Son Güncelleme: 9 Şubat 2017 17:59 Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) tarafından düzenlenen “Eczacılıkta Muvazaa ile Etkin Mücadele Çalıştayı” Çorum’da başladı.
Çalıştayın açılış programına Vali Necmeddin Kılıç, AK Parti Çorum milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, TİTCK Başkanı Hakkı Gürsöz, TEB Genel Sekreteri Arman Üney ve eczacılar katıldı.
TEB Genel Sekreteri Arman Üney, muvazaa konusunda son 4-5 yıldır yapılan çalışmaların meyvelerini almaya başladıklarını ifade ederek, yapılan etkin çalışmalarla sorunun en aza indirilmesi noktasında başarı sağladıklarına dikkat çekti.
Bu sorunu eczacıların kanayan yarası olarak nitelendiren Üney, bir muvazaalı eczane işletildiğinde sadece eczanenin mesul müdürünün eczacı olmamakla kalmadığını, bütün eczacılık işleyişiyle ilgili, halkın ilaca ulaşımıyla ilgili inanılmaz derecede sıkıntılar yaşadıklarının altını çizdi.
Burada bir belge olmadığını ve bunun bir şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini dile getiren Üney, “Bu tek başına yapılabilecek bir şey değil. Bunu ne sağlık müdürlüklerimiz tek başına yapabilirler ne de eczacılar odamız. Bu konuda, aynı bu salonda olduğu gibi hep birlikte çalışmaya ihtiyaç var. Muvazaa ile mücadele konusunda ortaya çıkacak sonuç önemli. Bu mücadele sonunda halkın ilaca erişiminde hak ettiği bir şekilde hizmet almasını sağlayacak, eczacının işinin başında bulunarak danışmanlık hizmeti verebilmesinde çok önemli katkılar verecek. TEB olarak bu konuyu çok önemsiyoruz” dedi.
TİTCK Başkanı Hakkı Gürsöz, bir sağlık mesleğindeki muvazaayı anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Türkiye’de günlük ortalama 1 milyon 200 bin insanın sağlık kuruluşlarına müracaat ettiğini açıklayan Gürsöz, bunun yaklaşık 1 milyonunun reçete ile sonuçlandığını ifade etti.
Her gün 1 milyon insanımız eczanelerimize uğradığını ve eczacılarla bir diyaloğa girdiklerini anlatan Gürsöz, “Ortalama günlük 5,5 – 6 milyon kutu ilaç satışı yapılıyor. Böyle bir sorumluluk var. Yani böyle bir sorumluluğu biz nasıl bir başkasına devredebiliriz. Böyle bir sorumluluk hiç kimseyle paylaşılamaz. Eczacılık bir sağlık mesleği, bir esnaflık, tüccarlık değildir” diye konuştu.
Eczacılık Tüzüğü’nde de muvazaayla ilgili maddeler olduğunu hatırlatan Gürsöz, yapılan tüm çalışmalara rağmen muvazaalı eczane sayısını sıfırlayamadıklarını ancak çalıştaylarla bu konuda önemli bir aşama kaydettiklerini dile getirdi.
2016 yılında 100’den fazla muvazaalı eczane hakkında işlem yaptıklarını açıklayan Gürsöz, “İstanbul’da 27 eczanenin faaliyetine son verildi. Türkiye genelinde 25 bin eczanemiz var. Belki bir kaç yüzünde sorunu yaşadığımız için tüm sektör zan altında kalıyor. Bu mücadelede en başta bize göreve düşüyor, TEB’e görev düşüyor. Bize düşen görev, gereken mevzuatları ve kuralları koymak. Burada bir sıkıntı yok. İradede de bir sorun yok. Sağlık Bakanımızda bu konuya çok hassas yaklaşıyor ve bizlere yardımcı oluyor. Bunun ucu, arkası, sonu nereye giderse gitsin, kime dokunursa dokunsun, burada bir kararlılık sergileyip, gittiği yere kadar gideceğiz. Asla, acaba, aman, sakın falan demeyeceğiz. Sonuna kadar gideceğiz. Mücadelemiz, son muvazaalı eczane kapatılana kadar devam edecek. Muvazaalı eczanelerin tespiti noktasında destek beklediklerini Gürsöz, “Bununla ilgili bin 500 eczacının katılımıyla bir anket çalışması yaptık. İlginç sonuçlar verdi. Eczacılarımız ‘bölgenizde muvazaalı eczane var mı?’ diye sorduk, yüzde 56’sı ‘evet’ dedi.
Demek ki biliyoruz birbirimizi. Peki ‘siz bu muvazaalı eczane olarak düşündüğünüz yeri bildirdiniz mi?’ diye sorduk, büyük çoğunluğu ‘hayır’ diye cevap verdi. Bizim ya da TEB’in, Ankara’dan her yeri bilmemize imkan yok. Sizin de bu mücadelede bize destek olmanız lazım” dedi.