Son Güncelleme: 7 Mart 2018 18:18 Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Selim Aydın, geçtiğimiz günlerde Hitit Üniversitesinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında şeffaflık, liyakat ve adaletin tesis edilemediği iddialarına Hitit Üniversitesi Rektörlüğünden değil de malum sendikanın üniversite temsilciliğinden cevap gelmesinin kendilerini şaşırtmadığını açıkladı.
Sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında Eğitim Bir Sen’in açıklamalarına cevap veren Aydın, açıklamasında özekle şöyle dedi; “Gölge isimler yavaş yavaş ortaya çıkmıştır. Cevap gelen sendikanın üniversite temsilcisi bizim iddialarımız için, asılsız nitelemesi yapmıştır. Bizim sadece ve sadece hak kaygılı, hukuk kaygılı, liyakat kaygılı açıklamalarımızı idrak edememiştir. Zira biz bu açıklamamızı sadece üyelerimiz için değil tüm üniversite çalışanlarını kapsayacak doğrultuda yapmıştık. Biz hak derken, hukuk derken, adalet derken; topyekûn tüm kamu çalışanlarına diyoruz. Dün olduğu gibi; bugün ve yarın da tüm kamu çalışanlarının hak ve hukuklarının korunması için üzerimize ne düşerse yapacağız, sonucu ne olursa olsun sonucuna katlanacağız, bedelini ödeyeceğiz.
Biz bir sorun var dedik, ortada bir hukuksuzluk var dedik. Ve bu söylemlerimizi açıklarken puanlamaları gösterdik. Bu göstermiş olduğumuz puanlamalarda kişilerin çoğunun da sizin sendika üyeniz olduğunun farkındasınızdır umarım? Biz topyekûn bu tabloya bakarak ortada bir yanlışın olduğu kanaatine vardık. Biz bu açıklamamızda sadece Türk Eğitim-Sen üyelerinin değil tüm kamu çalışanlarının bir haksızlığa uğradığından bahsettik. Ancak siz bunu görmediniz ve bizleri kamu çalışma barışını bozmakla, hastalıklı zihniyet sahibi olmakla, fitne çıkarmakla suçladınız. Ama biz her zamanki gibi hak, hukuk, adalet demeye devam edeceğiz. Bu yolumuzdan da asla vazgeçmeyeceğiz. Üniversite yönetimi de şunu bilsin ki biz, soruları Rektörlük makamına sormaya, cevapları da o makamdan beklemeye devam edeceğiz. Kimse hedef saptırmasın. Ayak oyunlarına girmesin, perde arkasından kukla oynatmasın. Sarı sendika sizi aklayamaz.
Sayısal çoğunluğuna güvenen sendika, maalesef hukuksuzluğu hak görmektedir. Sayısal çoğunluğu elde etmelerinde Personel Daire Başkanı Şaban Zorlu’nun ne kadar katkısı olduğunu biz de üniversite çalışanları da gayet iyi biliyor. Koridorlarda tevkifat listeleri ile gezmesi de bunun en bariz örneğidir.
Biz; sendikal mücadele ve stratejimizin eksenini; siyasi yaklaşımların değil; sadece ve sadece kamu çalışanlarının beklenti ve taleplerinin oluşturacağına söz veren bir hareketiz. Hesabımız günübirlik, basit kadrolaşmalardan yana asla olmamış; sadece ve sadece Büyük ve Güçlü Türkiye inşasına nasıl katkıda bulunabilirizin çile, ızdırap ve mücadelesi ile geçmiştir.
Bedeli ne olursa olsun hiç bir platform ve koşulda sadece üyelerimizi değil tüm kamu çalışanlarını yüzüstü bırakmayacağımıza söz vermiştik. Varlığımızı Türk Milletinin varlığını oluşturan devletine, kurumlarına, bekasına feda edeceğimize söz vermiştik. Bizi emsalsiz kılan; duruşumuz ve değerlerimizdir. Bu duruşumuzdan ve değerlerimizden zerre feda edersek Allah bize sendikacılık yaptırmasın.
Güçlü olanın değil; haklı olanın yanında yer almak onurumuzdur. Güçlü olan daimi gücünü ancak hak ile koruyabilir ve sürdürebilir. Zira gücünü hak ve liyakatle taçlandırmayanlar; toplumun ve kamuoyunun gözünde zerre itibarını koruyamayanlardır.
İnsanoğlunun her yaptığının dünyada ve ahirette bir karşılığı olduğu gibi, bu yaptıklarınızın da günü geldiğinde hukuki bir hesabı olacak; inşallah çetin bir helalleşme süreci yaşanacaktır.
Zira hile kuranlar için, en hayırlısı olan Allah’ın İbrahim suresi 42. Ayetinde belirttiği gibi “Sakın, Allah’ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu…” vahyine iman ettik. Ve o günü sabırsızlıkla bekliyoruz.”