Cumhuriyet Halk Partisi Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Çorum’da sulanabilir arazilerin artırılması, çiftçinin suyla buluşturulması için Kızılırmak suyunun Çorum’a ulaştırılması gerektiğini söyledi.
CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, beraberinde İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve bazı partililerle birlikte 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle tarım ve hayvancılık alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
Çorum Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sayan, Pancar Ekicileri Kooperatifi (PANKOBİRLİK) Başkanı Ahmet Pehlivan, Çorum Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Birol Alanbay, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yılmaz Kaya ve Karadeniz Birlik Çorum Şube Başkanı Ali Bardakçı ve İskilip yolu üzerindeki seraları ziyaret etti.
Hhem Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayan, hem de üreticilerin talep ve sorunlarını dinleyen CHP İl Başkanı Tahtasız, Türkiye’nin ancak ve ancak tarımsal üretimle kalkınabileceğini, koronavirüs sürecinde gıdanın, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını anlatarak, ürünlerin ithal edilmek yerine kendi memleketimizde üretilmesi, çiftçinin önünün açılması için bir takım tedbirler alınması gerektiğini söyledi.
Tahtasız, çiftçi borçlarının tamamen silinmesi gerektiğine vurgu yaparak, tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmamız, dışa bağımlılığın tamamen bitirilmesi için çiftçiye, üreticiye her konuda yardımcı olunmasını istedi.
Sivil toplum kuruluşlarının yöneticileriyle tek tek görüşerek sorun ve talepler hakkında bilgi alan Tahtasız, Çorum çiftçisinin sulu tarım istediğini, bunun için de Kızılırmak ve Obruk Barajı suyunun, kurulacak bir sistemle Çorum merkeze ulaştırılması gerektiğini söyledi.
STK temsilcileri, Tahtasız’a şu sorun ve önerileri iletti:
“- Kızılırmak’tan akan su, Obruk Barajı’ndan kurulacak bir sistemle Çorum’a getirilmelidir. Konya, Manavgat’tan 90 km’den bir tünelle suyu getirebiliyorsa, bizler de bir proje ile bu suyu Çorum’a ulaştırabiliriz. Küçük göletlere harcanan paralar, böylesine bir proje için harcanırsa daha büyük fayda sağlar.
Çitçiye ürün alım garantisi verilmelidir.
Tarım Müdürlüğü, sebze – meyve fide ve fidan satışlarını denetlemelidir. Her önüne gelen bakkalda, manavda, pazarda fidan satıyor. Satışlar kontrol altına alınmalıdır. Fide ve fidanları yanında yetkili ziraat mühendisi olan, vergisini veren, bayilik alan firmalar satmalıdır. Odalar aracılığıyla da satış yapılabilir. Örneğin bir ceviz fidanı 5 yıl sonra meyve vermeye başlar. Fidanın aşılı mı, aşısız mı olduğu ancak 5 yıl sonra belli olur ki bu da zaman kaybına, verim düşüklüğüne ve maddi kayıplara yol açar. Bazı kişiler ceviz fidanını aşılı diye satıyor. Sizler onun aşısız olduğunu ancak 5 yıl sonra anlayabilirsiniz.
Salça yapanlar domatesin çekirdeğini hayvan gübresine atıyor, çıkan fideleri de üçte bir fiyatına pazarlamaya çalışıyorlar, haksız kazanç elde ediyorlar. Bu tür olumsuzluklar karşısında Tarım Müdürlüğü tarafından cezalar yazılmalıdır, yaptırım uygulanmalıdır.
1 kilo sütün karşılığı 1.5 kilo yem paritesine denk gelmektedir. Sütün litresi şu anda 2.300 TL. Süt en az 3 TL olmalıdır. Çünkü yemin kilosu 2 TL’dir.
Çiftçi desteklemesi ürün bazlı olmalıdır.
Kaba yem üretiminin artırılması için desteklemeler havza bazlı olmalıdır. (üretimin az olduğu illere destek daha fazla olmalı)
Kırsaldan kent merkezine göçün önlenmesi için 5 ile 50 baş arasında hayvanı olan ailelerin bayanlarına sigorta yapılmalıdır, sosyal güvenlik imkanı sağlanmalıdır.
Toprak tahlilleri düzenli olarak yapılmalıdır.
Tarım Müdürlüğünün teknik elemanları sürekli köylüye, çiftçiye yardımcı olmalıdır. Daire içerisinde, bilgisayar başında görev yapanlar memurlardan seçilmeli, ziraat mühendisi, veteriner hekim gibi teknik elemanlar ise arazide, sahada görev yapmalıdır. Bölgesel köylerimize ziraat mühendisi ve veteriner görevlendirilmelidir.
ÇKS’ler odalara devredilmeli, ya da kapatılmalıdır.
Türkiye’nin kapsamlı bir tarım reformuna ihtiyacı var. Üreticinin,çiftçinin önü açılmalı, dışa bağımlılık bitirilmelidir.
Vahşi sulamadan vazgeçilmeli, damlama su ile sebze ve meyvelerin sulanması sağlanmalıdır.
Tarımsal ilaçlar kontrollü kullanılmalıdır. Tarım Müdürlüğü hasattan önce tarım ilacı kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmelidir. Kanserojen madde içeren ürünlerin soframıza gelmesi engellenmelidir.
Ayçiçeğinde girdi fiyatları büyük oranda artmasına rağmen destek fiyatları 4 yıldır aynıdır. Destek miktarı artırılmalı, ayçiçeğinde kendi kendimize yetecek kadar üretim yapmamız için gereken tedbirler alınmalıdır. Koronavirüs salgını nedeniyle ürün ithal edilmesi imkansız hale gelirse iç piyasada fiyatlar büyük oranda artabilir. Bunun önüne geçebilmek için üretim artırılmalıdır.
İthal et, canlı hayvan ve tarımsal ürün ithalatı kısıtlanmalı.
Küçükbaş hayvan desteği artırılmalıdır.
İskilip yolu üzerinde arazi kamulaştırması 2019 yılı Mart ayında yapılmıştır. (dönümü 35.000 TL). 2020’nin Mayıs ayında olmamıza rağmen kamulaştırma parası halen ödenmemiştir. Ödemeler bir an önce yapılmalı ve enflasyon farkı göz önünde bulundurularak hak sahiplerinin zararı karşılanmalıdır.”
CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, taleplerle ilgileneceklerini, sorunlara Genel Merkez bünyesinde çözüm arayacaklarını ve gerekli girişimlerde bulunacaklarını söyledi.
STK temsilcileri ise CHP heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür ettiler.