Son Güncelleme: 14 Temmuz 2017 17:29 Akıncılar Çorum İl Başkanı Mustafa Necati Çağdaş, FETÖ tarafından gerçekleştirilmek istenen hain darbe girişiminin arkasında kimlerin durduğu kimlerin planlayıp devreye soktuğu Türk halkı tarafından bilindiğini söyledi.
15 Temmuz FETÖ terör örgütü mensupları tarafından teşebbüs edilen darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yapan Çağdaş, “Küresel güçlerin desteği ile FETÖ tarafından gerçekleştirilmek istenen hain darbe girişiminin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içerisinde darbecilerin arkasında kimlerin durduğu kimlerin planlayıp devreye soktuğu halkımız tarafından aşikâr olmuştur” dedi.
Amerika, NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri suçüstü yakalanmış olmalarına rağmen, darbecilerden yana tavırlarını gizleme ihtiyacı dahi duymadıklarını belirten Çağdaş, İşin içinde Siyonist İsrail ve Suudi Hanedanı’nın olduğu da son zamanlardaki gelişmelerle anlaşıldığını kaydetti.
“Tüm bu fotoğrafa baktığımızda vatanımızın tam bir kuşatma altında olduğunu görüyoruz.” İfadelerini kullanan Çağdaş açıklamasında şunları söyledi;
“ Söz konusu bu şer güçler, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan üzerinden saldırılarını sürdürmekte ve hedef şaşırtması yapmaktadır.
Geçen bu bir yıllık süre içerisinde AK Parti hükümeti ne yazık ki halkımızın beklentilerine cevap verememiş; FETÖ ve küresel güçlerle mücadelede çoğu zaman Sayın Cumhurbaşkanı yalnız bırakılmış, pek çok yanlışlığın yapılmasına ve kafa karışıklığına da sebep olunmuştur.
Hain Darbe Girişiminin yıl dönümü münasebetiyle Akıncılar Hareketi olarak, 15 Temmuz gecesi darbe olduğunu anlar anlamaz, “Darbelere karşı omuz omuza, hepimiz sokaklara!” mesajıyla gönüldaşlarımızı ve halkımızı direnişe çağıran ve sokağa inerek darbeci hainlere karşı omuz omuza çarpışan ilk STK’lardan olmanın onuru ve bilinciyle siyasi irade tarafından bir yıldır yapılmayan ama mutlaka yapılmasını lüzumlu gördüğümüz hususları kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz:
1-) Ülkemizin geleceğini belirleyecek siyasi iradeyi temsil eden Ak Parti Teşkilatları ve Devlet bürokrasisi içinde “Ak sütün içerisindeki Ak kılı ayırt edebilecek”bir anlayış ve titizlikle ciddi bir temizlik yapılmalı, gaflet ve ihanet içerisindeki kadrolar derhal görevden alınmalıdır. Son konuşmalarından da anladığımız kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı,özellikle Ak Parti içindeki bu gaflet ve ihanet sarmalının kimlerden oluştuğunu çözmüş durumdadır. Gereği de derhal yerine getirilmelidir. Yargı ve emniyetteki kafa karışıklığı giderilmeli suçsuz insanların görevlerinden alınmalarının önüne geçilmelidir, FETÖ’den boşalan yerlere başka karanlık güçlerin yerleşmesine izin verilmemelidir.
2-) FETÖ kumpasları olarak değerlendirilen Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama yapılmış, bu davalardan hükümlü herkes serbest bırakılmış ve kendilerine astronomik tazminatlar ödenmiştir.
28 Şubat sürecinde FETÖ kumpaslarıyla yapılan operasyonlar neticesinde göz altına alınan, işkence gören ağır cezalara mahkum edilen İslami camialara mensup 300’den fazla insan ise halen cezaevinde tutulmaktadır. Bu operasyonlarda görev alan polislerin, hakim ve savcıların pek çoğu FETÖ örgütünden ya açığa alınmış, ya tutuklu ya da firardadır. Buna rağmen Hükümetin bu mağduriyeti ve mazlumiyeti giderecek hiçbir çalışması olmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu durumu telafi edecek,28 Şubat mağdurlarını özgürleştirecek adımları biran önce atması 15 Temmuz Direnişi’ni gerçekleştiren halkımızın en önemli beklentilerindendir.
3-) ABD, NATO ve Avrupa Birliği’nin müttefikimiz olarak değil de düşmanımız olarak hareket ettiklerinin açıkça anlaşıldığı bir süreçte; başta Suriye olmak üzere dış politikamızda köklü ve anlaşılır bir değişikliğe gidilmeli; 15 Temmuz darbe girişimini destekleyen ABD, NATO ve İsrail’in çıkarlarına olacak tüm politikalar ve girişimler derhal terk edilmelidir.İslam coğrafyasındaki sorunları çözmek için küresel güçler devre dışı bırakılarak bağımsız hareket edebilen İslam Ülkeleriyle işbirliği yoluna gidilmelidir. Özellikle Kürt kardeşlerimizin bölgede ABD’ nin oyuncağı olmasına müsade edilmemelidir.
4-) Ülkemizdeki NATO üsleri etkisiz hale getirilmeli, mümkünse kapatılmalı, kendi vatanımızda bize yönelik düşmanca operasyonların yapılmasına izin verilmemelidir.
5-) 15 Temmuz direnişiyle halkımız iradesini ortaya koymuş, siyasi otoriteye “Tam bağımsız Türkiye” talebini şehitlerimizin ve gazilerimizin kanlarıyla deklare etmiştir. Siyasi irade, bu mesajı doğru algılamalı ve gereğini yerine getirme noktasında en küçük bir zaaf göstermemelidir.
6-) Siyasi irade hedefinin “Tam bağımsız Türkiye” olduğunu açıkça ifade etmeli her alanda pozisyonunu bu hedefe göre belirlemeli, günü birlik güven vermeyen söylem ve politikalardan vazgeçmelidir.
Akıncılar Hareketi olarak; 15 Temmuz’da başlayan direnişimizin tüm küresel güçlerin ülkemizden kovulacağı siyasi, ekonomik ve askeri anlamda tam bağımsız olacağımız güne kadar süreceğinin bilincinde olarak direnişçi halkımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi selamlıyoruz.
Yaşasın 15 Temmuz Direnişimiz! “