Son Güncelleme: 29 Şubat 2016 08:09 BATI DA BİR ÖLÜMÜN BİRDE VERGİ KAÇAĞININ ÇARESİ YOK

Defterdar Ali Sormaz, önceki gün Umut Radyo’da yayınlanan Beyaz Mikrofon programına stüdyo konuğu oldu. Meltem Danışman Çınar’ın hazırlayıp sunduğu söyleşide Sormaz, vergi haftası etkinlikleri ile ilgili bilgiler verdi.

Defterdar Ali Sormaz, yurttaşlarımızın yeterli düzeyde vergi bilincine ulaşması ile toplumda refah düzeyinin doğal olarak kendiliğinden yükseleceğini belirterek, ‘ Öteden beri bildiğimiz bir şey var. O’da gelişmiş batı ülkelerinde sadece bir ölümün birde vergi kaçağının çaresi yok anlayışıdır” ifadesini kullandı.

GENÇLERİMİZ VERGİ BİLİNCİ İLE YETİŞMELİ

Vergi haftası boyunca toplumun ilimizdeki bütün kesimlerine ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Defterdar Sormaz, “ Bu yıl etkinliklerin içerisine geleceğimiz olan gençlerimizi dahil ettik. Vergi dairemiz öğrenciler tarafından sürekli ziyaret ediliyor. Defterdarlık çalışanlarımız da kimi okullara ziyaretlerde bulunuyor. Ağaç yaş iken eğilir atasözümüzde olduğu gibi çocuklarımız bu konuda hem çok özel, hem de önemli. Hedef kitlemiz bilinçlendirme anlamında öğrencilerimiz. İlk, orta, lise ve üniversite düzeyinde tüm öğrencilerimize ulaşmayı hedefliyoruz. Şayet verginin önemi anlaşılmadığı takdirde biz bu haftaları kutlamaya uzun yıllar devam ederiz” dedi.

ÇORUM’UN 1 MİLYARIN ÜZERİNDE VERGİ TAHAKKUKU VAR

Bütçe gelirleri bakımından Çorum’un kümülatif olarak 1 milyarın üzerinde tahakkuku olduğunu söyleyen Defterdar Sormaz, “Bunun yüzde 80’e yakın bir kısmını biz vergi gelirleri bakımından tahsil ettik. Tahsilat noktasında hayati bir sıkıntımız yok. Bunda 6552 sayılı kanunla geçen yıl bir yapılandırma yapılmıştı. Bu durum bugünkü duruma etki eden bir unsur. Tahakkuk ve tahsilat nispetlerinden genel olarak memnunuz.

BUNDAN SONRA ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERDE BEYANNAME VERECEK

“Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerimizle ilgili olarak 1 Marttan itibaren önemli bir süreç başlayacak”diyen Defterdar Ali Sormaz, Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflere yönelik yeni bir uygulamanın yürürlüğe girdiğini belirterek, “Öteden beri vatandaşlarımızın Vergi Dairesine beyannamelerini getirip vermelerini bekliyorduk. Son yıllarda internet ortamında kabul ediyoruz. Mükelleflerimizin çok yoğun olarak bulunduğu mahallerde bir stant açıp münhasıran gayrimenkul sermaye iradı veya kira geliri elde eden vatandaşlarımıza oralarda hizmet veriyorduk. Personelimizle halkın yoğun olarak bulunduğu alanlara hatta bazen evlerine giderek kira geliri elde eden yaşlı vatandaşlarımıza yerinde mekanında o hizmeti sağlıyor idik. Bu uygulama sadece kira geliri elde edenlerle ilgiliydi. Bu sene ilk defa başlatacağımız bir uygulama ile buna kira geliri elde edenlerin yanında ücret geliri elde edenleri de dahil ettik”
3 BİN 800 LİRA’NIN ALTINDAKİ KİRA GELİRİ VERGİYE TABİ DEĞİL

İl Defterdarı Ali Sormaz, sadece mesken kirası elde eden mülkiyet sahiplerinin süresi içerisinde vergi dairesine beyannamelerini vermelerini isteyerek ‘ Bilinmesini istediğim bir husus 3 bin 800 rakamına kadar olan kira geliri miktarını biz vergilendirmiyoruz’ Toplumda vergi bilincinin uyandırılması ve yankı bulması için uğraşıyoruz. Maliye Bakanlığı çalışanları olarak bunu biz bir görevin ötesinde ülkemize bir borç olarak kabul ediyoruz hemen her platformda bu konuyu işleyip söylemeye çalışıyoruz’ dedi.

BATIDA SADECE ÖLÜM İLE VERGİ KAÇAĞINA ÇARE YOK

Gelişmiş batı ülkelerine baktığınızda vergi bilinci konusunu çok önceden kavradıklarını dile getiren Defterdar Sormaz, ‘ Batıda her vatandaşın bu konuda son derece bilinçli olduğu, bu konuda yapılabilecek bir yanlışlığın yada bir kayıp ve kaçağın kendi ülkeleri ile ilgili nelere mal olacağı noktasında insanlar bir teşkilatın yada bir görevlinin anlatmasına söylemesine hacet bırakmaksızın kendiliğinden bir refleks gösteriyor. Yurt dışına gidenlerimiz çok iyi bileceklerdir. Orada bir mal ve hizmet tüketiminde hiçbir zaman belge istenmiyor. Yani ödeme yapıldığı bir mal ve hizmet alındığı zaman satıcı siz istemeseniz de hatta unutsanız da arkanızdan koşarak belgenizi getiriyor. Bu benim vatandaşlık görevim diyor. Hatta bunu şu şekilde ifade ettiklerini duydum. Batıda ve Amerika da öyle. Ölüme ve vergi kaçağına çare yok. Onların vatandaşları içselleştirmişler durumu. Ölümden nasıl kaçış yoksa vergi kaçırmadan da bu manada kaçış yok’.

YAPILAN HER BELGESİZ ALIŞ VERİŞ, KAYIT DIŞI VE HAKSIZ KAZANÇTIR

Sormaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “ Kayıt içinde olan, vergisini süresi içinde düzenli olarak ödeyen, istihdam yaratan, üretim yapan, ihracat yapan fedakarlık eden, emeğini, alın terini kullanarak sermayesini riske ederek kaybetme, zarar etme veya iflas etme riskini göze alarak belli bir ürün üretme yolunda faaliyette bulunan vatandaşlarımızın aslında yatay anlamda bir şeyi olması lazım. Duyarlılığın çok ön planda olması lazım ve kayıt içinde olan söz konusu vatandaşlarımızın bu çemberi olabildiğince genişletmesi lazım ki üstlendikleri vergi yükü de paralel olarak azalsın”

ASGARİ ÜCRETLİDEN BİLE VERGİ ALIYORUZ

Program boyunca kendine yöneltilen soruları yanıtlayan İl Defterdarı Ali Sormaz, ‘Malumunuz asgari ücretliden bile vergi alıyoruz. Gelir vergisi kanunumuz yeniden yazılıyor. Oradaki istisna ve muafiyetler yeniden gözden geçiriliyor. Küçük esnaflarımız ve sanatkarlarımızla ilgili olarak bir muafiyet söz konusu. Burada devletimiz gereken şefkat ve merhameti gösteriyor aslında. Alt gelir grubundaki insanlarımıza anayasamızın sosyal devlet ilkesi gereğinden hareketle üzerine düşeni yapıyor’ şeklinde konuştu.
VERGİ BİLİNCİ KONUSUNDA HENÜZ YETERİNCE MESAFE ALAMADIK“

Vatandaşlarımızla bilinçlendirme noktasında henüz bir mesafe alamadık” diyen Sormaz, sözlerini şöyle sürdürdü. “ Hal böyle olunca içerideki mükelleflerimizin yükünü konuşmasını azaltamıyoruz. Kayıt dışı ile mücadelede teşkilatımız dışındaki kişi ve kurumlarında geleceğimizle ilgili kaygıları dertleri varsa lütfen bütün mal ve hizmet alımlarında belgelerini alsın ve istesinler. Çünkü o belgeyi almamakla satıcının cebinde kalacak olan hazineye gidecek olan vergi satıcının cebinde kalacaktır. Bu resmin tamamına baktığınız zaman durum yaygın bir uygulama haline gelirse zengin daha zengin fakirde daha fakir olacaktır”

VERGİDE KAYIP VE KAÇAK KONUSUNDA BİZE YARDIMCI OLUN

Vergi haftası boyunca genel olarak vatandaşlardan önemli bir istekte bulunduklarını ifade eden Defterdar Sormaz, “ Gelir dağılımını düzeltmeniz alt gelir gruplarına kaynak aktarmanız üretim yapıp istihdam yaratan, vergisini veren mükelleflerimizin vergi yükünü azaltmamız çok uzun zaman alabilir. Toplum olarak omurgamızın yani üreten, çalışan kitlemizin refahı üretenin sigorta ve vergi yükünün azaltılması, alt gelir gruplarına daha çok kaynak aktarmamızı sağlayan grupların insanlarımızın teşkilatımıza yardımcı olmaları kayıp ve kaçaklara hiçbir zaman toleranslı bakmamaları, gönüllü olarak bu ülkede yaşamanın bir gereğidir”.

ANAYASAYA GÖRE HERKES GELİRİ ORANINDA
KAMU HARCAMALARINA KATILMAK ZORUNDA

Defterdar Ali Sormaz, ‘İnanın bizim kaynak açığımız çok fazla. Böyle olunca başkalarından faizle biz tedarik ediyoruz. Özellikle içerden ve dışarıdan borçlanma yoluyla. Ama bizim içeride kapasitemiz var. Potansiyelimiz var. Sadece var olan kaynakları kullanmak konusunda bir standart yakalayamadık. Az kazanandan az çok kazanandan çok yani anayasamızın öngördüğü gibi herkesin mali gücüne göre kamu harcamalarına katılma zorunluluğu var. Anayasamız bunu emrediyor. Fiili durum buna uymuyorsa bunu bu hale getirmemiz lazım. Son zamanlarda yapılan çok teknolojik yatırımlarla kayıt dışını kavramaya çalışıyoruz. Bütün harcamaları risk analiz merkezlerinde değerlendiriyoruz Oralarda mükelleflerimizle ilgili incelemeler başlatıyoruz” dedi.

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMENİN ÖNÜNE GEÇMEK MECBURİYETİNDEYİZ

“Mükelleflerimiz cezalarla karşı karşıya kalıyorlar. Bu bakımdan teslim edilen her mal veya hizmet mutlaka belgeli olmalı. Tüketicilerimizin bunu almasında büyük zaruret var. Haftamız sona eriyor belki ama biz Mayıs ayına kadar muhtelif tarihlerde devam edeceğiz. Vergiyi anlatmaktan yılmayacağız. Yorulmayacağız, usanmayacağız. 27.sini kutladığımız haftada temamız aynı. Haksız kazancın önüne geçmemiz lazım. Sebepsiz zenginleşmenin önüne geçmemiz lazım. Ve vergide adalet prensibini hayata geçirmemiz lazım. Vergide adalet duygusu konusunda toplumda yerleşik bir algı var. Bunu düzeltmenin yolu da buradan geçiyor. Bütün vatandaşlarımızın kurumumuzun yanında olması, vergi kaçağına göz yummaması kısa vadeli şahsi menfaatlerini devletin menfaatlerine kıyasla öncelememesi lazım. Kısa vadede şahsi menfaatleri olmayabilir ama orta ve uzun vadede hem o vatandaşımız hem de toplumumuz kazanacaktır