Son Güncelleme: 21 Eylül 2017 08:46 Hicri yılbaşı nedir, ‘Hicri yılbaşı’nda hangi dualar okunur ve namazı nasıl kılınır? İslam dünyasında takvimin başı kabul edilen hicret, hicri yılbaşı olarak biliniyor.
Bugün Hicretin 1437’nci senesi. Hicri yılbaşında hangi dua ve ibadetler yapılır. İşte Hicri Yılbaşı ve Muharrem ayı ile ilgili tüm merak edilenler haberimizde…
Hicri Yılbaşı nedir?
Hicri Yılbaşı veya 1 Muharrem (kameri) hicri takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimidir. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00:00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçilir. Bu zaman dilimi ay takvimi esaslı olduğu için bir sonraki hicri yılbaşı 11 ya da 12 gün daha erken bir tarihe denk gelir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’an’da kıymet verilen dört haram aydan biridir. Bu aylarda barış içinde yaşanması, savaş yapılmaması ile ilgili İslam öncesi ve sonrası kurallar mevcuttur. Muharrem ayı, hicrî kamerî yılın birinci ayıdır. Şii Müslümanlar tarafından ise Muharrem ayının 10. günü Aşure Günü olarak kutlanır. ve dünya bir hicri yılbaşında oluşur.
Hicri Yılbaşı duası
Bu duada, Allahü teâlâya hamd edilmekte, Peygamber efendimize, Eshabına ve Ehl-i beytine salat ve selam getirilmekte, yeni sene boyunca, şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allahü teâlâya sığınılmaktadır. “Her kim bu duâyı aşûre günü üç kerre okursa ölümden de emîn kılınır.” Hadis-i Şerifiyle önemi vurgulanan Hicri Yılbaşı için özel dua. Bir kimse, Muharrem ayının ilk günü, aşağıdaki duâyı 3 defa okursa, Allahü teâlâ o kimseyi, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belâlardan emîn kılar.” (Hadis)
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)
Hicri Yılbaşı namazı
Muharrem ayında Kılınacak Namazlar
Bu ay senenin birinci ayıdır. Bu ayın birinci gecesi, akşam ve yatsı arasında ( yani zilhicce’nin son gününü, Muharrem’in birinci gününe bağlayan gece) Allah rızası için iki rekat namaz kılınır.
Namaza şu niyetle başlanır :
“Ya Rabbi, bizi yetiştirmiş olduğun bu seneyi, hakkımızda mübarek kılman; avfı ilahine, feyzi ilahine, mazhar kılman; dünyevi ve uhrevi saadetlere nail eylemen için ; Allahu Ekber “
Her iki rekatta :
7 Fatihai şerife, 7 Ayetel- kürsi, 7 İhlası şerif, okunur.
Namaz dan sonra :
11 defa :
La ilahe illallahü vahdehu la şerikeleh. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yumit. Ve hüve hayyün la yemutü biyedihil hayr. Ve hüve ala külli şey’in kadir.
11 İstiğfarı şerif,
11 Salevatı şerife, okunup dua yapılır. Duada, geçmiş senenin günahlarının afvı ve yeni seneye günahsız girmek için iltica edilir.
Muharrem ayı ilk gecesi tesbih namazı
Muharremin birinci gecesi ayrıca şu şekilde niyet ederek bir tesbih namazı kılınır :
“Ya Rabbi, bu yeni senede beni mağfireti ilahine, rızai ilahine ve hidayeti ilahine mazhar eyle. Yeni açılan amel defterimi rızai ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle. Beni gadabı ilahine duçar olacak amellerden muhafaza buyur.”
Tesbih namazında şunlar okunur :
1. Rekatta : 1 fatiha, 1 Ayetül kürsi,
2. Rekatta : 1 Fatiha, 1 Amenerresulü… ( sürei Ali İmran’ın ilk iki ayeti de ilave edilerek)
3. Rekatta : 1 Fatiha, 1 Hüvellahüllezi…
4. Rekatta : 1 Fatiha, 1 İhlası şerif.
Not: Okunması gereken süreleri bilmeyenler bildikleri süreleri de okuyabilir. Namazdan sonra istiğfar edilir, selavatı şerife getirilir ve arkasından dua edilir. Muharrem ayının birinci günü 1000 kere ihlas süresini okumak
Muharremin birinci gününde her birinde besmele çekerek, bir defada 1000 İhlası şerif okuyanları, Cenab-ı Hak lütfuyla, keremiyle huzuruna bu alemden kul borcu ile götürmeyecektir. Dokuzyüz senelik nafile oruca denk muharrem ayı perşembe, cuma ve cumartesi oruçları
Bu ay içinde; perşembe, cuma, cumartesi günleri peşbeşe oruç tutulursa 900 senelik nafile oruç sevabı verilir.
Muharrem ayı biri ile onu arası kılınacak namaz
Muharrem ayının biri ile onu arasında bir defa olmak üzere, 2 rekatte bir selam vererek 6 rekat Namaz kılınır.
Bu namaz akşamla yatsı arasında kılınır. Bu vakitte kılınamadığı takdirde yatsıdan sonra da kılınabilir.
Namaza şöyle niyet edilir:
“Niyet eyledim ya Rabbi senin rızai şerifin için namaza. Her hangi bir komşumun ve din kardeşimin veya herhangi bir kimsenin bana hakkı geçmiş ise , bu hakkın ödenmesi için, Allahu Ekber …”
1. Rekatta: 1 Fatiha, 1 Ayetül kürsi, 11 İhlası şerif,
2. Rekatta: 1 Fatiha, 10 İhlası şerif.
3. Rekatta: 1 Fatiha, 1 Elhakümüttekasür , 11 İhlası şerif.
4. Rekatta: 1 Fatiha, 10 İhlası şerif
5. Rekatta: 1 Fatiha, 3 Kul ya eyyühel kafirun, 11 İhlası şerif.
6. Rekatta: 1 Fatiha, 10 İhlası şerif, okunur.
Namazdan sonra dua edilir.
Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak ve 10’uncu gün aşure pişirmek faziletli ibadetlerdendir.
Bunun yerine getirenlerin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendimizle cennete girecekleri ümit edilir.
Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10’uncu günleri oruç tutmalıdırlar.
Resulullah Efendimiz 9’ncu günü seferde bulunuyorlardı. o bakımdan yalnız onuncu günü oruç tutmuşlar ve ” sağ olursak gelecek sene 9’ncu günü de tutarız” buyurmuşlardır.
Muharrem ayı 9 ve 10. günü teheccüd vakti kılınacak namaz
Muharrem’in 9. ve 10. geceleri birer tesbih namazı kılmalıdır. Yine 9. 10. geceleri teheccüd vaktinde rızai ilahi için 4 rekat namaz kılınır. Her rekatta 50 şer İhlası şerif okunur.
Teheccüd vakti: Öğle vakti gündüzün hagi saatinde giriyorsa, gecenin o satinde de teheccüd vakti girmiş olur.
Muharrem ayında hatmi enbiya devam etmek
Bu günlerde hatmi enbiyaya devam etmeli, Bilhassa 9. günü akşamı yani onuncu gecesi muhakkak Hatmi Enbiya yapılmalıdır.
Muharrem Ayı içerisinde mümkün olduğu kadar fazla istiğfar etmelidir.
Hicri yıl takvimi
Hicri Takvim, Ömer’in halifeliği zamanında, hicretten 17 sene sonra toplanan bir konsey tarafından, Ali’nin önerisiyle Hicretin gerçekleştiği yıl 1 kabul edilerek oluşturulmuştur. Bundan önce yıllar rakamla değil o yıl gerçekleşen önemli olayların isimleriyle anılmakta idi. Örneğin: Fil senesi, Fil senesinden iki sonraki sene, Kabe’nin tamirinin yapıldığı tamir senesi, sel senesi gibi.
Hicri takvim, Hicri Şemsi takvim ve Hicri Kameri takvim olmak üzere ikiye ayrılır.
“Haram ayları” İslam öncesi Arap toplumunda kullanılan ay adlarına göre savaşmanın yasak kabul edildiği Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb aylarıdır. Müslümanlar ayların isimleri için İslam öncesi dönemde kullanılan isimleri kullanmaya devam etmişlerdir. Bunlardan ilk 3’ü ardışık, Recep ise ayrı bir ay idi.
İslam öncesi dönemde Araplar arasında iç savaşlar eksik olmazdı. Yalnız haram aylarda savaş yapılmazdı. Bu aylarda panayırlar kurulur, uzak yakın bölgelerden hacılar büyük bir güvenlik içerisinde bu panayırlara gelir ve tüccar malını hacılara satar, şiir yarışmaları yapılırdı. Eğer bu barış aylarında savaş olursa, yasak çiğnendiği için “Ficâr savaşı” denirdi.
İslam öncesi Arap toplumunda Kameri takvime 3 yılda bir 1 ay eklenerek ayların yerleri sabitlenir, aylar hicri takvimde olduğu gibi yılın mevsimleri arasında dolaşmaz, en fazla 1 aylık oynamalar olurdu. Bu duruma nesi ismi verilirdi. İslam Ansiklopedisi’ne göre nesi uygulaması genel gözlemde olduğu gibi sabit bir takvim oluşturmak amacıyla değil, hac ve hac ile bağlantılı panayırların yılın belirli ve uygun bir mevsiminde icra edilmesi amacını taşımaktaydı.
İslamda da bu anlayış korunmuş ve hac haram aylardan olan Zilhicce ayında yapılmıştır. Kur’an’a göre nesi uygulaması haram ayı helal sayıp savaşa ve yağmaya devam edebilmek için yapılan bir hile idi. Ömer zamanında hicri takvime geçilmesi ve nesi uygulamasına da son verilmesi ile İslamda kutsal aylar (recep, şaban, ramazan, muharrem gibi) her yıl 11 gün önce gelerek yılın her mevsimine uğramaktadır.
Kur’an’da haram aylardan bahsedilir:
Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre Allah’ın katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram (ay)lardır. İşte doğru din budur. O aylar içinde (konulmuş yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin. (Tevbe suresi, 36)
Ey Muhammed! Sana (kutsal) ayı ve o aydaki savaşı sorarlar; de ki, ‘O ayda savaşmak büyük suçtur.’ (Bakara suresi, 217)
”Haram ayları ertelemek, ancak inkarda daha da ileri gitmektir ki bununla inkar edenler saptırılır. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip, böylece Allah’ın haram kıldığını helal kılmak için Haram ayı bir yıl helal, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah inkarcı toplumu doğru yola iletmez.” (Tevbe Suresi 9/37)
Muharrem nedir?
Muharrem Hicri takvime göre yılın birinci ayı. Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla “haram”dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır. Araplar, İslamiyet öncesi dönemde (Cahiliye döneminde) dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan “muharrem” ayında birbirlerine savaş açmak gibi “yasaklanan” fiillerden kaçınır ve uzaklaşırlarmış.
Aşure Günü nedir?
Aşure, (Aşura) Arapça’da 10 manasına gelen “aşara” kelimesinden türemiştir. Kelimenin Sâmî diller arasında ortak bir kelime olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sözcük (ve gün) Musevilik inancında Büyük Kefaret Günü için kullanılmıştır. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61’de Muharrem’in onuncu gününde (10 Ekim 680) Kerbelâ’da Yezid’in ordusunca katledilmiştir. Bunun dışında Aşure Günü’nde gerçekleştiğine inanılan dini açıdan önemli bazı rivayetler bulunmaktadır. Bunlar; Âdem’in işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi, Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması, İbrahim’in ateşte yanmaması, Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması, Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi, Musa’nın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı firavun’dan kurtarması, Yunus’un balığın karnından çıkması, İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesidir. Bu olaylar saygın hadis kitaplarının hemen hepsinde geçmektedir. Musevilerin de bu günü oruçla geçirdikleri, İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın bu günde oruç tutmayı tavsiye ettiği, Yahudilere benzememek açısından orucun Aşure günü ile bir gün öncesi veya bir gün sonrası ilâve edilerek tutulması gerektiğine inanılır.