Son Güncelleme: 25 Temmuz 2016 12:51 Çorum Saadet Partisi İl Başkanlığı genişletilmiş il divan toplantısını dün parti binasında gerçekleştirdi.
Saat 12.00’de yapılan İl Divan toplantısında konuşan İl Başkanı Faruk Cıdık,“Demokratik ülkelerde darbelere müsaade edilemeyeceği gibi, paralel devlet yapılanmalarına da izin kesinlikle izin verilmemelidir” dedi
Cıdık konuşmasına şöyle devam etti;
“Genel Kurmay Başkanlığı’nın gayet haklı olarak belirttiği gibi; ‘Her ne kadar bu darbe girişimi Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde başlatılmış olsa da, bunu yapmaya kalkışan hainlerin, halkımızın Peygamber ocağı olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin, vatanını, milletini, bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla kesinlikle hiçbir alakası yoktur.’ Bu rezaleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, mazisi şan ve şerefle dolu olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize yaşatan hainler hiç şüphesiz ki en ağır biçimde cezalandırılacaktır. Çünkü demokratik bir ülkede askeri darbelere asla müsaade edilemeyeceği gibi yine demokratik bir ülkede paralel bir devlet yapılanmasına da asla ve asla müsaade edilemez. Bu bakımından Aziz Milletimiz 15 Temmuz gecesi, kendine yakışır bir asalet ve olgunlukla gözü dönmüş darbecilere karşı koyarak, tarihi bir destan yazmıştır.
TEŞKİLATLARIMIZ HİÇ DÜŞÜNMEDEN TANKLARIN ÖNÜNE ATLADI
15 Temmuz gecesi Saadet Partisi teşkilatlarının biran bile düşünmeden tankların önüne atlamıştır, Teşkilatlarımız Milli Görüş’e yakışır bir şekilde davranmışlardır, ‘Bir cümle ile 15 Temmuz, bir Milli İrade Zaferidir. Bu münasebetle darbe teşebbüsüne kararlılıkla ve cesurca karşı koyan silahlı kuvvetlerimize, polisimize, emniyet mensuplarımıza ama hepsinden önemlisi bu menfur girişimi önlemek, milli iradeye sahip çıkmak için canını ortaya koyarak, 7 den 77’ye genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle meydanları dolduran aziz milletimize şükran ve minnetlerimizi sunuyor, bir kez daha şehitlerimize Cenab-ı Allah’dan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Bir teşekkürü de Saadet Partisi teşkilatlarına, ülkemizin en güzide gençlik kollarımıza ve Milli Görüşçü Kuruluşlarımıza borç biliyorum. 15 Temmuz gecesi Saadet Partililer ve bütün Milli Görüşçü kuruluşlarımız ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyerek ilk andan itibaren tankların karşısında durmuş ve her zamanki gibi Milli Görüş’e yakışır bir cesaret ve fedakârlık örneği ortaya koymuştur’
MİLLİ GÖRÜŞ KADROLARI 15 ŞEHİT VERDİ
Darbe teşebbüsü olan gece Saadet Partisi genel başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak bombalar atılırken Meclise giderek Darbe girişimine karşı ilk ve en sert tepkiyi Saadet Partisin verdiğini göstermiştir oldu.
‘Saadet Partimiz ve Milli Görüşçü kadrolar, 15 Temmuz gecesi 15 şehit vermiştir. Tüm şehitlerimiz için bir kez daha rahmetler diliyorum. Saadet Partisi olarak darbe girişiminin ortaya çıktığı andan itibaren, o gece Genelkurmay Başkanlığı ve TBMM’nin önünde, yürüyen tanklara, atılan bombalara ve yağmur gibi yağan mermilere rağmen milletimizle beraber olduk. 15 Temmuz gecesi, Milletimiz bir siyasi partiye, bir siyasi görüşe, bir siyasi harekete ya da bir siyasi şahsiyete değil, topyekûn demokrasiye, topyekûn ülkeye, topyekûn Meclis’e ve topyekûn Milli İradeye sahip çıkmıştır.
Milletimizin bu duruşu Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın bir sözünü akıllara getirmiştir, ne diyordu hocamız ‘Bir milletin asıl gücü tankı, topu, tüfeği değil imanlı ve inançlı gençliğidir. Onun için Faturası çok ağır olan bu birliktelik devam ettirilmelidir’
ZOR GÜNLERİ AŞMANIN TEK YOLU BİR VE BERABER OLMAKTIR
Öte yandan darbeye teşebbüs etmiş, bu kanlı cuntanın içinde yer almış, milletine kurşun sıkmış, meclisine bomba atmış olan canilerden elbette hesap sorulmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Ancak bütün bunlar yapılırken Hukuk Devleti ilkelerinin dışına çıkılmamalıdır. Gerçekten zor günler geçiriyoruz. Bu zor günleri aşmanın tek yolu bir ve beraber olmaktır. Omuz omuza vermektir. Bu nedenle toplumu gerecek, kutuplaştıracak adımlardan uzak durulmalıdır. Sağcısıyla solcusuyla, alevisiyle, sünnisiyle, genciyle yaşlısıyla milletimizin milli iradeye sahip çıkma konusunda ortaya koyduğu birlik ve beraberlik geleceğimiz adına büyük bir umut ortaya koymuştur. Bu umudu adaletle daha da güçlendirmeliyiz. Çünkü devletin temeli adalettir. Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz. İnandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk olarak aziz milletimizle paylaşıyoruz. Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi yalnız ve yalnız Cenab-ı Allah’dır.”