Son Güncelleme: 4 Şubat 2018 22:37 Ülkü Ocakları Çorum İl Başkanı Muhammed Yavuz Ünlü, yaptığı yazılı açıklamada Doğu Türkistan Gulca katliamını unutmayacaklarını bildirdi.
5 Şubat 1997 tarihinde, Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde bir kadir gecesi, evinde ibadetle meşgul olan kişilerin evlerinden alınarak karakola götürülerek işkenceyle öldürüldüğünü belirten Ünlü, bu duruma tepki gösteren halkın vahşice katledildiğini ifade etti.
Ünlü, yaptığı açıklamada şöyle dedi;
“Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde bir kadir gecesi, evinde ibadetle meşgul olan kişiler evlerinden alınarak karakola götürülerek işkenceyle öldürüldü. Cesetlerin teslim edildiği aileler sokağa dökülmüş, bunlara şehir ahalisi de katılınca kalabalık büyümüştür. Şikâyetlerini hükümete iletmek amacıyla yürüyen ahali başka amaçlarının olmadığını göstermek için ön sıraya kadın ve çocukları koyarak hükümet binasına yürümüştür. Ancak katil Çin polisi, çocukların varlığına dahi aldırmadan kalabalığa ateş açmış neticede iş büyüyerek çığırından çıkmıştır.
Elinde sopadan başka silahı olmayan Uygur gençleri vahşice katledilmiştir. Hatta Çin polisi evlere baskın yaparak olaylara katılıp katilmadigina bakmaksızın bütün gençleri ya öldürmüş ya da hapse atmıştır. Kimindense haber dahi alınamamıştır. Çin hükümeti dünyanın gözü önünde soydaşlarımızı soykırıma tabi tutmuştur. Üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına rağmen Gulca olayları hala hafızalardadır. Çin hükümeti bugün hala aynı vahşilikle aynı gaddarlıkla hareket etmekte Müslüman Uygur Türklerini asimilasyon ve soykırıma tabi tutmaktadır.
Bunun son örneği yıllardır göz hapsinde tutulan 82 yaşındaki Uygur İslam alimi Muhammed Salih Damolla’nin tutuklanması ve işkenceyle öldürülmesi olmuştur. Ancak mesele bu kadarla da sınırlı kalmamış Salih’in tutuklanmasına tepki göstermek için toplanan halkın üzerine ateş açılmış ve bölgeden gelen bilgilere göre 20’nin üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. Bütün dünyanın gözü önünde, insan hakları hiçe sayılarak kardeşlerimiz katil Çin hükümeti tarafından katledilmektedir. Bütün dünya kör ve sağır olsa da bizler Ülkücü Türk Milliyetçileri olarak bu çığlıklara sessiz kalmayacak, yapılan zulme göz yummayacağız. Dualarımız kardeşlerimizle beraberdir. Bir gün yiğit Türk’ün çelik yumruğu zalim Çinlinin başına inecek, Satuk Buğra’nin Kaşgarlı’nin torunları Has Hacib’in evlatları tekrar uygarlığın öncüsü olacaktır.”