Son Güncelleme: 26 Eylül 2017 16:56 Milliyetçi hareket Partisi (MHP) Çorum İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne karşı askeri güç dahil her türlü tedbirin alınması gerektiğini bildirdi.
Barzani ve Peşmergelerinin 25 Eylül 2017’da yaptıkları, hukuki ve siyasi meşruiyeti olmayan korsan referandumun yok hükmünde ve kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm olduğunu belirten Aras, “Bölgede hüküm süren çatışma ve kargaşa ortamından yararlanarak fiili durum yaratma hevesinde olan ve uluslararası camiaya meydan okuma cüretini gösteren Barzani ateşle oynamıştır. Irak merkezi hükümetinin, bölge ülkelerinin ve uluslararası toplumun tüm uyarılarına kulak tıkayan Barzani’nin bağımsızlığa giden ilk adım olarak gördüğü sözde referandum, bölge için çok karanlık bir dönemin habercisidir.
Barzani, sonu hüsranla bitecek bir macera yolculuğunu başlatmıştır. Hayalinin nasıl kabusa dönüşeceğini yaşayarak görecektir.
Barzani ve Peşmergelerinin bu yöndeki niyetleri, Türkiye tarafından askeri güç kullanmak dahil gereken her tedbiri alma hakkını doğuracak bir husumet ilanı olarak görülecektir. Bunun gereği de, hiç şüphe olmasın mutlaka yerine getirilecektir.
Bugün gelinen noktada; Türkiye’nin izleyeceği etkili ve kapsamlı caydırıcılık politikası ve stratejisi kapsamında alacağı siyasi, askeri, hukuki ve ekonomik tedbirler ile tedricen uygulamaya koyacağı ‘Yaptırımlar Rejimi’nin esasları ve unsurları belirlenerek biran önce ilan edilmelidir.” dedi.
Bu aşamada özellikle bazı hususlarda askeri planlama ve hazırlık yapmanın gerekli olduğunu vurgulayan Aras, alternatifleri şöyle sıraladı;
-Başika kampındaki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının güvenliği.
-Uzun yıllardır Kuzey Irak’ta bulunan Özel Kuvvetler İrtibat Timlerinin güvenliği
-Başta Kerkük olmak üzere Barzani’nin zorla el koymaya çalıştığı bölgelerdeki Türkmen kardeşlerimizin güvenliği.
Türkiye, Kuzey Irak’taki Türk askeri unsurları ile Türkmen kardeşlerimizin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesini, fiili askeri müdahaleyi meşru kılacak “Savaş ilanı” sayacağını açıkça ortaya koymalıdır. Bu amaçla izlenecek caydırıcılık stratejisinde, Türkiye’nin elinde askeri tedbirler dışında şu imkânlar bulunmaktadır.
-Barzani’nin bölgesel yönetimini tanımadığımız, bundan sonra Irak’taki yegâne muhatabımızın merkezi hükümet olduğunun ilan edilmesiyle yetinilmemeli, Erbil’deki diplomatik misyonumuz kapatılmalı, Türkiye’deki Barzani temsilcileri ülke dışına çıkarılmalıdır.
-Habur sınır kapısının Kuzey Irak’tan Türkiye’ye giriş yapacak Türk vatandaşları dışında, kapatılması. -Kuzey Irak’a yapılan lojistik desteğin, gıda ve diğer malzeme akışının, müteahhitlik hizmetleri ve ticaretin, elektrik ve benzin ikmalinin durdurulması.
-Bölgede petrol arama işleri dahil her alanda faaliyet gösteren Türk şirketleri ve girişimcilerinin bölgeden çekilmesi, kuzey Irak’a seyahat için uyarı yapılması.
-Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren yabancı şirketlerin Türkiye üzerinden malzeme ve teçhizat ikmaline izin verilmemesi.
-Barzani yönetimin düzenlediği resmi evrak ve pasaportların tanınmaması, idari tasarruflarının geçerli sayılmayarak bunlar üzerinden işlem yapılmaması.
-Türk hava sahası üzerinden yapılan Kuzey Irak’a uçuşların durdurulması. Türk hava yolları ile diğer Türk hava taşıyıcılarının Erbil ve Süleymaniye seferlerinin askıya alınması.
-Barzani’nin peşmergelerinin eğitimi için Türkiye’nin sağladığı katkıya son verilmesi.
-Barzani yönetimine Türkiye’nin tüm mali yardımları kesilmelidir.
Türkiye, yaptırım gücü olan bu imkânları, gelişmelerin seyrine göre uygulamaya sokacağını ilan etmeli ve bu konudaki kararlılığını göstermek için bazılarını bugünden hayata geçirmelidir. Geldiğimiz bu günkü noktada; durum çok ciddidir, tehdit çok açıktır, tehlike çok yakındır. Bu konu Türkiye için hafife alınamayacak bir milli güvenlik sorunudur. Milliyetçi Hareket Partisi’nin, hükümetin bu amaçla kararlılıkla atacağı adımların ve alacağı tedbirlerin sonuna kadar yanında ve arkasında duracağını bu vesileyle bir kere daha ilan ediyoruz.”