Son Güncelleme: 8 Ağustos 2017 09:37 Çorum Resuloğlu Kazılarına katılmak için Güney Kore’den gelen arkeoloji öğrencileri, Sungurlu’da bir düğüne katılarak örf ve adetleri hakkında bilgi edindiler.
Ankara Üniversitesi ile Korea Üniversitesi arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde Resuloğlu Kazılarında misafir edilen Güney Koreli arkeoloji öğrencileri, Anadolu’nun hem eski kültürleri hakkında bilgi ediniyor aynı zamanda Çorum yöresinin günümüzde sürdürülen örf ve adetlerini tanıma fırsatı buluyorlar.
Bu çerçevede Sungurlu’da yerel düğünlere davet edilen Güney Koreli öğrenciler, kazı ekibindeki diğer öğrencilerle birlikte yörenin yerli gelenekleriyle ilgili bilgi alarak Anadolu kültürünü öğrenmeye çalışıyorlar.
Prof. Dr. Tayfun Yıldırım başkanlığında sürdürülen Resuloğlu Kazısında misafir edilen Han Hye Ryeon, Lim Hyo Jin ve Song Ji Ye adlı Güney Koreli arkeoloji öğrencileri Sungurlu’da Akçay Mahallesinde düzenlenen bir düğüne katıldılar. Oğuzhan ve Merve Nakkaş çiftinin düğününe katılan öğrenciler özellikle gelin tarafının yerel adetlerine büyük ilgi gösterdiler.
Düğünde oynayan, halay çeken öğrenciler aynı zamanda Sungurlu’daki kına gecesi adetlerini de öğrenme imkanı elde etiler.
Türkiye Cumhuriyeti ile Güney Kore Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerinin 60. yıldönümünde Türkiye’de bulunan Korea Üniversiteli öğrencilerinin Sungurlu’da bu tür etkinliklere katılmasının iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirme ve Sungurlu’nun tanıtımı açısından son derece önemli olduğu belirtildi. Ağustos ayında Çorum’da çeşitli etkinliklere katılacak öğrencilerin, Türkiye’deki bazı müze ve ören yerlerini de gezecekleri öğrenildi.
“Resuloğlu bölgenin önemli Hatti merkezi”
Resuloğlu Kazısının Başkanı Prof. Dr. Tayfun Yıldırım, gazetemize yaptığı açıklamada, Resuloğlu’nun bölgenin önemli Hatti merkezlerinden birisi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Tayfun Yıldırım, “Resuloğlu, özellikle M.Ö. 3. Bin’in ikinci yarısında bölgenin önemli Hatti merkezlerinden biridir. Yapılan kazılarda bugüne kadar Erken Tunç Çağı’na tarihlendirilen bir yerleşim ve mezarlık alanı açığa çıkarılmıştır. Son yıllarda yapılan kazılarda 60’a yakın silo ve içeriğindeki arpa ve buğday gibi ürünlerle bölgenin özellikle tarım ekonomisine dayalı toplumların gelişimine ve çevre kültürlerle ilişkilerine ışık tutulmaktadır.” dedi.