Son Güncelleme: 21 Mart 2018 08:27 Saadet Partisi Çorum Merkez İlçe Başkanı Orhan Sakınmaz, yaptığı yazılı açıklamada yerel ve Türkiye gündemini değerlendirdi.
Türk silahlı kuvvetlerinin ve ordunun muhteşem bir iş başardığını belirten Sakınmaz,” Kendisine verilen görevi layıkıyla ve dünyanın en güzide ordularını kıskandıracak nitelikte yaptı. Bütün tebrikler ordumuza Allah onlardan razı olsun” dedi.
“Şimdi sıra siyasette,bakalım bu başarıyı, bir barış projesine dönüştürebilecekler mi? Diplomasi nasıl işleyecek, bekleyip göreceğiz!” diyen Sakınmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Ayrıca Çorum Milletvekilimiz Salim Uslu Bey’i “Şeker fabrikaları zarar etmiyor kâr ediyor satmayın” mertçe dediği için tebrik ediyoruz. Keşke bu çıkışları Erbakan Hocamızın yadigarı fabrikalar haraç mezat satılırken de söyleseydiniz.
Maalesef Ekonomiyi konuşan yok. İşsizlik zirvede. Dolar ve Euro durdurulamıyor. İç ve dış borç her gün artıyor. Ahlak ve maneviyat konuşan yok. Esrar,eroin kullanımı çocuk yaşlara inmiş tacizler, tecavüzler kat be kat artarak devam ediyor. Her aksam toplum dizilerle uyutuluyor.
Türkiye’nin son 17 yılda 1 trilyon 760 milyar TL borç çevirdiğini ve bunun karşılığında 708 milyar faiz ödediğimizi biliyor musunuz.Niye biz bu hale düştük? Niye şimdi devletin bütün müesseseleri, saraylar, okullar, köprüler, hamamlar sulh yoluyla satılacakmış,
Bir de bunlara İslami hava vermeye kalkıyorlar. Varlık fonu dediğiniz de aynısıydı. Kimseden para alamadınız. Çünkü Türkiye’yi iflas noktasına getirdiniz. Para hep toprağa gömüldü. Allah rızası için, şu da Türkiye’de istihdama vesile oldu, Türkiye’yi güçlendirdi diye bir yatırım yaptınız mı bu ülkeye.
Ne var ne yok her şeyi satan AKP hükümeti şimdide çıkmış,tarla sulamalarından mutlaka ücret alınmalıymış diyor.
Bakın çiftçilere söylüyorum,2019 seçimlerinden sonra yağan yağmura da ücret ödemek istemiyorsanız Saadet Partisini iktidara getirmek zorundasınız.
Ahmet Necdet Sezer’in, Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlattığında, dolar bugünkü kadar yükselmişti, yine 2001’de koalisyon hükümetinin sonunu hazırlayan ekonomik krizde işsizlik yüzde 10,6’ydı. Şimdiyse 10,4. aradaki tek fark, ‘Ekonomik kriz var’ diyen bir medyanın olmamasıdır.
Türkiye ekonomisi işsizlik, enflasyon, cari açık ve dış borç gibi göstergelerle kriz işareti vermektedir. Hükümet de bu ekonomik durum konuşulmasın diye topluma mehter marşı vermektedir.
İster yüksek bina yap, ister köprü yap, ister İstanbul kanalını yap, ne yaparsan yap, bu yatırımlar Türkiye’yi güçlendirmez. Türkiye’yi borca mahkum eder.
Çözüm olarak yarın nasip olsa da bize bir iktidara gelsek, ilk yapacağımız iş Türkiye’deki bütün yatırımları durdurmak. İsraf dediğimiz, üretime gitmeyen her yatırımı durdurmak. Yoksa yol yapılmasın mı, elbette yapılacak. Köprü, stadyum elbette yapılacak. Ama önceliğimiz üretime yönelik yatırımlar yapılıp, kazanılmaya başlanacak ve kazanılan parayla da hizmet yatırımlarını yapacağız. Ekonomi önce güçlendirilecek, sanayi gelişecek, Tarım gelişecek, istihdam problemi çözülecek, sonra oradan kazandığımız parayla hizmet yatırımları yapacağız ve Türkiye’yi zenginleştireceğiz.”