Son Güncelleme: 25 Şubat 2018 16:06 Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, sözde ermeni soykırımı şakşakçılarına Hocalı katliamını hatırlatarak, Sözde Ermeni soykırım şakşakçılarının Hocalı’yı ağızlarına almaması, bir milyon kardeşimizin mağduriyetine gözlerini yummaları pek nadir göreceğimiz bir ikiyüzlülüktür” dedi.
Azerbaycan Hocalı katliamının 26. Yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Aras, 26 yıl önce Azerbaycan’da insanlık dışı olaylar yaşandığını, Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihlerinde Azerbaycan Türklüğünün tarihin ibretle kaydettiği zulüm ve saldırılara maruz kaldığını söyledi.
Aras, açıklamasında şöyle dedi;
“Rusların destek ve kışkırtmasıyla harekete geçen Ermeni çeteler masum canlara kast etmiş, insanlık değerlerini yok saymışlardır. Dost ve kardeş ülke olan Azerbaycan’ın egemenlik hakları ihlal edilmiştir. Türk toprakları Rus ve Ermeni saldırganlığıyla kirletilmiştir. Hocalı’da Türklük katledilmiştir. Hocalı’da Türk’ün hayat ve varlık hakları hedef alınmıştır.
Azerbaycan’ın kopmaz parçaları olan; Kelbecer, Laçin, Kubatlı, Zengilan, Cebrail, Füzuli ve Ağdam’da nice kıyım ve dramlar yaşanmıştır. Hocalı’da çocuk, kadın ve yaşlı demeden 613 soydaşımızın canına kast edenleri Türk milleti asla affetmeyecek, eğer varsa insanlık vicdanı unutmayacaktır.
İster Azerbaycan, ister Doğu Türkistan, ister Türkmeneli, ister de Bayır-Bucak, ister Kafkaslar, isterse Balkanlar olsun, Türklük gurur ve şuurunun, İslam ahlak ve faziletinin son ferdimize kadar davacısı olacağız.
Sözde Ermeni soykırım şakşakçılarının Hocalı’yı ağızlarına almaması, bir milyon kardeşimizin mağduriyetine gözlerini yummaları pek nadir göreceğimiz bir ikiyüzlülüktür.
Küresel adalet Hocalı’da batmış, taktığı maskesini de düşürmüştür. İnsan hakları lobileri, özgürlük ve demokrasi havarileri, felçli halde bulunan uluslararası toplum bugüne kadar Hocalı’yı yok saymıştır.
Çünkü ölen, yaralanan, kaybolan, vatanını kaybeden Türk’tür. Aynı işgüzarlık Balkanlar’da yaşanmış, Kafkaslar’da görülmüştür. Aynı çifte standarda Kaşgar, Kerkük, Musul, Tuzhurmatu, Halep ve Türkmen Dağı’nda şahit olunmuştur.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinin işgal atında bulunması ne hikmetse hiç kimseyi rahatsız etmemektedir. Uluslararası hukuk 26 yıldır çiğnenmekte, buna karşılık dünyanın gıkı çıkmamaktadır. Bu örtülemez çelişki devasa boyutlara ulaşmıştır.
Karabağ’da Azerbaycan egemenliği yeniden tesis edilmeden Kafkaslara huzur gelmeyecektir. Yukarı Karabağ’ın esaret altına alınmasından sonra mülteci durumuna düşen soydaşlarımız evlerine dönmeden, topraklarına kavuşmadan ve zararlarının ödenmesi sağlanmadan Hocalı’nın yarası devamlı kanayacaktır. Yukarı Karabağ sorunu Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içinde muhakkak çözülmeli ve hak yerini bulmalıdır.
Hınçak kafası, Taşnak mantığı, Asala gözlüğü, Rus dayatması barışçıl taleplerin önündeki en bariz engeldir. Hocalı’nın Türk kimliğini hiçbir güç silemeyecektir. Hocalı Türk’ün öz yurdudur ve Türk’tür.
“Hepimiz Ermeni’yiz” beyanıyla milletini ve vatanını inkar etmiş köksüzlerin bunu anlaması zaten beklenmeyecektir. Onlar her fırsatta döviz ve pankart açıp Ermeni çetelerine isimlerini yazdırmaya devam etsinler. Yıllardır yaptıkları da budur.
Biz de Türk milletinin tarafında, Turan coğrafyasının safında tarihi doğruları eğmeden bükmeden, hiçbir korkuya kapılmadan haykıracak, zulme ortak olanlarla son nefesimize kadar mücadele edeceğiz.
Hocalı vatandır, dün var olmuştur, gelecekte de var olacaktır. Bu düşüncelerle Hocalı katliamında hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, benzeri acıların tekerrür etmemesini diliyoruz.”