Son Güncelleme: 6 Temmuz 2017 14:51 Antalya Tabip Odası ve Antalya Aile Hekimleri Derneği, Antalya’da 11 Nolu Sağlık Ocağı’nda görevli 2 doktorun şiddet görmesine üzerine basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.
Antalya Tabip Odası’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına 11 Nolu Sağlık Ocağı’nda görev yapan ve şiddet gören doktorlar Ali Renkliçay, Mehmet Cıkcık ve meslektaşları katıldı. Tabip Odası ve Antalya Aile Hekimleri Derneği basın açıklaması gerçekleştirirken, Doktor Ali Renkliçay olayı anlattı.
“Meslektaşlarımızın her daim arkasındayız ve hukuki süreçte kendilerine tam destek vereceğiz”
Yılda 12 bine yakın doktorun şiddet gördüğünü dile getiren Antalya Tabip Odası Başkanı Adnan İş, “Beyaz Kod uygulamasıyla 5 yılda resmi başvuru sayısı 63 bine ulaştı. Yılda 12 bine yakın ayda bin, günde 30 şiddet başvurusu yapılıyor. Bu rakamların 3’te 1’i fiziksel şiddet olarak uygulanmakta. Bunlar korkunç rakamlar. Aile hekimlerinde bu şiddet uygulamaları daha sık rastlanıyor. En son Antalya 11 Nolu Sağlık Merkezinde görevli doktor Ali Renkliçay ve Mehmet Cıkcık fiziksel şiddete maruz kaldı. Meslektaşlarımızın her daim arkasındayız ve hukuki süreçte kendilerine tam destek vereceğiz” dedi.
“Sadece bu hafta içinde 7 meslektaşımız şiddete maruz kaldı”
‘Şiddete son’ çağrısı yapmak için toplantı yaptıklarını ifade eden Antalya Aile Hekimleri Dernek (ANTAHED) Başkanı Uzm. Dr. Ekin Saba, “Sadece bu hafta içinde Antalya, Bitlis, çorum, Şanlıurfa’da 7 meslektaşımız şiddete maruz kaldı. Şiddet görme nedenleriyse, çocuklara aşı yapma, usulsüz rapor verilmesine karşı çıkmadır. Son 4 ayda ise 2 hekimimiz görev başında öldürüldü. Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Said Berilgen’i ve Aksaray’da aile hekimliği yapan Hüseyin Ağır’ı şiddete kurban verdik” diye konuştu.
“Benden uygun olmayan tetkik istediler”
Olayın geçtiğimiz salı günü meydana geldiğini dile getiren şiddet gören Dr. Ali Renkliçay, “2 bayan hasta olarak geldi. Benden uygun olmayan tetkik istediler. Bende kendilerini muayene etmem gerektiğini söyledim. İtiraz edip sen ne biçim doktorsun dediler. Bütün doktorlar bu tahlilleri istiyor sen nasıl istemezsin dediler. Biz kendimizi muayene ettirmeyiz dediler. Garip bakışlar altında bu nasıl bir istek dediler. Yan tarafta Adnan doktorumuz vardı. O da olaylara şahit oldu. Odadan çıkarken ben size gösteririm diyerek çıktılar. Dışarıda da beni telefonlar çekmeye çalıştılar. Bunun yasal olmadığını söyledim kendilerine. 15 dakika sonra ben telefonla görüşürken, 2 arabayla sağlık ocağının önüne geldiler. İçinden bazı kişiler çıktı. Birisi bayanlara sorarak, ‘bu muydu?’ diye işaret etti. Onlar da evet ‘buydu buydu’ dediler. Ben de bana şiddet uygulayacaklarını anladığım için hemen içeriye doktor arkadaşımın yanına geçtim. Kapı açılır açılmaz bağırıp çağırmaya başladılar. ‘Sizi boşuna öldürmüyorlar, doktorlar boşuna öldürülmüyorlar, sizi öldürmeye geldik’ dediler. Üstümüze çullandılar. Orada hem beni hem de doktor arkadaşımı dövdüler. Çıkarken de ‘sizinle görüşeceğiz, tekrar geleceğiz ve sizi öldüreceğiz’ deyip gittiler” ifadelerini kullandı.
“Duyduğumuza göre bunların daha önceden de sabıkaları varmış”
Olaydan sonra ifade vermeye gittiklerini dile getiren Renkliçay, “Karakola gittik, orada da hiç utanmadan sıkılmadan, hiçbir şey olmamış gibi biz şikayetimizden vazgeçeceğiz. Siz de şikayetinizden vazgeçin. Bizi darp ettiniz dedik, ne darbı darp yok dediler. Duyduğumuza göre bunların daha önceden de sabıkaları varmış. Biz hekimler olarak, baskı altındayız. Güvenliğimiz yok. İçeriye giren bize saldırabilir. Hukuki yollara başvurduk ama ne çıkacak bilmiyoruz. Güvenlik kamerası da 1 aydır çalışmıyor. Olayda zaten hasta muayene odasında olduğu için kamera yoktu zaten” dedi.