Son Güncelleme: 28 Nisan 2018 21:06 Türkiye’de işçi ve işveren uyuşmazlıklarında 1 Ocak itibarıyla zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması ile mahkemelere açılan dava sayısının düşürülmesine büyük katkı yapan, sayıları 10 bine yaklaşan arabulucular, meslek örgütü çatısı altında birleşmek için çalışma başlattı.
Türkiye’de işçi ile işveren uyuşmazlıklarında 1 Ocak itibarıyla zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması kapsamında görev yapan arabulucular, meslek örgütü çatısı altında birleşmek için çalışma yürütüyor.
Bağımsız Arabulucular Derneği (BADER) Başkanı Dursun Yassıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İş Mahkemeleri Kanunu’nun TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmesinin ardından işçi ile işveren uyuşmazlıklarında dava açmadan önce zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulamasının 1 Ocak’ta başladığını hatırlattı.
Bu kapsamda adliyelerde 108 arabuluculuk bürosu kurulduğunu bildiren Yassıkaya, büroların bulunmadığı yerlerde de sulh hukuk mahkemelerinin yazı işleri müdürlüklerince ücretsiz başvuru alınması sürecine geçildiğini aktardı.
Yeni bir sistem olan arabuluculuğun Türk hukuk sisteminde Medeni Kanun’un kabul edilmesi kadar önem taşıdığını vurgulayan Yassıkaya, “Çünkü toplumsal barışa, uzlaşıya da hizmet eden bir kurum. Arabuluculuk, tarafların özgür iradeleriyle gönüllülük esasına dayanan ve gizlilikle yürütülen, yargılamaya alternatif olmayan bir müessesedir. Taraflar istedikleri zaman süreci bitirip yargılamaya gidebilirler.” dedi.
Arabuluculuk sürecine katılım sağlamanın tarafların kendi iradeleri ile mümkün olduğunu, arabulucunun bu süreçte çözüm odaklı yöntemler uygulayarak başarı elde edebildiğini anlatan Yassıkaya, “Bunun için de çok ciddi eğitim alıyoruz. Dolayısıyla arabuluculukta elde ettiğiniz başarı ile ilgili hak temelli anlayıştan menfaat temelli anlayışa dönüyorsunuz.” diye konuştu.
Arabuluculuk yapmak isteyenlerin hukuk fakültesi mezunu ve 5 yıl mesleki tecrübesinin bulunması gerektiğine dikkati çeken Yassıkaya, şartları taşıyan bireylerin Adalet Bakanlığının açtığı sınavlarda başarılı olduktan sonra eğitimleri de tamamlamaları gerektiğinin altını çizdi.
– “10 bine yakın arabulucu, 60 civarında dernek var”
Yassıkaya, Türkiye’de 10 bine yakın arabulucu ile 60’a yakın arabulucu derneğinin bulunduğuna işaret ederek, arabulucuların da çeşitli meslek dallarında olduğu gibi bir meslek örgütü oluşturması amacıyla kısa süre içinde çalıştay düzenleyeceklerini belirtti.
Dernek olarak sekretaryasını üstlendiklerini çalıştayda mevzuat ve teknik altyapının oluşması yönünde hazırlık yapacaklarını dile getiren Yassıkaya, şunları belirtti:
“Çalıştayda bir meslek örgütü olma noktasında neler yapılması gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunacağız. Arabulucuların haklarının korunması, mevzuat ve teknik altyapının oluşması konusunda bakanlığa nasıl yardımcı olabiliriz şeklinde ciddi manada çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızla kısa sürede sonuç almayı hedefliyoruz.”
– “Tercih etmek zorunda kalsam avukatlığı değil arabuluculuğu seçerim”
Arabuluculuğun avukatlık mesleğine karşı bir tercih olmadığının altını çizen Yassıkaya, arabulucuların bir meslek örgütü çatısı altında toplanmasını da önemsediklerini söyledi.
Kendisinin avukat olduğunu ancak bir gün tercih yapmak zorunda kalırsa arabuluculuğu seçeceğini dile getirerek, “Ben fiilen avukatım ve arabuluculuk yapıyorum. Meslek hayatım boyunca onca dava kazandım ama kazandığım davaların hiçbirinde müvekkillerim dışında kimse beni ne tebrik etti ne de teşekkür etti. Arabuluculukta iki taraf birden tebrik ediyor. Bu, benim için müthiş bir keyif. Son derece mutlu oluyorum. Bir gün tercih etmek zorunda kalsam avukatlığı değil arabuluculuğu seçerim.” sözlerine yer verdi. (AA)