Son Güncelleme: 30 Eylül 2016 08:43 Türkiye Gençlik Vakfı Yüksek Öğrenim Koordinatörü Ahmet Yeten, her geçen gün İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrildiğini söyledi.
Türkiye Gençlik Vakfı üyesi gençler Hürriyet Meydanı Saat Kulesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Gençler, ellerinde taşıdıkları “ Halepte İnsanılık Suçu İşleniyor”, “ Halep Bizim”, “Halep Ayağa Kalk” yazıları ile Suriye’nin Halep şehrinde Esed güçleri tarafından işlenen insanlık dışı cinayetlere tepki gösterdi.
Yeten burada yaptığı konuşmada, Suriye’de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, “Kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Bombaların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan küresel sömürü ülkeleri arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir” dedi.
Halep’e yapılan son bombardımanda çoğu çocuk ve kadın 500’ü aşkın sivil katledildiğini hatırlatan Yeten, “Kendisini muasır medeniyet olarak gören ülkelerin ve onların hükümranlığını koruyan birliklerin sessizliği, Müslüman ölümleri üzerinden yeni bir sömürü imparatorluğu kurulmasının planlandığına işaret etmektedir” diye konuştu.
Müslümanlar olarak masum insanların ölümlerini ırk, din ve mezhep ayrımı gütmeden eşit gördüklerini ifade eden Yeten, “Ölümlerin mukayesesi yapılmaz; ancak Batıda öldürülen 5 kişi ile savunmasız halde bombardıman altında katledilen, çoğu çocuk ve kadın 500 kişinin ölümünün dünya kamuoyunda edindikleri yer hepimizin malumudur. Gösterdiğimiz bu hassasiyeti diğer milletlerden de insanlık namına beklemekteyiz” diye ifade etti.
Keten, “Kendini dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak gören, aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz.
Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sistemini ve onun ikiyüzlü araçlarını reddediyoruz.
Şimdi,
Yeni üretilen silahların tatbikatını İslam coğrafyası üzerinde yapan ancak İslam’ı ve Müslümanları terörizmin kaynağı olarak gören tüm ülkelere sesleniyoruz; İslam ve insan bir bütündür. İnsanın olduğu her yer bizim yanı başımızdır” şeklinde konuştu.