Son Güncelleme: 11 Eylül 2016 15:32 Türk Ocakları Çorum Şubesi son zamanlarda kamuoyunu meşgul eden FETÖ/PYD soruşturmalarına yönelik yazılı açıklama yaparak, hassasiyetleri dile getirdi.
Türk Ocakları Çorum Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
“Son günlerde kamuoyunda, Türkiye genelinde ve çorum özelinde, FETÖ-PDY örgütü ile ilgili soruşturmalarda, yetkili kurumların ve yerel siyasi aktörlerin; yavaşlatma, erteleme, zaman kazanma ya da soğutma yöntemlerini baskın şekilde kullanarak, soruşturmaların seyrini değiştirmeye uğraştıkları ile ilgili bir kanaat oluşmaya başladı.
“FÖTE İLE MÜCADELEYİ YAVAŞLATMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Bu bağlamda özellikle Hitit Üniversitesinde garip eylemler cereyan ediyor. Bunları şöyle ifade etmek mümkündür:
1.Türkiye genelinde FETÖ-PDY örgütünün alevi camiasını örgüte kazandırma misyonu ile görevli imamı olan Osman Eğrinin üniversite içi faaliyetleri, ilişkileri ve bu ilişkilerden elde ettiği sonuçlar konusunda, hala bir şey yapılamamış ve hatta bu mesele soğumaya ve küllenmeye bırakılmıştır.
2.FETÖ-PDY yapılanması ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, hatta zaman zaman bu örgütün tetikçiliğine maruz kalmış, ocak üyelerimiz hakkında soruşturma açılarak, hedef şaşırtma ya da dikkat dağıtma stratejisi uygulanmıştır. Konunun ilginç olan tarafı, yerel siyasi aktörlerin de bu konuya müdahil oldukları hususuyla ilgili duyumların varlığıdır. İnanmıyor ve inanmak ta istemiyoruz. Şayet bu doğruysa, ortada vahim bir durum var demektir.
“HİÇ KİMSENİN FETÖ İLE MÜCADELEYİ SAVSAKLAMA HAKKI YOK”
Müslüman Türk Milletinin, Anadolu Topraklarının ve devletimizin beka sorunu yaşadığı günümüzde hiç kimsenin hata yapma lüksü yoktur. FETÖ-PDY örgütü ile mücadeleyi savsaklama hakkı da bulunmamaktadır. Kaldı ki, Sayın Cumhur Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı konuyla ilgili olarak net ve sarihtir. Öte yandan büyüklerimiz tarafından, süreçle ilgili olarak ve doğrulardan hareketle sonuna kadar gidilmesi isteniyor. Zaten bu konuda, yöneten güç ile muhalefet arasındaki uzlaşma da ortadadır. Hal böyle iken, meseleye hissi ya da korumacılık duygusu çerçevesinde yaklaşma, hem toplumsal bir vebaldir ve hem de aynı acı tecrübenin ( 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü) tekrar yaşanmasına davetiye çıkarmak anlamına gelir.
Bu yüzden ilgili aktörlere diyoruz ki;
*Toplumda güven problemi yaratabilecek yaklaşımlardan uzak durulmalıdır,
*Duygusallığın ürettiği koruma zırhı birilerinin üzerinden çekilmelidir,
*Yargı üzerindeki baskı kaldırarak, yargıya işlerlik kazandırılmalıdır.
Bu durum milli, insani ve vicdani bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirilmesini Çorum kamuoyu olarak bekliyoruz” şeklinde açıklamada bulunuldu.