Son Güncelleme: 14 Mart 2019 07:56 Hitit Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde “Moleküler Biyoloji ve Genetik Doktora Programı” açılmasına ilişkin Yüksek Öğretim Kurumu’na yapılan teklif kabul edildi.
Moleküler biyoloji, hücre biyolojisi, genom bilim ve benzeri alanlardaki bilimsel ilerlemeler sayesinde, dünyada özellikle sağlık ve tarım sektörlerindeki biyoteknolojik uygulamalarda bir patlama yaşandığını dile getiren Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr.Emre Avcı, bu alanlar için hükümetimizin 2023 vizyon çalışmasında belirlenmiş somut hedeflerin öngörülen yol haritalarına sadık kalarak gerçekleştirilebilmesine bağlı olarak, Türkiye 20 yıl gibi kısa bir dönemde moleküler biyoloji, biyoteknoloji ve gen teknolojilerinde küresel bir güç haline gelme şansına sahip olduğunu söyledi.
21. yüzyılın teknolojisi olarak tanımlanan moleküler biyoloji ve genetik, sadece insanların yaşam kalitesini yükseltmekle sınırlı olmayıp, ekonomik ve teknolojik bir üstünlük kazandıracağını dile getiren Doç. Dr. Emre Avcı, Türkiye’nin bu güç ve üstünlüğün ilk işaretlerini 5-10 yıl gibi kısa bir sürede sağlık ve tarım sektörlerinde görmeye başlayacağını, bu başarıların kazandırdığı ivme ile uzun dönemde daha iddialı ve kapsamlı hedeflere yönelebileceğini ifade etti.
Üniversitelerin sadece eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği kurumlar değil, aynı zamanda yapmış olduğu bilimsel araştırmalar, çalışmalar ve projelerle bulunduğu şehrin hatta bölgenin her anlamda gelişmesine katkı sağlayan, bölgenin lokomotifi konumunda kurumlar olduğunu anlatan anlatan Avcı, “İnsan Genom Projesi’nin tamamlanması ile hızla gelişen bilişim teknolojileri ile yaşam bilimleri, biyoteknolojideki multidisipliner araştırmalar ve yeni buluşlar ivme kazandırmıştır. Bu yenilikler gelişen tüm bu teknolojilerin temelini oluşturan Moleküler Biyoloji ve Genetik biliminin önemini yeni açılımları ve ihtiyaçları ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde kurulmuş olan Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünün amacı temel biyoloji ve biyokimya birikimine sahip, moleküler biyoloji ve genetik altyapısıyla donatılmış, biyoteknoloji ve genetik mühendisliği alanında kaliteli elemanlar yetiştirmektir” dedi.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında ilk öğrencilerini alarak eğitim öğretim faliyetine başlayan Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünün, güçlü akademik kadrosu ve üst düzeyde araştırmalarında yürütüldüğü araştırma laboratuarlarıyla bölgenin yıldızı olmaya devam ettiğini kaydeden Avcı, bölümde 1 profesör, 2 doçent, 3 doktor öğretim üyesi, 3 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 8 akademik ve 1 idari personelin görev yaptığını bildirdi.
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümümnde doktora programınon Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında incelenerek uygun görüldüğünü söyleyen Avcı,şunları kaydetti:
“Bölümümüzün akademik personelimizin çalışma alanları, hücre biyolojisi ve moleküler fizyoloji, biyokimya ve moleküler biyoloji, moleküler mikrobiyoloji ve biyoteknoloji, populasyon genetiği, biyoinformatik ve kanser immunolojisinden oluşmaktadır. Bölümümüz araştırma laboratuvarlarında moleküler biyolojik yöntemlerle tanı çalışmaları (PCR, Real time PCR, Western Blot, restriksiyon enzimleri), hücre kültürü, endüstri için enzim aktivitesi tayin çalışmaları, mikrobiyal tanı ve tiplendirme çalışmaları, pilot ölçekte mikrobiyal üretim, endüstriyel ürün geliştirilmesine yönelik konularda literatür taraması, endüstriye yönelik mikrobiyal ürün geliştirme, danışmanlık hizmetleri, ilaç sanayii, deterjan, gıda ve tekstil endüstrisi ile işbirliği yaparak, enzimler ve ürünleri ile ilgili sorunlarına çözüm aramak amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Ülkemizin yukarıda sözü edilen temel alt yapı ve moleküler biyoloji bilgileri ile donatılmış şekilde yetişmiş moleküler biyologlar hususunda çok büyük bir açığı olduğu gerçektir. Programda bilime karşı heyecanlı, yeniliklere açık, güncel bilimsel gelişmeleri yakından takip eden deneyimli güçlü akademik kadrosuyla lisansüstü öğrencilerle yeni projeler geliştirme ve sadece yurt içinde değil, dünya ölçeğinde bilim üreterek tüm insanlığa katkı sağlama hedeflenmiştir. Ayrıca bölümümüz bünyesindeki öğretim elemanlarımız Biyoteknoloji-İmmunoloji-Biyolojilk çeşitlilik ve Biyokimya alanlarında araştırma merkezleri bünyesine çalışmalarda sürdürmektedir. Bölümümüzün yeniliklere açık modern bir bölüm olarak Üniversitemizin de üstlendiği “Marka Şehir Dünya Üniversitesi” sloganıyla hedefine emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğini belirtmiştir. Elde edilen sinerji ile hep birlikte el ele gerçekleştirdiğimiz bu başarılı çalışmaların önümüzdeki yıllarda da aynı heyecan, aynı güç ve cesaretle sürdürülecek. Kuruluşundan bugüne kadar bölümümüze destek veren ve katkı sağlayan Rektörümüz Prof.Dr. Reha Metin Alkan ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler’e teşekkür ederim”