Son Güncelleme: 7 Mart 2017 20:31 Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, TÜİK tarafından açıklanan Şubat ayındaki % 0,81’lik TÜFE artışının, Ocak zammını geri almakla kalmayıp memur ve emeklilerini alacaklı hale getirdiğini söyledi.

Çam, “TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Şubat ayı tüketici enflasyon oranı (TÜFE) bir önceki aya göre % 0,81, Aralık ayına göre ise 3,29 artmıştır. Memur ve emeklileri için bunun anlamı açıktır. 2017 yılının ilk altı ayı için memur ve emeklilerinin aylıklarına yapılan yüzde 3’lük artış geri alınmakla kalmayıp, memur ve emeklileri için % 0, 29’luk alacak doğmuştur” dedi.

Çam, açıklamasına şöyle devam etti;

“Altı aylık bir dönem için verilen artışın yılın ilk iki ayında eriyip alacaklı hale gelinmesi, önümüzdeki 4 ay boyunca memur ve emeklilerinin cepten yiyeceği anlamına gelmektedir. Hükümet ile Memur-Sen arasına imzalanan toplu sözleşmeye göre, memur ve emekliler enflasyon artışından doğan kayıplarını 4 ay daha sineye çekecekler, 4 ay kayıplarını biriktireceklerdir. TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranı ile Ocak ayında 12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetli 84 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 85,57 TL kaptırmış, 1,57 TL alacaklı hale gelmiştir.

Aynı şekilde 9/1 derece ve kadrodaki bir memur 90 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 91,23 TL kaptırmış, 1,23 TL alacaklı hale gelmiştir. 7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmen 99 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 102,19 TL kaptırmış, 3,19 TL alacaklı hale gelmiştir. 1/4 derece ve kadrodaki bir uzman doktor 162 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 172,89 TL kaptırmış, 10,89 TL alacaklı hale gelmiştir.

12/3 derece ve kadrodaki bir hemşire 97 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 99,13 TL kaptırmış, 2,13 TL alacaklı hale gelmiştir. 1/4 derece ve kadrodaki bir mühendis (büro) 143 TL zam almış iken, Şubat ayı sonunda enflasyona 151,44 TL kaptırmış, 8,44 TL alacaklı hale gelmiştir. Emeklilerin aylıklarındaki kayıplar da aynı şekildedir. Benzer şekilde 1.300 TL’den 1.404TL’ye yükselen asgari ücret, iki ayda 46, 19 TL erimiştir. Aynı dönemde; ÜFE artışı ise Şubat ayında % 1,26 iken Aralık ayına göre % 5,29 olmuştur. Anlaşılan ÜFE’deki artışın TÜFE’ye yansımaları önümüzdeki aylara paylaştırılacaktır.

MEMURLAR, EMEKLİLER, ÜCRETLİLER SAĞLIKLI BESLENEMİYOR

BASK olarak, genel tüketim kalıplarına göre değil, başta memurlar ve emekliler olmak üzere aylığından başka geliri olmayanlar için ayrı bir TÜFE hesaplaması gerektiğini defalarca ifade ettik. TÜİK’in verilerini inandırıcı bulmadığımızı bir kez daha tekrarlarken, istatistik verilerinin politik aritmetik hesaplamaların oyun alanı dışına çıkarılması gerektiğini vurguluyoruz.
Rakamların politik verilere dönüştürülmesi memur ve emeklilerin, cep ve mutfak enflasyonunu değiştirmemektedir.

TÜİK enflasyon verilerindeki harcama grup ağırlıkları ücretli kesime uymamaktadır. Örneğin TÜFE hesaplamalarında gıda ve alkolsüz içeceklerin harcama gurubu ağırlığı % 21,77’dir. Toplam harcamalar içinde gıda harcamaları payının düşürülmesi ücretlilerin geçim sorununu çözmemektedir. Nitekim Türk-İş tarafından Ocak ayında 4 kişilik bir ailenin mutfak harcamalarını belirleyen açlık sınırı 1502 lira 38 kuruştur. Bu miktar 1404 lira olan asgari ücretin 98 lira üzerinde, 2253 lira olan en düşük memur aylığının 751 lira altında bir rakamdır.

Sağlıklı beslenebilmek için mevcut şartlar altında ortalama memur aylığının en az üçte biri, emekli aylıklarının ise yaklaşık yarısını mutfak harcamalarına ayrılmak zorundadır. Ancak diğer ihtiyaçlar, mutfak harcamalarından kısılarak gerçekleştirilebilmektedir. Bu durumda memurların, emeklilerin, asgari ücretle çalışanların ve genelde aylık ve ücretinden başka geliri olmayanların sağlıklı beslenmelerinden bahsetmek mümkün değildir.

İmzalanan toplu sözleşme acilen revize edilerek kayıplar giderilmeli, memurların insan onuruna yaraşır bir hayat sürebilecekleri bir gelire kavuşmaları sağlanmalıdır. Memurlarla başarmaktan başka şansı olmayan hükümetin memurların bu haklı talebini duymasını ve gereğini yerine getirmesini istiyoruz.”