Son Güncelleme: 11 Aralık 2017 09:29 Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Büyük Edebiyatçı ve Mütefekkir Hüseyin Nihal Atsız’ın vefatının 42. Yıldönümü münasebetiyle yazılı açıklamada bulundu.
Aras, “Bundan tam 42 yıl önce 11 Aralık 1975’de vefatının ardından cenazesinde “Bu musalla taşı, Atsız kadar gerçek bir er kişiyi az görmüştür hocaefendi!” diye Fethi Gemuhluoğlu’nun seslenişi aslında Merhum Mütefekkir Hüseyin Nihal Atsız’ın hayat hikayesini özetlemektedir” dedi.
“ESERLERİ EDEBİYATIMIZIN EŞSİZ HAZİNELERİ OLDU”
Hüseyin Nihat Atsız’ın eserleri Milliyetçi-Ülkücü Hareketin kılavuzu olduğunun altını çizen Aras,” özellikle Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor isimli eserleri yazıldığı yıllardan beri en çok okunan eserleri olmuştur. ‘’Ruh Adam”, “Deli Kurt”, “Dalkavuklar Gecesi”, “Z Vitamini” gibi romanları, ayrıca şiirleri ve makaleleri Türk tarihinin ve edebiyatının eşsiz hazineleri arasında yer almıştır. Tarihimizden destanlarımıza, ana yurtlarımızdan Anadolu’ya uzanan tarihi derinliğimizi edebiyatımıza kazandırmıştır. Kültürümüzdeki motiflerden, töremizden, devletlerimizden kahramanlarımıza kadar milletimizin değerlerini edebiyatımıza yansıtmış, eserlerinde yaşatmıştır” ifadelerini kullandı.
“ATSIZIN YARGILANMASI 3 MAYIS OLAYLARINI BAŞLATTI”
“Hürmetle andığımız Merhum Hüseyin Nihal Atsız Bey’in haklı ve masum olduğu bir konuyla ilgili yargılanması amacıyla Ankara’ya gelişi 3 Mayıs 1944 olaylarını başlatmış ve yaşananlar milliyetçilik tarihinin dönüm noktalarından birisi olmuştur” diyen Aras açıklamasına şöyle devam etti;
“Bu davalar büyük bir yankı uyandırmış ve gösteriler, öğrenci eylemleri görülmeye başlamıştır. Hüseyin Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş’in de aralarında bulunduğu 22 kişi, hükümet darbesine teşebbüs suçlaması ile yargılanmışlardır. Atsız 6 yıl 6 ay ceza almış fakat Askeri Yargıtay bu kararları bozmuş ve davada herkes beraat etmiştir. Bu süreçten sonra da 1 yıl ve 2 yıl farklı kurumlarda görev yaptıktan sonra 3 Mayıs’ta Ankara’da verdiği bir konferanstan sonra görevinden alınmış, Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki görevinin başına geçmiş ve burada 17 yıl çalıştıktan sonra emekli olmuştur. 11 Aralık 1975’te de vefat etmiştir.
“TEK PARTİ DÖNEMİNİN DAYATMALARINA KARŞI ÇIKMIŞTI”
Atsız ve Türk milliyetçilerinin tek parti döneminin tahammülsüz ve dayatmacı yöntemlerine karşı sivil ve demokratik tepkilerini gösterdiğini kaydeden Aras, bu tepkileri ile inançları uğruna her bedeli ödemeye hazır olduklarını ispatladıklarını söyledi.
“İşkenceler fayda etmemiş, tehditler sonuç vermemiş, cezaevi şantajı hiçbir Türk milliyetçisini yolundan çevirememiştir.
Meselenin milli ilke ve ülküler olduğu zaman nelerin göze alınacağını kararlılıkla ortaya koymuşlar, destansı mücadeleci vasıflarını bizlere emanet olarak bırakmışlardır.
Türk milletinin hayat haklarına ambargo koymaya çalışan imtiyazlı zümre değişik tarihlerde iktidar mevkiinde bulunsa da, Türk milliyetçileri bundan dolayı yılmamışlar, kızıl elmanın peşinden en ufak sapma göstermemişlerdir.
Hüseyin Nihal Atsız ve Milliyetçiliğin kutup yıldızları; Türk milletinin tarihi serüvenini yanlış ve kasıtlı yorumlayarak, yabancı ve aykırı fikir cereyanlarına davetiye çıkaranlara karşı gösterdikleri onurlu mücadeleleriyle anılacaklardır”