Son Güncelleme: 26 Haziran 2019 18:26 Türkiye Kamu-Sen tarafından Ankara’da ‘Yüksek İstişare Kurulu’ toplantısı gerçekleştirildi.
Konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerinin katılımıyla 24 Haziran 2019 günü Ankara’da gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın da katıldı.
Aydın, toplantı da alınan Yüksek İstişare Kurulu bildirgesi hakkında şunları kaydetti;
“İstişare toplantısında ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği, 1 Ağustos 2019 tarihinde başlayacak olan 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ele alınmıştır.
Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.
1. Bu yıl 27. yaşını kutlayan Türkiye Kamu-Sen, sahip olduğu ilkeleri, tavizsiz bir biçimde koruduğu çizgisi, kararlı mücadelesi ve sendikal harekete sunduğu katkıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk memur sendikacılığının öncüsü olmayı sürdürecektir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kuruluşundan bugüne kadar, camiamız içinde yer almış, üye olmuş, destek vermiş; işyeri temsilcilerinden şube başkanlarına, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına kadar herkese teşekkür ediyor, kuruluşumuzda belirlediğimiz ilkelerimizden ve hedefimizden sapmadan ilkeli, kararlı ve cesur sendikacılık anlayışımızı sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.
2.Büyük mücadeleler vererek ve tarifsiz bedeller ödeyerek yaşadığımız bu topraklarda bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Yurdumuz, içeriden ve dışarıdan çepeçevre kuşatılmak istenmektedir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak Türk milletinin sahip olduğu adalet, sevgi ve hoşgörü ile bölgesinde birlik ve beraberliği yeniden tesis ederek bu topraklardaki hâkimiyetini ilelebet sürdüreceğine olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, askerimize, polisimize, vatandaşımıza kurşun sıkan, onları katleden terör örgütlerini ve bunlara destek olan iç ve dış tüm güçleri lanetliyoruz. Bu vesile ile bu toprakları bizlere vatan yapan şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz.
3. 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 1 Ağustos 2019 tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 415 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler ve aylık zorunlu harcama tutarlarındaki değişimi de dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır.
4. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz; kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleşme hükümlerinin kamu görevlileri aleyhine olacak şekilde değiştirilmesi, toplu pazarlıkların zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaşanmamasını umut ediyor, yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu İşveren Heyeti’ni toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde davranmaya davet ediyoruz.
5. 23 Ağustos 2015 tarihinde imzalanan kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin haklarının düzenlendiği toplu sözleşme hükümlerinden hâlâ uygulanmayan maddelerin uygulamasında sorunlar bulunan maddelerin tartışılmadan Kamu İşveren Heyeti tarafından kabul edilip, uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilerek hayata geçirilmesi öncelikli talebimizdir.
6. 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmiştir. Ancak aradan geçen bir yıllık süreye rağmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığı, bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda ısrarlı ve kararlıdır.
7.Mevcut mevzuatımıza göre ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekliliklerinde hak kazanacakları özel hizmeti tutarı son derece düşük tanımlandığı için bütün kamu görevlilerimiz 3600 ek gösterge talep etmektedir. Ek gösterge uygulamasından kaynaklı bu adaletsizliğin giderilmesi ve ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekli maaşlarına yansıtılacak tazminat oranlarının makul ölçülere çekilmesi, kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge rakamı talep etmesinin de önüne geçecektir.
8. Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleşmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının sağlanması gerekmektedir.
9.Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; hak eden memurun hak ettiği göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. Kamu görevlilerinin yandaş, yandaş olmayan, bizden, bizden olmayan gibi ifadelerle ayrıştırılmasının, kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının; kamuda bir takım siyasi çevrelere yakın olmanın, çalışanın eğitim düzeyi, performansı ve kişiliğinin önüne geçmesinin önlenmesinin; kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının; adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmeli, özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, subjektif değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.
10. Kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek anlamda toplu sözleşme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete katılmalarını sağlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
11. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak bütün sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir.
12. Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.
Son ekonomik gelişmeler çerçevesinde gelir dağılımının memurlar aleyhine bozulduğu görülmektedir. Alım gücünde yaşanan erime göz önünde bulundurulduğunda kamu görevlileri ve emeklilerin yaşadığı hak kayıplarının karşılanması, kendisi ve ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde bir gelire kavuşması amacıyla maaşlara hem oransal hem seyyanen artış yapılmalı, her yıl yapılacak artışlara ilave %3 oranında ekonomik büyüme ve refah payı verilmelidir.
14. Vergi dilimleri nedeniyle kamu görevlileri üzerinde oluşan vergi yükünün hafifletilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
15. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle birlikte bakanlık yapılanmalarında köklü değişikliklere gidilmiştir. Böylesine köklü değişiklikler gerçekleştirilirken konunun muhatabı olan kamu görevlileri temsilcilerinin görüşüne baş vurulmamış olması büyük bir eksikliktir.
16. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu kamu görevlilerimizin özel hizmet tazminatı, ek ödeme, ek gösterge, ek ders, döner sermaye, harcırah, tazminat, sosyal yardım, sosyal yardımların emeklilikte de ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliştirilmesi, kreş ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer değiştirme, yardımcı hizmetliler, hizmet kollarına ilişkin hususlar gibi personelin ekonomik durumunu, verimliliğini ve etkinliğini doğrudan etkileyen konulardaki sorunların çözümü için Kamu İşveren Heyetinden samimi girişimler beklemektedir.
17. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı sağlanması ve ekonomik gelişmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiği payı almasını istiyoruz.
18. Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2019 yılı toplu sözleşme sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir.
19. Aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan geniş bir kesimin gelecek iki yılını şekillendirecek bu toplu sözleşme görüşmelerinde, ortaya çıkacak her türlü hak kaybının, yaşanacak her türlü mağduriyetin vebali, 4688 sayılı Kanun uyarınca toplu sözleşme görüşmelerini yürütme, toplu sözleşme imzalama veya Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne gitme hakkını elinde bulunduran sendika ve konfederasyonun omuzlarında olacaktır.
20. Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz 415 bin üyesinin verdiği yetki ve 4688 sayılı Kanunun ilgili maddelerine istinaden kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için toplu sözleşme masasındaki yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine gelişecek her karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir.”