Son Güncelleme: 25 Nisan 2017 21:49 FIAT İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, otomotiv endüstrisinin Türkiye’de büyümeye devam edeceğini açıkladı.
Hitit Üniversitesi ev sahipliğinde “Otomotiv Teknoloji Günleri” günleri düzenlendi.
Etkinlik kapsamında ilk olarak Tofaş Türk Otomobil Fabrikası AŞ’nin “Mesleki Eğitime Destek Programı” çerçevesinde Hitit Üniversitesi’ne kesit araç hediye etti. Anahtar teslim törenini ardından FIAT İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, Erol Olçok Konferans Salonunda otomotiv sektörü hakkında bir sunum yaptı.
Türkiye’deki otomotiv endüstrisinin son iki yılda 1.5 milyon adet araç üretir hale geldiğini açıklayan Aytaç, “2023 hedefleri belirlenirken 2 milyon araç üretimi hedefi vardı. Biz 200-330 bin olan araç üretimini 400 bine getirdik. Neredeyse üretimi ikiye katladık. 2015-2016 yılındaki bu büyümenin çoğunluğu bizden geldiğini söyleyebilirim” dedi.
Otomotiv endüstrisinin 2000 yılına kadar iç pazara yönelik ve daha çok montaj ağırlıklı olduğunu dile getiren Aytaç, Türkiye’de çok ciddi bir girişimci ruhun bulunduğunu, otomotiv sektörünün büyümesinin en büyük etkenlerinden birisinin de yan sanayi olduğuna dikkat çekti. Yan sanayi de Ar-Ge çalışmalarına önem verildiğini kaydeden Aytaç, FIAT markasının ürettiği modellerde toplam parça sayısının yüzde 80’e varan kısmının Türkiye’de üretilir duruma geldiğini bildirdi.
Otomotivde altın oranın üretim yaparken sadece iç pazara değil dünyada oyuncu olarak doğru işin yapılması gerektiğini kaydeden Aytaç, “Otomotivde 3 üretiyorsanız ikisini, dört üretiyorsanız 3’ünü ihraç edebilirseniz o zaman yumurtaları tüm sepete eşit şekilde dağıtmış içerde veya dışarıda olabilecek bir krize kendinizi iyi hazırlamış olursunuz. Bu hem bizde hem de diğer otomotiv üreticilerinde de aynı. Bu anlamda otomotiv sektörü sağlam temellere yapı kurmuş bir durumda. Otomotiv sektörü Türkiye’nin ihracatta lider sektörü. Ana sanayi firmalarında çalışmayı çoğumuz isteriz. Fabrikalarda veya ticari alanlarda Türkiye’de çok iyi gelişen ayağı yere basan bir ihracat potansiyelini yükselten yan sanayi firmalarımız var. Dolaysıyla çok önemli gruplar hem Türkiye’deki otomotiv sektörüne hem de yurt dışında önemli yatırımlar yapıyorlar. Yan sanayi adı artık yan isminde kaldı. Ana sanayi gibi çalışır kurumsallaşır hale geldi” ifadelerini kullandı.
Otomotiv sektörünün Türk ekonomisinin büyümesi anlamında geleceğe bakıldığında en güvenilen sektörlerden birisi olacağını belirten Aytaç, “2000’li yıllarda yeni projelere çalışırken Türkiye’de otomotiv pazarı çok aç 1 milyon adede hemen ulaşırız diye düşünüyorduk. Ama inişli çıkışlı dönemler yaşandı. En sonunda da son iki yılda otomobil ve hafif ticari araç ile buna kamyon, otobüs, traktör gibi diğer ağır araçları da koyarsak 1 milyon adedi devirmiş durumdayız. Türkiye’de 1 milyon araç satılması Avrupa’nın 5 büyük ülkesi Almanya, İtalya, Fransa ,İngiltere ve İspanya’da da 2-3 milyon gibi büyüklüğe erişiyor. Almanya ve Fransa’da 2-3 ila milyon, İspanya ve İtalya’da ise 1 milyonun üzerinde rakamlar. İspanya’da kriz olduğunda Türk otomotiv pazarı İspanya’nın üzerinde idi. Şimdi üretim, ihracat ve iç pazarı bir araya getirirsek otomotiv endüstrisi Türkiye’de büyümeye devam edecek. Yeni modeller bugün ki ulaştığı kapasite ve teknoloji devam edecek. Hem istihdam anlamında hem otomotiv endüstrisi hem de Türk ekonomisinin büyümesi anlamında geleceğe baktığımızda en güvendiğimiz sektörlerden birisi olacak. Burada ihtiyaçta çoğalacak. Otomotiv endüstrisi daha çok istihdam yapacak bir endüstriye sahip. Bütün bunlar olurken Türkiye’de otomotiv sahipleri artıyor. Ancak hala Avrupa’daki 20 ülkenin gerisindeyiz. Türkiye’de bin kişiye düşen otomotiv sayısı 200 civarındadır. Avrupa ortalaması büyük ülkelerde 500-600 civarındadır. Her iki kişinin birisi otomobil sahibidir. Ülkede refah sayesi arttıkça, ekonomi ilerledikçe nüfus büyüyor. Türkiye’deki otomobil sayısı azalmayacak artacak. Her yıl biraz daha üzerine artarak devam ediyor” dedi.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da, Hitit Üniversitesi’ni Çorum’un her alanında destek verecek yer alacak şekilde şekillendirmeye gayret ettiklerini belirterek, “İş dünyası mezunların yeterli olmadıkları, hazırlı olmadıkları veya öğrencilerin üniversite başkaymış hayat başkaymış gibi serzenişleri vardı. Genel anlamda öğrencilerin piyasa koşullarından bağımsız veya çok uzağında eğitim almaları yatıyordu. Piyasadaki gerekli pratikleri görmeden mezun olan öğrencilerimiz mezuniyet sonrasında sorunlar yaşayabiliyorlar. Arzumuz şudur örneğin FIAT grup bizden istihdam öncelikli hangi bölümü istiyorlarsa biz bölümlerimizi şekillendirebilir ve yeni bölümler dahi açabiliriz. Bunda bir sakınca yok. Uluslar arası bir firma, uluslar arası bir arenada faaliyet gösteriyor onların istekleri doğrultusunda programlarımızı revize edebilir veya yeni programlar geliştirebiliriz” diye konuştu.