Çorum İnsani değerler Platformundan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın nesli ve sağlığı koruma esasıyla ilgili yer alan nikâhsız ilişkiler ve eşcinselliğin zemmine dair açıklamalarına destek geldi.
Çorum İnsani değerler Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş, 24 Nisan tarihindeki Cuma hutbesinde; “Ey İnsanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir.” ifadesiyle Yüce dinimizin hayatî konulardaki bir emrini, aynı zamanda görevi gereği insanlara hatırlatmıştır. Bununla birlikte hutbesinde temizliğin önemine dikkat çekmiş, İslâm’ın korumayı esas aldığı; can, din, akıl, nesil ve mal olarak ifade edilen beş temel unsuru muhafazaya önemle vurgu yapmış ve bu konuda tüm insanlığı dikkatli ve duyarlı olmaya çağırmıştır.
Özellikle, nesli ve sağlığı koruma esasıyla ilgili yer alan; nikâhsız ilişkiler ve eşcinselliğin zemmine dair açıklamalar bazı dernek ve baroları rahatsız etmiş olmalı ki, Diyanet İşleri Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’nin hudutları olan bu hüküm ve esasların dile getirilmesi karşısında ülkemizde görülen bu karşı propaganda üzüntü verici olup dinî, millî ve tarihî değerlerimiz açısından asla kabul edilemez.
Öyle anlaşılıyor ki, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için kabul edilen İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun amaçlanana hizmet edemediği gibi, toplumu ifsad edici bir zemin oluşturmuştur. Bu zemini fırsat bilerek toplumu ifsada kalkışanlar ise bilsinler ki karşılarında milletimizi bulacaktır.
Çorum İnsani Değerler Platformu olarak, Covid 19 başta olmak üzere bir çok musibetlerle uğraştığımız şu günlerde, hakikati dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’ın yanında olduğumuzu ve açıklamalarının son derece yerinde olduğunu buradan kamuoyuna ilan ediyoruz. Bu vesileyle hükümetimize amaca hizmet etmeyen, toplumun temel yapı taşı olan aileyi ifsad eden İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması gerektiği yönündeki talebimizi de yineliyoruz”