Son Güncelleme: 15 Nisan 2018 09:53 Kamuoyuna 5 yıldızlı hastane olarak lanse edilen T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, geçenlerde babamın ameliyatına kadar hiç gitmemiştim. Bilgim de halk arasında anlatılan kadar idi.
Öncelikle hastanemiz gerçekten 5 yıldızlı otellere taş çıkarttıracak kadar harika…
Halk arasında anlatılanlara girmeyeceğim. Ancak babamın hastalığı süreci olan on günlük birzaman içerisinde gördüklerim beni çok üzdü.
1-Hastanenin stadyumun yanına yapılması zaten eleştiriliyor ancak, bu eleştiriler de gözden kaçan nokta maçların Pazar günleri oynanması ile hastane ziyaret günlerinin Pazar günleri olması..
Diyeceksiniz ki sizin bakış açınız nasıl farklı? Evet ziyarete gittiğimde yataklı hasta girişi kısmında ve hastane çevresinde aracımı park edecek yer bulamamam… Pazar günü maça gidenlerin araçları da stad çevresine yapılan yerlere park edilse dahi park alanının yeterli olmadığı ve yapılan katlı oto park kısmına kimsenin gitmeyişi. Katlı otopark kısmından hastane yemekhanesinin olduğu alana üstten giriş yapılsa olmaz mı?
2-Hastanemizin ameliyathanesinin yeri tam hastanenin orta yerinde. Kapısında çıkacak hastasını bekleyenlerin yoğunluk oluşturduğu geçişlerin engellendiği bağırış ve ağlamaların hastanenin orta yerinde olmasını hiç de uygun bulmadım. Buna bağlı olarak yoğun bakımın yeri de,
Tabii bence.. (Ayrıca ameliyathane içerisindeki ameliyattan çıkan hastaların yoğun bakıma indirilebilmeleri için yapılan hasta asansörünün içine hasta sedyesinin sığmadığı ile ilgili söylentiler için bir şey yazamayacağım çünkü görmedim)
3-Hastaneye mescid olarak yapılan yer gerçekten akla zarar. Mescidi bulabilmeniz için elinizde kroki olması lazım yada mescitte bulunan birinin size konum göndermesi lazım. Başka türlü bulma imkanınız yok. Eşimle mescide gittiğimizde bayan olarak yalnız başına mescide gidemeyeceğini belirtti. Gerçekten öyle! Sessiz izbe bir yer giden varsa bilir.
4-Yemekhane de tam hastanenin orta yerinde ve ameliyathanenin tam karşısında bu konuya girmeyeceğim. Öğlen çıkan yemek akşam da veriliyor, Personel ile hastalar aynı yemeği yiyor, hadi bunları da geçtik yemek listesini kim yapıyor arkadaş! Kendi sevdiği yemek listesi mi? Yada depoda bulunan erzağın durumuna göre mi? Neye göre belirliyor anlamadım. On günlük süreçte gün aşırı sulu patlıcan yemeği ile bulgur pilavı! Sanırım stok fazlası var…
5-Hastanenin giriş çıkışı konusunda inanın AHL park’ta ki güvenlik düzeyi daha yüksek. Vallahi avm ye girmek için x-ray cihazından, cihaz ötmeden geçene kadar tekrar tekrar geçiyoruz. Ama hastaneye giren çıkan belli değil, getirdikleri yiyecekler hastaya uygun mu? hatta fastfood siparişini getiren kuryelerin getirdikleri siparişler de cabası. Bütün yataklı servislerin şifreli kapılarının şifresi aynı olduğu gibi herkes biliyor (hastası da ziyaretçisi de). Hasta enfeksiyon kapar mı? Yiyecekleri şey zararlı mı? Düşünen yok hastane yönetimi dahil.
6-Hastaneye gelen hastanın bu kadar büyük bir hastanede gideceği yeri bulması için bir hastane birimlerinin yerleşim planı yok. Giriş te birini bulursanız hastane görevlisi sorarsınız oda sert bir şekilde yer tarifi yaparsa gideceğiniz yeri bulursunuz.
7-Hastanenin 2. Katına yapılan 10’ar metrelik 2 adet yürüyen bant var bunlar hakkında da yorum yapacaktım lakin ne işe yaradığını anlayamadım. Kullanan da görmedim soracaktım. Ha kullanan var çocuklar oyun için tabi.
Vesselam daha başka şeyler var mı? yazılacak bilemedim. Benim on günlük süreçte gördüklerim bunlar, dört dörtlük bir hastane yöneticiler için gördüklerimi anlatmak istedim. (Bir okuyucu)