Son Güncelleme: 19 Haziran 2017 17:36 Samsun Valisi İbrahim Şahin Ankara-Çorum-Samsun demiryolu hattında proje ihalelerinin tamamladığını ve işlerin daha hızlı yürümesi ve hattın 2023’ten daha erken bir tarihte hizmete açılması için kamuoyu oluşturması gerektiğini vurgu yapmış.
Samsun Valisi doğruyu söylemiş çünkü yapılmasını istediğin her istek ve arzunu ilk önce dilekte bulunursun, daha sonra onu ne kadar çok istediğini dile getirirsin her fırsatta.
Türkiye’de Çorum olarak belki havaalanı ve demiryolu olmayan illerin başında geldiği ve haksızlığa maruz kaldığı il sınırları içerisinde sürekli konuşulup durulur.
Bunun vebalininde halk tarafından her zaman siyasetçilerde olduğu dillendirilir ama halk olarak neler yapıyoruz sorusu sorulmaz.
Havaalanı ve demiryolu istemek için ne zaman bir platform oluşturduk…
Çorumlu olarak ne yaptık?
Bölgesinde Samsun’dan sonra ihracaatı ve ithalatı fazla olan, sanayisi daha gelişmiş bir şehir olarak havalanı yapılan diğer illere göre her bakımdan daha çok hak ediyoruz diye,
Kendi yağıyla kavrulan ve kendi imkanları ile büyümeye çalışan Çorum sanayisinin bir trene ne kadar çok ihtiyacının olduğunu ne zaman dillendirdik.
Yada bu konuyu kendi çapında dillendirmeye çalışan insanlara yada camiaya ne kadar destekte bulunduk,
Acaba desteği bırak yoksa bu işi dillendiriyor diye öz eleştirileri sıralayarak köstekmi olduk?
Şu soruyu kendimize hiç sorduk mu?
Biz Çorumlu olarak neyi eksik yapıyoruz?
Bazılarının şunu söylediğini tahmin edebiliyorum…
Canım ben napıyım milletvekilleri hiçbir şey yapmıyor.
Canım genel seçimlerde hep Çorum’a çakma milletvekilleri gönderiyorlar,
Ne yani Ankara’da, İzmir’de yaşayan ilimizi tanımayan hemşerilerimizi başımıza vekil yapın diye mi gönderiyorlar?
Peki onlarda şunu demez mi?
Suç bizde mi ?
Çorum’da ikamet edip, seçtiğiniz vekiller bu zamana kadar ne yaptı ki,
Bizden ne bekliyorsunuz diye haksız da değiller…
Çorumlu olarak milletvekili nedir, kimdir, ne işe yarar onu biliyormuyuz acaba,
Milletvekillerini Ankara’ya gönderip, ihtişamlı bir şekilde TBMM Milletvekilli rozetini taktırıyoruz.
Bizleri orada devletin başında temsil etsin ve bizim isteklerimizi gerekli mercilere iletsin diye,
Ama nedense bir taraftan da sürekli Çorum’da gezen milletvekilini daha çok seviyoruz,
Çığlıklarını da atmayı ihmal etmiyoruz.
İçimizden birisi canım bak hiç bizi yalnız bırakmıyor,
Hep bizimle birlikte demekten de çekinmiyoruz,
Yada vekilim bizim ziyaretimize ancak seçimden seçime geliyorsun bak kızıyorum ha!
Böyle giderse oyda vermem sizin partiye diye söylenmiyormuyuz?
Napalım bir vekili ikiye mi bölelim…
Bir yarısı burada halk arasında gezsin,
Diğer yarısı da Ankara’da şehri için bir çaba içerisinde bulunsun…
Peki!
Çorumlu olarak ne zaman proje hazırlayıp, vekilleri iş yapması için köşeye sıkıştırdık.
Yada biz Çorum’a şunu istiyoruz diye bir platform oluşturarak baskı mı uyguladık,
Bunları yapamıyorsak…
Vekillere niye suç bulalım ki,
Peki Çorumlu ne yapar?
Her köşe başında iki kişinin bir araya geldiği sohbetlerde birbirimizi eleştirmek yerine,
Çorum için ne yapabiliriz diye mi kafa yorduk?
Kahvehane önünde çayın yanında sigarayı tüttürürken,
Cafelerde sıcak ve soğuk içeceğimizi yudumlarken,
Bir araya geldiğimiz hangi masada dedikodunun yerine proje ve fikir ürettik,
Şehrimiz için beyin jimnastiği yaptık.
Çorum’a havaalanı yaptırmak için çabalayan eski Çorum Valisi Ahmet Kara’yı siyasiler yerken,
Ne kadar sahip çıkabildik…
Demek ki biz Çorumlu olarak havaalanı ve demiryolunu hak etmiyoruz…