Son Güncelleme: 25 Ocak 2017 19:06 Eğitim Bir Sen Çorum 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Yusuf Bulanık, kamu görevlilerinin sorunlarının ve çözüm önerilerinin büyük oranda ortak olduğunu ifade ederek, “Birlikte hareket eder, omuz omuza verirsek sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Çıkarları uğruna ülkeleri harap eden, kirli ve karanlık odaklara karşı saflarımızı sıklaştırmaya, bilgi ve tecrübelerimizi birbirimize aktarmaya, bir araya gelip ortak projeler üretmeye ihtiyacımız var” dedi.
Dünyanın bir yerinde sefahat zirve yapmışken başka yerlerde ve hatta o ülkeler içinde sefalet içinde yaşayan insanların bulunduğuna dikkat çeken Bulanık, “Bu içler acısı tablo, Allah’ın verdiği nimetlerin azlığından dolayı değil, adil paylaşımın olmamasından dolayıdır. Öyleyse bu duruma birilerinin itiraz etmesi gerekiyor. Bu itirazı fertler olarak dile getirebiliriz, ancak bunun bir değer ifade etmesi çok güçtür. İtirazlarımızı, tepkimizi örgütlenerek seslendirirsek, o zaman arzu edilen hedefe ulaşılabiliriz. Bu nedenle örgütlü toplumlar her zaman örgütlenmemiş, dağınık toplumlara göre daha üstündür. Güçlerini çok daha kolay ortaya koyarlar. Eğitim Bir Sen işte böyle bir zeminde doğup gelişen bir harekettir. Nerede bir mazlum, bir mağdur varsa, biz onun yarasına, sıkıntısına sağımıza solumuza bakmadan müdahale eder, çare bulmaya çalışırız. Bunun için yükümüz ağırdır. Ülkemizde ne kadar mağdur insan varsa onların uğradığı haksızlıkları gidermek için hep birlikte mücadele etmemiz gerekmektedir. Bölgemizde yaşanan haksızlıklara ve mağduriyetlere de sessiz kalamayız” şeklinde konuştu.
Uluslararası alanda söz sahibi olmak için gayret gösterdiklerini belirten Bulanık, “Yalnızca Türkiye’de büyüyerek büyük sendika olamayız. Çünkü dünyanın en organize yapıları Türkiye aleyhinde çalışmalar yapıyor. Uluslararası emperyalizm böyle baktığı için bunu yapıyorlar. Suriye, Irak ya da Afrika ile ilgili söyleyecek sözleri yok. Oradaki bir mazluma ya da mağdura yardım etme gibi dertleri de yok. Öyleyse derdi olan birinin devreye girmesi gerekiyor. Onun için uluslararası alanda çalışanlar adına ‘one minute’ diyebilecek bir sendikal harekete, bir emek hareketine şiddetle ihtiyaç var. Dünyanın farklı ülkelerindeki sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek iş birliği anlaşmaları yapmamızın nedenlerinden biri de budur” ifadelerini kullandı.
YÜKÜMÜZ VE SORUMLULUĞUMUZ AĞIRDIR
Geçen yıl ‘Eğitim İzleme ve Değerlendirme’ raporu hazırlayarak kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Bulanık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitimin en tartışılan alanı olan müfredat çalışmalarına katkı vermek, yenileşme süreçlerine bir girizgah oluşturmak, toplumun tüm kesimlerinin katkısına öncülük etmek, olağanüstü dönemlerde ana ekseni belirlenmiş, palyatif düzenlemelerden öteye geçmeyen yenileşme çabalarının doğru bir çerçeveye oturtulmasına katılımda bulunmak amacıyla, sekiz aylık titiz bir çalışmanın ardından müfredat raporumuzu kamuoyuyla paylaştık. Müfredat değişikliğinin gerçekten şart ve elzem olduğunu tespit ettik. Ancak bu rapora ve değişiklik talebimize direnenler var. Daha açıklama yapmadan birileri ön kabul ve dışlayıcı yargılarla sosyal medya ve basın yoluyla manipülasyon yaparak, tüm çalışmayı rejim tartışmalarına çekmek suretiyle özünden saptırarak müfredata dair önerilerin etki gücünü zayıflatmak, değişiklik iradesini kırmak, etkisizleştirmek ve içeriğini konuşturmamak için yoğun bir çaba içerisine girdiler. Bu yöntem, değişim sürecini durduramaz. Milli Eğitim Bakanlığı, hazırladığı müfredat taslağını kamuoyunun görüşünü almak üzere askıya çıkarmıştır. Gereken katkıyı vereceğiz.”
Milletin hissiyatına tercüman olacak en organize teşkilat olduklarının altını çizen Bulanık, “Yükümüz ve sorumluluğumuz ağırdır. Bu milletin hissiyatına tercüman olacak en organize örgütüz. Kalplerimizin birlikte atacağı bir şuura ve eğitime sahip olmamız gerekiyor. Onun için teşkilat eğitimine önem veriyoruz. Eğer eğitim hayatı uluslararası standartları yakalayacaksa, memleketimizin çocuklarının kalpleri aynı noktada atacaksa, Türkiye’nin geleceğine damga vurmasını istiyorsak, hem ülkemiz için hem de ülkemize ümit besleyenler için bir gelecek vadetmesini istiyorsak, uluslararası alanda kalbimizi parçalayan sorunların çözülmesini istiyorsak daha çok çalışmalıyız. Bu sorunların birinci elden çözücüsü olmayabiliriz ama çözümün kilometre taşlarının adresi olabiliriz. Kubbede hoş bir seda bırakabilmek, tarihi misyonun kendisine yüklemiş olduğu sorumluluğu yerine getiren insanlar eliyle olur. Bu anlamda teşkilatımızın bütün kadrolarına çok önemli bir sorumluluk düşüyor” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ İLE MÜCADELEDE ART NİYETLİ MUHTERİSLERE FIRSAT VERİLMEMELİDİR
FETÖ ile mücadeleye de değinen Bulanık, şöyle konuştu: “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele, güvenli yarınlarımız için hiçbirimizin geri durmaması gereken kritik bir konudur. Konunun hassas ve karmaşık olması, bazı muhterisler, mücadeleyi göze alamayan omurgasızlar ve kendi defolarını örtmek isteyen fırsatçılar için kullanışlı bir malzemeye dönüştürülmektedir. Bunun neticesinde masum insanlar mağdur edilerek, FETÖ ile mücadele ediliyormuş algısı oluşturulmakta, FETÖ suçlamasıyla haksızlığa uğrayan insanlar göz önüne getirilip birileri bu perdelemeyle gizlenmekte, bunları ayıklaması gereken merciler de hata yapmamak adına hiçbir şey yapmayarak masumları kaderine terk etmektedir. Yetkili mercideki insanların psikolojik bazı engelleri kendi içlerinde aşamayışı, süreç yönetiminde bazı zafiyetler doğurmakta, bu da art niyetli bazı kişilere operasyon alanı açmakta; insanları makamından ederek kendine ya da çevresine yer açmak isteyene, ‘bir iftira atarsam her hâlükârda yıpranır’ düşüncesiyle birçok kumpasın kurulmasına fırsat vermektedir. Bu durum, FETÖ’cülerin istediği bir sosyal düzene katkı sağlamaktadır. Bu art niyetli muhterislere asla fırsat verilmemelidir. Kendi FETÖ defosu bulunanların suçsuz insanları basın yoluyla karalayarak, düzmece dosyalarla yaftalayarak kendilerini gizlemesine karşı uyanık olmak gerekmektedir.”
KARANLIK ODAKLARA KARŞI SAFLARIMIZI SIKLAŞTIRMALI, BİR ARAYA GELEREK ORTAK PROJELER ÜRETMELİYİZ
Yusuf Bulanık, kamu görevlilerinin sorunlarının ve çözüm önerilerinin aşağı yukarı ortak olduğunu dile getirerek, “Birlikte hareket eder, omuz omuza verirsek sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Çıkarları uğruna ülkeleri harap eden, kirli ve karanlık odaklara karşı saflarımızı sıklaştırmaya, bilgi ve tecrübelerimizi birbirimize aktarmaya, bir araya gelip ortak projeler üretmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.