Son Güncelleme: 30 Mart 2018 09:24 Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Cıdık, hükûmetin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Bu böyle gitmez” dedi.
Dün parti binasında basın toplantısı düzenleyen Faruk Cıdık, Türkiye’nin kalkınması için yatırım ekonomisine geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Mevcut ekonomik sistemin darboğaza girdiğini belirten Cıdık, “Biz defaatle söyledik, söylemeye de devam ediyoruz, deniz bitti, duvara tosladılar” diye konuştu.
Özelleştirmeden tarıma, işsizlikten tüketim alışkanlıklarına, medyadan basın özgürlüğüne kadar pek çok başlıkta değerlendirmelerde bulunan SP İl Başkanı Cıdık, şunları söyledi:
“El insaf, bu ülkenin üzerindeki asıl yük, uyguladığı yanlış politikalar yüzünden iktidarın kendisidir. Milletin derdini değil, uyguladığı yanlış ekonomik politikalar neticesinde kendi siyasi rantını düşünen anlayıştır. 15 senede bu fabrikalara tek bir çivi çakmayacaksınız. Tek bir kuruş destekte bulunmayacaksınız. Sonra da şeker fabrikaları zarar ediyor diyeceksiniz.Fabrikalar zarar etmiyor, satış şartlarını oluşturmak için bilerek zarar ettiriliyor. Ayrıca zarar ediyor diye bir şey gözden çıkarılacaksa ilk gözden çıkarılması gereken kurum AK Parti iktidarının kendisidir. Çünkü 15 yıldır ülkeyi zarara sürüklediler ve bu durum giderek bizi ülke olarak iflas noktasına getirdi.
‘ÇİFTÇİ, ÜRETİCİ PERİŞAN’
Peki, özelleştirerek pek çok şeyi sattılar da ülke düze mi çıktı? Tütün üreticisi zaten bitmişti. Şimdi pancar üreticisini tamamen bitiriyorlar. Dün Patates üreticileri partimize ulaştı. 300 bin ton patates depolarda adeta çürümeyi bekliyor.
Çiftçiye, başının çaresine bak mı diyeceksiniz? Çözüm ne? Devlet çiftçinin yanında olacak, gerekirse destek verecek. Bu ürünü alacak depolarda çürüteceğine, sosyal yardımlaşma aracılığıyla alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtacak. Çadır kamplarda kullanacak. Hatta açlıkla boğuşan ülkelere bile gönderdi. İhracat desteği olarak ton başına verilen 50 TL’yi 100 TL’ye neden çıkarmasın? Devlet bunun için var. Üreticisini, çiftçisini korumak için, desteklemek için var. Zaten çiftçi kaderine terk edilmiş. Dünyanın en pahalı elektriğini, en pahalı tohumunu, en pahalı gübresini alıyor. Buna karşılık Hükümet kanunen zorunlu olarak vermesi gereken desteğin yarısını bile vermiyor. Peki, bu çiftçi nasıl üretecek, Nasıl rekabet edecek, en önemlisi nasıl borcunu ödeyecek?
‘BU BÖYLE GİTMEZ’
Biz defaatle söyledik, söylemeye de devam ediyoruz, deniz bitti, duvara tosladılar. Bir an önce yatırım ekonomisine geçmezsek Türkiye içine girdiği bu girdaptan kutulamaz. Bu kafa ile gidilirse dolar 5 lirada olur 6 lirada. Afrin Harekâtı ile metal yorgunluğunu üzerimizden attık diyerek kendinizi de milleti de kandıramazsınız. Metal yorgunluğu demek, artık o metalin kullanılamaz hale gelmesi demektir. Eğer o metal değiştirilmezse, zihniyet değiştirilmezse, zihinlerdeki metal yorgunluğu giderilmezse hiçbir şey değişmez.
Türkiye sanayiden ekonomiye, eğitimden yatırıma, topyekûn yeniden planlama ve yapılanma sürecine girmelidir. Günü kurtarmaya yönelik popülist politikalar ülkeyi daha büyük sıkıntılara sürüklemekten başka sonuç vermez. Türkiye’nin çılgın projelere değil, gelecek 50 yılını 100 yılını planlayan akıllı stratejilere, akıllı yatırımlara ihtiyacı var.
‘TEK DERDİMİZ MİLLET’
Hakikat, baskı ve ambargo ile gizlenemez. Dünün her şeye hâkim iktidarlarının bugün esameleri dahi okunmamaktadır. Güç sahipleri istedikleri kadar televizyonlara, gazetelere ambargo koysunlar. Kalplere ambargo koyamayacaklardır. Bu milletin iradesini engelleyemeyeceklerdir. İnşallah 2019 seçimleri ülkemiz için en hayırlı sonuçları alacağımız bir seçim olacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi: Biz bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz. Kimseyle kişisel bir hesabımız, kimseye karşı bir önyargımız yok.Tek derdimiz millettir. Eğitimi milli, sanayisi güçlü, adaleti güvenilir, halkı müreffeh kalkınmış bir Türkiye’yi kurmaktır. Bunun için uğraşıyor, bunun için çalışıyoruz. Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi yalnız Cenab-ı Allah’tır. Allah ülkemizin, milletimizin ve bütün insanlığın yardımcısı olsun.”