Son Güncelleme: 20 Aralık 2017 14:04 Eğitim Bir Sen Çorum 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Kerim Üngör, “Eğitim-Bir-Sen olarak gündeme getirdiğimiz ve yapılan son Kurum İdari Kurulu toplantısında imza altına alınan alan değişikliği talebimiz, amacına hizmet etmeyecek bir boyutta kalmış, eğitimcilerin tepkisini çekmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda eğitimcilerin beklentisini karşılayacak boyutları görmezden gelerek haklı beklentilere cevap vermemiş; sorunu çözmek yerine, kâğıt üzerinde kalacak ölü bir uygulamaya imza atmıştır.” dedi
Üngör, sözlerini şöyle sürdürdü: Mezuniyet alanı itibarıyla alan değişikliği bekleyenlerin, ikinci bir üniversite bitirerek yeni branşına göre alan değişikliği bekleyenlerin, daha önce yan dal alan değişikliği yapanlardan kendi esas branşına dönmek isteyenlerin beklentilerine belli bir oranda cevap verecek bir çözüm yerine, herkese kapıyı kapatan, sadece ‘yapılmadı, olmasın’ kabilinden bir düzenleme eğitimcilerin asla kabul edebileceği bir durum değildir.
Alan değişikliğinin sadece 540 saatlik Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenliği Eğitim Programı’nı tamamlayanlar ve kapatılan alanlarda görev yapanlar ile sınırlı tutulması, eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmıştır. Bakanlığın buna gerekçe olarak gösterdiği potansiyel öğretmen adaylarının mağdur edilmemeleri bakımından alan değişikliğinin sınırlı tutulması ise tek cümleyle özrü kabahatinden büyük bir açıklamadır.
Bakanlık, öğretmenleri, eğitimini gördükleri, kendilerini buna göre hazırladıkları, mesleki gelişim ve kariyer hedeflerini bu doğrultuda belirledikleri alanlarda istihdam etmekten imtina ederek kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde gördürülmesi ilkesini hiçe saymaktadır. Diğer taraftan, Bakanlığın tutarsız istihdam politikası yüzünü bir kez daha göstermiş, alan değişikliği konusunda öğretmenlerin haklı beklentileri, verilen sözlere rağmen yine karşılıksız bırakılmıştır.
Öğretmen açığı rakamlarından hareketle öğretmen ihtiyacının yüzde 90’ının karşılandığı kurgusu üzerinden atama bekleyen öğretmen adayları ile alan değişikliği arasında bağ kurmaya kalkmak, meseleyi tam olarak algılayamamaktır.
Bakanlık, alan değişikliği konusunu istihdama engel olan bir faktör olarak görmek hatasını düzelterek, alan değişikliğinin gerçekte hizmet gören ile hizmet alan kitlesinin hizmetin verimliliği ve etkinliği noktasında örtüştürülmesi ekseninde adımlar atmalıdır. Millî Eğitim Bakanı’nı diplomaya dayalı alan değişikliği konusunda öğretmenlerin taleplerinin karşılandığı bir sürecin bir an önce işletilmesi, alan değişikliği sürecinin bir usul ve esasa bağlanarak tartışma konusu olmaktan çıkartılması konusunda harekete geçmeye çağırıyoruz.