Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Cafer Gökmen, İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ın bu yıl korona virüs salgınıyla karşılandığını belirterek, korona virüsle birlikte ortaya çıkan sistem tartışmalarına dikkat çekti.
1 Mayıs’ın 1889’da 2. Enternasyonal tarafından Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ilan edilmesinden bu yana her yıl tüm dünyada kutlanan gerçek anlamda enternasyonal tek bayram olduğunu kaydeden Gökmen, “1 Mayıs, işçi sınıfının ortak ideallerinin ifadesi olan sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya özlemini yansıtan değerlerin yanı sıra, sınıfın uluslararası ve ulusal çaptaki acil taleplerinin somut ifadesi olan sloganların haykırıldığı bir gün olarak kutlanagelmiştir. Konjonktüre ve ülkelerde oluşan kutlama geleneğine göre farklılıklar gösterse de, 1 Mayıs’ı özgün kılan, o gün işçilerin kitleler halinde alanlara çıkarak, sermaye ve hükümetlerine karşı taleplerini ifade etmesidir. 1 Mayıs günü alanlarda kullanılan semboller, sloganlar ve gösterilerdeki görkem de, işçilerin talepleri etrafında birleşmelerinin coşkusu, heyecanı ile kendi dünyalarını kurma umudunun ve kararlılığının ifadesidir” dedi.
“PANDEMİ KOŞULLARINA RAĞMEN 1 MAYIS KUTLANIYOR”
Bu yıl 1 Mayıs’ın korona virüse (Kovid-19) karşı mücadele ‘önlemlerinin’ gölgesinde kutlandığına değinen EMEP İl Başkanı Gökmen, “Salgın bir turnusol kâğıdı gibi bu ülkede çalışan milyonlarca emekçinin hayatının; sermaye ve onun Hükümeti tarafından kâr uğruna nasıl yok sayılabileceğini bir kez daha gösterdi. Virüse karşı mücadelenin kapsamına fabrikalarında tezgâh başında çalışmak zorunda olan işçiler ve onların aileleri giremedi çünkü her ne koşulda olursa olsun ‘çarklar dönmeli, üretim devam etmeli’ydi. Hükümetin açıkladığı ekonomik önlem paketlerinin sadece %2’si halka ayrılırken, geriye kalan miktar patronlara dağıtılıyor. İşçilerin ücretli izin talebine karşılık; ‘işten atmaları yasaklıyoruz’ denilerek işçiler ücretsiz izne ve aylık 1177 TL ile yaşamaya mahkûm ediliyor. Toplu iş sözleşmeleri ve sendikal haklar askıya alınıyor. Esnek çalışma ve kuralsızlık yaygınlaşıyor. İşyerlerinde alınmayan önlemler milyonlarca insanın hayatını tehdit etmeye devam ediyor. İşçiler salgın koşullarında işsizlik, ücretsiz izin ya da salgına yakalanma seçeneklerine mahkûm ediliyor. Çalışması zorunlu olmayan iş yerleri, valiliklerden alınan izinlerle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile üretimi sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“ARTIK YETER, BU DÜZEN BÖYLE SÜRMEZ”
Emekçilerin salgın döneminde kaderine terk edildiğini anlatan Gökmen, “Artık yeter, bu düzen böyle süremez. Emekçilerin en zayıf olduğu bir süreçte onları nasıl daha fazla istismar ederim, sömürürüm diye kafa yoran iktidar, salgın sürecini sadece sermaye sınıfı için iyi yönetmiştir. Emekçiler ise kendi kaderlerine terk edilmiştir.
Bütün işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere, işsizlere, ezilenlere sesleniyoruz: Fabrikada, işyerinde, evde, balkonda, sosyal medyada, sen her neredeysen taleplerini oradan paylaş. İnsanca bir yaşam ve çalışma koşulları için yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçilerin birliği.”