Son Güncelleme: 21 Mayıs 2017 20:38 AK Parti’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde tüzük değişikliğine gidildi. Genel başkan vekilliği de yapılan değişiklik sonrası kongrede kabul edildi.
Tüzük değişikliği komisyonu raporu, 3. Olağanüstü Büyük Kongre’de divan başkanlığına sunuldu. Rapor, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin tarafından okundu. Kongrede, tüzüğün 9 maddesinde değişikliğe gidildi. AK Parti Tüzüğü’nde 77/A madde numaralı ‘Genel Başkan Vekili’ başlıklı yeni bir madde ihdas edildi. Madde şu ifadeleri içeriyor:
“Genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenir. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri ifa eder, yetkileri kullanır. Genel başkanın yokluğunda, genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık eder. Bu madde hükmü yan kuruluşlar ile genel merkez dışındaki teşkilat kademelerinde uygulanmaz.”
Partide her seçim dönemi tartışılan 3 dönem kuralını esnetme konusunda MKYK’ya tam yetki verildi.
Rabia da tüzükte
Parti tüzüğünün 4. maddesine, 16. fıkra olarak, “AK Parti, çoklu devlet geleneğimizin üzerine bina edildiği ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesini siyasetinin merkezi olarak görür. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız, bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder” ibaresi eklendi.
Kongrede tüzüğün disiplinle ilgili maddelerinde de önemli değişikliğe gidildi. Tüzüğün 116. maddesinde disiplin yaptırımları bakımından geçici ihracı gerektiren 3 fıkra partiden kesin ihraç düzenlemesini içeren 117. madde kapsamına alındı.
Bu fıkralar şunlar:
“Seçimlerde partiden olur almadan bağımsız aday olmak. Diğer partilerin ya da bağımsız adayların propagandalarını yapmak veya parti adayları aleyhine çalışmak. Partiyi ve parti çalışmalarını alet ederek, çıkar sağlamak. Partili olmayı nüfuz olarak kötüye kullanmak. Usulüne uygun olarak alınmış grup kararlarına uymamak.”