Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli akademisyenlerin, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Covid-19’dan sonra üzerinde araştırma ve geliştirme yapılması acil olarak görülen hastalıklar arasında ikinci sırada yer alan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili sahip oldukları deneyimi uluslararası alanda ilgi görmeye başladı.
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Hitit Üniversitesi olarak Türkiye’de 2003 yılından beri görülen ve keneler aracılığıyla insanlara bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığıyla ilgili çok ciddi bilgi birikimi ve deneyim kazandıklarını söyledi.
Çorum‘un, Türkiye’de en fazla KKKA vakalarının görüldüğü bölgede yer aldığını belirten Prof. Dr. Baykam, “Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak her yaz döneminde görülen KKKA vakalarına dair 20 yıla yakın bir birikim ve deneyimimiz var. Bu anlamda edindiğimiz bilgi birikimini dünya ile paylaşıyoruz” ifadesini kullandı.
Avrupa’da ilk lokal KKKA’nın 2016 yılında İspanya Madrid’de görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Baykam, “Bu vakayı takip eden hemşireye de hastalık geçmişti. Hemşire hastayı takip eden hekimler, tecrübelerimizi göz önünde bulundurarak bizden klinik takipte destek aldılar ve doğrusu telefon aracılığıyla hasta takibini İspanyol doktorlarla birlikte yaptık. Dünyada vakaların artma potansiyeli var ve bu muhtemel artışa karşın diğer ülkelerdeki bazı hekimler, bizim bu hastalıkla ilgili tecrübelerimizi edinme ihtiyacı içindeler” dedi.
Avrupa’dan KKKA eğitimi için geldi
2017 yılında İspanya’dan La Paz Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Marta Mora Rillo’nin KKKA hastalığıyla ilgili eğitim almak için Hitit Üniversitesi’ne başvurduğunu hatırlatan Prof. Dr. Baykam, gerekli onayların alınmasının ardından Rillo’nun 1 aylık eğitim gördüğünü söyledi.
İspanyol Profesör Rillo’ya, eğitim sürecinde Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyelerinin deneyimlerinin aktarıldığını dile getiren Prof. Dr. Baykam, “Profesör Rillo’ya hem teorik eğitim verdik hem de kendisini Eğitim ve Araştırma Hastanemizde KKKA vakalarına müdahale sürecinde gözlemci olarak kabul ettik. Bu eğitimin ardından çok memnun olduğu ve KKKA ile ilgili tecrübesini ciddi şekilde artırmış olarak ülkesine döndü” diye konuştu.
Pandemiye rağmen İspanya’dan bir doktor daha eğitimini Çorum’da tamamladı
Dr. Rillo’nun, Çorum’da aldığı eğitimin örnek teşkil ettiğini, daha sonra İspanya’dan başka doktorlardan da eğitim talebi almaya başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Baykam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dr. Rillo’dan sonra yine İspanya’dan eğitim için talepte bulunan doktorlardan 12 de Octubre Üniversite Hastanesi doktorlarından Octavio Arce’nin başvurusu onaylandı ve KKKA hastalığıyla ilgili eğitimini Çorum’da tamamladı. 2 yıl önce gelmeyi planlarken, pandemi nedeniyle bu yıla ertelemek durumunda kalmıştık. Tüm asistanlarımız, hocalarımız bu eğitim sürecinde hasta takibinde hatta hasta başı vizitlerde bu eğitim sürecini de tamamladı. Bu misafir doktorumuza ilk geldiğinden beri teorik bilgileri ve ardından tanı tedavideki hasta yaklaşımlarımızı aktarmaya devam ediyoruz.”
Hitit Üniversitesi’nin tecrübesinden Japon doktorlar da yararlandı
Avrupa dışında dünyanın farklı bölgelerindeki doktorlarla da KKKA hastalığıyla ilgili deneyimlerini paylaştıklarını anlatan Baykam, 2019 yılında bir program kapsamında Japonya’dan gelen 11 kişilik doktor heyetini üniversitede ağırladıklarını ve kendilerine KKKA ile ilgili eğitimler verdiklerini bildirdi. Yurt dışından eğitim için sırada bekleyen doktorların da bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Baykam, şunları kaydetti:
“Biz bu hastalıkla ilgili birikimlerimizi dünya ile paylaşmaya devam edeceğiz. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yönetimi de bizimle aynı çerçevede sürece bakmakta ve desteklerini vermekte. Bu bizim için çok önemli. Bu bağlamda Hastane Başhekimimiz Prof. Dr. Mesut Sezikli’ye çok teşekkür ediyorum. Biz hem Tıp Fakültesi olarak hem Sağlık Bakanlığı Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hep birlikte hem hasta hizmeti hem dünyada gittikçe önem kazanan ve şu anda Dünya Sağlık Örgütü’nün üstünde araştırma ve geliştirme yapılması acil gereken Covid’den sonra ikinci sırada bulunan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili araştırma ve geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu çalışmalar ulusal düzeyde üniversiteler ve merkezlerle işbirliği içinde olduğu gibi yine bu kapsamda eğitim için yurt dışından gelen hekimlerin çalıştıkları üniversitelerle de işbirliği içinde sürdürülmekte. Araştırma geliştirmeye yönelik bu işbirliklerimiz daha da artacaktır.”
“Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tercih etmiş olmaktan dolayı son derece memnunum”
İspanya’dan 12 de Octubre Üniversite Hastanesi doktorlarından Octavio Arce de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıyla ilgili eğitim için Hitit Üniversitesi’ni tercih ettiğini ifade etti.
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin, KKKA üzerine sahip olduğu bilgi ve tecrübeyle dünyada tanınan bir üniversite olduğunu aktaran Arce, “Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalında staj yapmak için Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tercih etmiş olmaktan dolayı son derece memnunum” ifadesini kullandı.
“Sadece üniversitemiz için değil ülkemiz adına önemli bir başarı”
Rektör Prof. Dr. Ali Osman Öztürk de konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, 21. yüzyılın en temel meselelerinden birinin sağlık olduğunu belirterek, bu alanda Hitit Üniversitesi’nin sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyiminin önemine işaret etti.
Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ile Tıp Fakültemizin edindiği tecrübenin çok kıymetli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk, şöyle konuştu:
“KKKA ile ilgili Tıp Fakültemizin değerli hocalarının deneyimi ve bilgi birikiminin, İspanya ve Japonya gibi ülkelerde biliniyor olması sadece üniversitemiz için değil ülkemiz adına önemli bir başarı. Önümüzdeki süreçte, Hitit Üniversitesi, uluslararası alanda isminden daha fazla söz ettireceğine yürekten inanıyorum. Kırım Kongo ile ilgili eğitim için gelen doktorların referansıyla bu alandaki tecrübemiz ve bilimsel yaklaşımımızın uluslararası düzeyde talep görüyor olması mutluluk verici. Üniversite yönetimi olarak, bilginin insanlığın faydasına sunulması, paylaşılması yönündeki faaliyetleri önemli buluyor ve Tıp Fakültemizin deneyimlerinden yararlanmak isteyen yerli ve yabancı bilim insanlarına kapımızı açık tutuyoruz.”