Son Güncelleme: 7 Aralık 2016 20:55 Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun (TAEK) hayata geçirdiği proje kapsamında, Çorum’da belirlenen konutlarda radon gazı ölçümü yapılacak.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde 24 ilde, toprak, hava ve suda bulunan, kısa sürede yüzeye çıkarak evlerin içinde biriken ve insanların akciğer kanserine yakalanmasına yol açtığı bilinen radon gazı ölçümü yapılacak. Ölçüm kapsamında Çorum’da 590 eve Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından özel eğitime tabi tutulan personeller tarafından radon sensörleri yerleştirilecek. Belirlenen tüm noktalara yerleştirilen ölçüm cihazları iki ay boyunca salon, oturma odası veya yatak odasında bulunan dolap üzeri gibi yüksek bir yerde, hiç oynatılmadan bekletilecek. Cihaz her gün ev içindeki gaz oranını ölçecek ve kaydedecek. Ölçümler sonunda belirlenen birimler üzerinde radon gazının tespit edildiği bölgelerde acil önlemler alacak.
Çorum Halk Sağlığı Müdürü Ahmet Barış ve Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü Dilek Somuncu, mahalle muhtarları ile bir araya gelerek önümüzdeki günlerde yapılacak olan radon ölçümleri hakkında bilgi verdi. Toplantıda radon gazı, evlerde yapılacak ölçümlerde dikkat edilmesi gereken hususlar ile radon gazının insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında sunum yapıldı.
“Sigaradan sonra akciğer kanserine neden olan en önemli etken”
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ahmet Barış, radon gazının topraktan gelen kokusuz, renksiz bir gaz olduğunu belirterek, “Özellikle kapalı mekanlarda havalandırması yetersiz olan mekanlarda yoğunlaşma, birikme eğilimi gösteriyor. Bu gazın kanserojen olduğu biliniyor. Sigaradan sonra akciğer kanserine neden olan en önemli etken” dedi.
Türkiye’de kronik hastalıklardan sonra ölümlere neden olan en önemli hastalığın kanser olduğuna dikkat çeken Dr. Barış, yılda yaklaşık 70 ila 80 bin kişinin ülkede kanserden hayatını kaybettiğine işaret etti. Kanserle ve kronik hastalıklarla mücadelede özellikle risklerin tespit edilip risklerin önlenmesinin her zaman için tedavide daha kolay, daha etkin ve daha iyi sonuç verdiğinin altını çizen Barış, kanserojen etkisi olduğu bilinen radon gazının etkilerini ölçmek için Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından bir çalışma yürütüldüğünü belirtti.
Bu konuda yapılan çalışma ile ülke genelinde bir risk haritası çıkarılmak istendiğine dikkat çeken Barış, “Bu kapsamda önceden belirlenmiş evlere dedektörler yerleştirilecek. Bu dedektörlerle iki ay boyunca bu radon seviyesi ölçülecek. Daha sonra ölçüm yapılan bu dedektörler TAEK’e gönderiliyor. Bu kapsamda gerek biz gerekse TAEK bir risk haritası çıkarılması riske göre de radonla mücadele konusunda bir strateji belirlenmesi hedefleniyor. Radon topraktan geliyor. Tüm yaşadığımız yerlerde tüm insanların maruz kaldığı bir gaz. Bunun tabi hepsinin kansere etki edeceği anlamına gelmiyor. Özellikle alınan doz ve kalınan süre kanser oluşumuna etki ediyor. Bu kapsamda özellikle evlerimizin bulunduğu yerler, binaların yapısı, binalarda kullanılan malzemeler, binaların havalandırma sistemleri bu konuda çok önemli. Bu konuda yine vatandaşlarımızın yapması gereken binalarda kaliteli malzeme kullanmaları. Doğal havalandırma sistemlerine önem vermeli. Evlerini düzenli aralıklarla havalandırmalı. Bu çalışma kapsamında Çorum’da 590 haneye radon dedektörleri yerleştirilecek. İki ay boyunca ölçüm yapacak. Belirlenen evler TÜİK tarafından bilimsel yöntemlerle belirlenmiş adreslerdir. Adreslerin dışında herhangi bir yere dektör konmayacak. Bu çalışma Türkiye’nin 81 ilini kapsayan bir çalışma. 5 yıl süreyle yürütülecek. Bu yıl 24 ilde bu çalışma yürütülüyor. Bu illerden birisi Çorum” ifadelerini kullandı.
“Toprakta bulunan radon gazı birçok yoldan eve sızabilmektedir”
Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü Dilek Somuncu ise, insanların zamanlarının büyük bir kısmını kapalı mekanlarda geçirdiğinden radon gazına maruz kaldığını, bununda önemli bir problem olarak ortaya çıktığını belirterek, “Radon gazı renksiz kokusuz, tatsız topraktan gelen doğal radyosyon türlerinden biridir. Ev, işyeri, okul gibi yaşadığımız kapalı ortamlarda mevcuttur. Topraktan havaya sızan radon önemli bir kapalı ortam kirletici faktörüdür. Radon gazı bulunduğumuz yere göre farklılık gösterir. Bu miktar evin bulunduğu kata, ne sıklıkla havalandırıldığına, bina ile ilgili kullanılan yapı malzemeleriyle de farklılık gösterebilmektedir. Toprakta bulunan radon gazı birçok yoldan eve sızabilmektedir. Ve bu gazı solunum yoluyla akciğerlerimize ulaştığında akciğer dokularında büyük hasara neden olur. İlerleyen süreçte de kanser kaçınılmaz bir duruma gelir. Her radon gazına maruz kalan kimse illaki akciğer kanseri olacak diye birşey yok ama oran yüksektir. Akciğer kanserine yakalanma riski de maruz kalınan doz kadar geçirilen sürede çok önemlidir. Radon gazı zemindeki çatlaklardan tesisat girişlerinden yapı bağlantılarından, duvar çatlaklarından, asma kat girişleri gibi toprakla bağlantısı olan herhangi bir yerden evlere sızabilmektedir” şeklinde konuştu.