dışında 15 Temmuz süreci de dört dörtlük bir NATO darbesiydi.
Bu sebeple hem Amerika hem de Avrupa siyasal ve toplumsal direnişi değil, halkın üzerine tankları süren darbeciler sahiplediler. Üzerinden henüz bir yıl geçen destansı bir toplumsal mücadelenin lüzumsuz tartışma ve pratiklere, klişe söylemlere ve törenlere dönüşmesi en sık rastlanan ölümcül tuzaklardan birisidir. Yapmamız gereken İslami ve ahlaki değerleri, kazanımları korumak doğrultusunda halkın ortaya koyduğu bu kıyamı ve karşı darbe potansiyelinin bilinç seviyesine yükseltmektir. Rabbim bizlere İslam ve Ümmet düşmanlarına karşı güç, kuvvet, basiret ve feraset versin!
15 Temmuz darbe girişiminde tanklara, uçaklara ve namlulara karşı direnerek şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah’dan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz.”