Son Güncelleme: 19 Nisan 2016 22:48 Çorum Alperen Ocakları İl Başkanı Fatih Yücel, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Ocaklarını kapatmaya yönelik çalışmalar yaptığını söyledi.

Bugün Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında konuşan Yücel, sözlerine efsane başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun ‘’ ‘Bir partinin genel başkanıyım fakat parti bağımlısı değilim. Esas olan amblemler ve semboller değildir. Önemli olan davadır. Dava ki Allah’ın davasıdır’’ sözleriyle başladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde haklı tavırlarını ortaya koyup, Büyük Birlik Partisi Yönetimine rest çekerek Çorum Alperenleri olarak yollarına devam etme kararı aldıklarını hatırlatan Yücel, “Son günlerde şahsi menfaatleri için hareketimizi Paralel yapının siyasi maşası haline getiren BBP genel merkezi ve ona biad eden kadrolar Çorum Alperen Ocaklarına ve onun cefakar üyelerine baskı kurarak bizleri sindirmek, faaliyetlerimize taş koymak için her türlü yolu denemektedirler. Türkiye’nin en güçlü ocaklarından olan Çorum Alperen Ocakları ile başlayacak kapatma planları Samsun, Kayseri, Eskişehirle devam edecekmiş. Daha Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde kendisine rest çekmiş Alperen Ocakları Genel Merkezini almaya gidemeyen yaptığı usulsüzlüklerle düzenlediği sahte evraklarla Mustafa Destici şimdide illerde bulunan Alperen Ocakları teşkilatlarını kapatmak için kollarını sıvamış Bu ülkede dürüst olmak başa bela ama bu bela başımızın tacıdır” dedi.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’ye seslenen Yücel, şu soruları cevaplamasını isteyerek konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Ocakları nasıl yok edebilirimin derdine düşmeden önce sen hakkında çıkan şaibelere cevap ver
1)Muhsin Yazıcıoğlu’nun programlarını organize eden Ahmet Demir isimli bir ağabeyimiz vardı. O zamanki program için helikopterin ayarlanmasını kendisi sağlayamayınca sen bir firma ile görüşmüş ve mevcut helikopter için anlaşmıştın. Ahmet Demir ağabey bu helikopterden haberdar olunca çok sağlıksız bir araç olduğundan, tek pervaneli bir araç olduğundan neredeyse uçan tabut olduğundan bahsetmiş ve vazgeçmenizi söylemiş fakat süreç içinde araçtan vazgeçilmemiştiniz tüm uyarılara rağmen ıslarla o helikopteri tutmanızdaki amaç neydi?

2)Devletin PKK ile mücadelesinde yanındayız açıklaması yaparken ‘’Kandilde Siviller Vuruldu’’ şeklinde haberler yapan dönemin zaman gazetesi ve sahibi paralel yapıya desteğinizin sebebi nedir?

3)’’21 yüzyılın en büyük Alpereni Fethullah Gülendir’’ diyen üstüne Suriyede Cihad Eden Türkmenler üzerinden oraya gidip boy boy fotoğraf çektirmek suretiyle prim yapmaya çalışan zevatın hala genel merkezde genel başkan yardımcılığı seviyesinde bulunmasının nedeni alternatifsiz olması mıdır yoksa kamuoyunun bilmediği başka gerekçeleriniz var mıdır?

MUSTAFA DESTİCİ CEMAATİN MAŞASIDIR
Göreve geldiğiniz günden bugüne MHP genel başkanı Devlet Bey gibi olmaya çalışmanızın hatta şekilciliği daha da artırarak makam arabanızı değiştirerek onunla aynı marka arabaya binmenizin, onun gibi görünmeye çalışmanızın özel bir nedeni var mıdır?

Bir hususu daha izah etmek gerekir ki Mustafa Destici ve yandaşları tarafından mevcut konumunu muhafaza edebilmek ve kendisine karşı itirazlarımızı kıymetsizleştirmek adına “benim üzerimden hareketimize operasyon yapılıyor, bize rest çeken bu yapı Ak Partinin bize operasyonuyla kurduğu bir yapıdır” şeklinde ele geçirilen her kürsüden feryat edilmektedir. Dava arkadaşlarımız şunu bilmelidir ki hayatında fedakarlığa mal olacak hiçbir ideolojik tavır gösteremeyen şahısların, asıl birilerinin operasyonlarına figüranlık yapmayı alışkanlık haline getiren Muhsin beyin yerine bakan diye adlandırılan sözde parti genel başkanı paralel yapının sözcüsü ser odağı Cemaatin Maşası haline gelmiş Mustafa Destici ve kadroları kullandıkları bu siyasal dil ile bırakın bir siyasi partiye Lider olmayı Amatör Spor Kulüplerinde çaycı bile olamayacaklarını ispatlamışlardır.

MUHSİN BAŞKANIN DAVASI BİZİM DAVAMIZDIR
Milli Duruş İslami Tavırdan uzak bir üslupla bizi bu hareketten koparan sözde parti yöneticilerine şunu söylemek isterim biz Çorum’da Muhsin Başkan ve davası davasını davamız bildiğimiz bu yolda bir çok ilki gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz Sizler yıllanmış partililer Muhsin Başkanın davası adına seçim dönemleri dışında gazetelere boy boy fotoğraf vermek dışında ne yaptınız?
Galip Erdem Ağabeyin’de dediği gibi
Ülkücülük üç safhaya ayrılır.
-Cebindeki üç kuruş harçlığı, aç kalma pahasına, sırf ocak kirasını ödeyebilmek için harcayarak çileye talip olan ÜLKÜCÜLER,
-En lüks arabalara, evlere sahip olup sözlüklerinde olmaması gereken “rahatlık” kelimesini kendilerine önsöz yaparak ÜLKÜCÜ GEÇİNENLER,
-Şerefini pazarlık masalarında satılığa çıkarmış ama Ülkücülerin kendisini desteklediğini söyleyerek ÜLKÜCÜLÜKTEN GEÇİNENLER…
Biz Cebindeki üç kuruş harçlığı, aç kalma pahasına, sırf ocak kirasını ödeyebilmek için harcayarak çileye talip olan ÜLKÜCÜLER olarak her türlü cambazlığınızı ÜLKÜCÜLÜKTEN GEÇİNENLER sizlerin yanlışını sonuna kadar yüzünüze vurmaktan çekinmeyeceğiz!
Bize kendilerini birilerine peşkeş çektiler AKP’ ye kendileri sattılar şeklinde ithamda bulunan sizlerin Cumhurbaşkanlığından önce AKP’li belediyelerle cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonrada Gülen örgütüyle ticaret yapmanız ne kadar samimi bir durumdur. Muhsin Başkan şehit edildiğinde iyi bilmezdik diye kapak yapan türk solu dergisiyle siyasi rant uğruna samimi bir fotoğraf çektiren sizler ne kadar iki yüzlü olduğunuzu o zaman da belli etmiştiniz Düne kadar ocak dergisine bile sahip çıkmayan sizlerin Alperen Ocakları diye bir kurumunuz olduğu onu kendi ekseninize almanız gerektiğini şimdi mi hatırladınız.

31 Aralık’ta Mekke’nin Fethi ve Muhsin Yazıcıoğlu programı organize ettiğimizde ve Yalçın Topçu’yu getirdiğimizde programı engellemek için her türlü pisliğe girişmiş sizler hatta pisliklerinizle yetinmeyip ‘’Putin’i getirin Yalçın Topçu’yu getirmeyin’’ derecesince ileri giderek Şahsi ikballerinizin ne kadar ileri seviyede olduğunu bir kez daha ispatlamıştınız.
Bizler menfi çıkarları uğruna kirli mekanizmalar ile dönemsel ittifakları meşru gören, strateji sayan zihniyetleri kınıyoruz ve yine liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu sözünü kendimize rehber ediniyoruz; ‘Bir partinin genel başkanıyım fakat parti bağımlısı değilim. Esas olan amblemler ve semboller değildir. Önemli olan davadır. Dava ki Allah’ın davasıdır.’ ve bu istikamette seyretmeyen BBP yönetimini ve onun yan kuruluşlarını tanımıyoruz.

Büyük Birlik Partisi, kurulduğu günden beri İslamilik belirten bütün cemaat ve tarikatlara yakın ve eşit mesafede durmuş, asla bir cemaatin siyasi üssü haline gelmemiştir. İşte bu günlerde, parti kadrolarını ismi “gülen örgütü” olarak bilinen camiadan devşirilen sözde adamlarından kuran Mustafa Destici ve avaneleri parti teşkilatlarına cemaatçi kimliği birinci kimliği olan ve bu durumu da herkesçe bilinen insanları getirmiş Alperen yiğitlerin kendisine karşı takındığı onurlu iradeyi bastırmak gayesiyle gene cemaat yakınlıklarını kullanarak bizleri sindirebilmek adına her türlü yola başvurmaktadır.

Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki Bizler hiçbir dönem şahsi menfaatlerimizi göz önünde bulundurmadık, asla ve asla adamın adamı olmadık her zaman ilkeli ve şahsiyetli hareket eden bizler için asli olan milli menfaatlerimizdir ve Bizler ismimiz türlü hileler ve cambazlıklarla elimizden alınsa dahi hangi çatı altında teşkilatlanırsak teşkilatlanalım bu duruşumuzu da ilelebet sürdüreceğiz.

Ocağımızın yeri adresi başkanı ve yönetim kurulu üyeleri dimdik ayaktadırlar. Bir Kendisine Polat Alemdar denilmesi için çevresine baskı yapan vakfın sözde Teşkilat başkanıyla ve beraberindeki ekiple ocağımızı kapatmaya gelecekmişsiniz Hodri Meydan! Şahsi ikbal ve menfaatlerle siyaset yapan sizlere karşı ocağımızda bekliyor olacağız!

Ey 1400 yıllık bir aşkın, 1000 yıllık bir iştigalin davacısı yiğit kardeşlerimiz. İnsanların menfaatlerini kıble edindikleri bir dünyada, davamızın itibarını kurtarmak namına dik durmak ve bu işportacılara hadlerini bildirmek, evvela Allah’a olan kulluk, sonra da şehit yiğit liderimize olan vefa borcumuzdur. Yakın gelecekte şunu herkes aynen görecektir ki, yalanı bir tabiat haline getirmiş, iftirasız günü geçmeyen, insanları birbirine düşürmek kaydıyla ayakta kalmak münafıklığını siyaset haline getirmiş MUSTAFA DESTİCİ, cemaatini de alıp gidecektir. Ve yine bizler, onların bu harekete verdiği zararları da izale etmek üzere burada olacağız” şeklinde konuştu.