Son Güncelleme: 26 Eylül 2017 22:21 Diyanet Sen tarafından geleneksel hale getirilen Çatak Buluşması’nda konuşan AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ, birilerinin AK Parti ile birlikte Memur Sen’in de zayıflamasını istediğini belirterek, “Bazıları istiyor ki AK Parti yıkılsın Memur Sen de zayıflasın. Vatanının, bayrağının, ezanının, milletinin yanında olan ve bu manevi değerlerimize en üst düzeyde sahip çıkan bir iktidar yıkılsın, karşılığında Memur Sen de zayıflasın istiyorlar. Bu oyunların biz farkındayız ve bu oyunlara hiçbir zaman gelmeyeceğiz.” dedi
Memur Sen’in her zaman vatanının, milletinin yanında yer alan bir sendika olduğunu belirten Karadağ, 15 Temmuz’da milli iradenin yanında yer alarak duruşunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.
AK Parti iktidarı ile birlikte din görevlerinin, gerek özlük hakları, gerekse diğer iyileştirmeler konusunda hak ettiği değeri gördüğüne dikkat çeken Karadağ, 1980’li yıllarda İmam Hatiplerin yaşadığı sıkıntılara değinerek; “İmam Hatip mezunu olarak sizlerin arasında bulunuyoruz. 1982 yılında İmam Hatip’e başladım. 80 darbesinin olduğu yıllardı. İmam Hatiplere hor bakıldığı, İmam Hatiplerin azaltılması gerektiği, İmam Hatiplerin sadece imam yetiştirmesi gerektiği bir süreci yaşadık o dönem. Memur Sen kuruluşundan sonra 28 Şubat süreci başladı. İmamlarımız gerek özlük hakları anlamında, gerekse İmam Hatip mezunlarının tamamen önünün kesildiği bir süreç yaşadık. O dönem Diyanet Sen’in kurulması ise büyük bir cesaretti.
‘HAMD OLSUN NORMALLEŞME DÖNEMİNE DÖNDÜK’
Eskiden imamlarımız evini geçindirmekte zorlanırdı. Bizim iktidarımız ile birlikte bir çok sorun çözüldü. Bunlardan birisi de başörtüsü sorunudur. Eskiden bırakın ortaokulu, liseyi üniversiteye bile girilemeyen ortamdan artık imam hatip mezunlarımız askeriyede subay olabiliyor. Bazen Tayyip Erdoğan ne yaptı ki diyorlar. Allah’tan korkun başörtüsü sorunun çözülmesi bile yeter. Eskiden başörtüsü ile bırakan ortaokul, lise ve üniversite okumayı, protokole başörtülü bayanın alınması bile yasaktı. Eşimle bir programa katıldım, askerin biri geldi eşimin ya başörtüsünü çıkarmasını istedi yada dışarı çıkmasını istedi. Bu ne kadar zor bir durum. Hem eşim için hem benim için. O zaman iktidarın il başkanıydım yine. İktidar olmuşuz o zamanın Cumhurbaşkanı bir herif vardı. Onun yüzünden hala askerin etkisi vardı. Başbakanın eşinin başörtülü olmasından dolayı eşinin elini sıkmamak için arka kapıdan inerdi. Öyle bir dönemden hamd olsun normalleşme dönemine döndük. ” şeklinde konuştu.