Son Güncelleme: 23 Kasım 2016 14:02 Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, Sendikaları tarafından yapılan 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı.
Aydın, Türk Eğitim-Sen’in 02-15 Kasım 2016 tarihleri arasında öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumları, mesleki sorunları, güncel olaylara bakışı ile ilgili bir anket çalışması gerçekleştirdiğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen’in internet sitesi dışında 5 ayrı internet sitesinde daha yayınlanan ankete 25 bin 288 kişi katıldığını belirten Aydın açıklamasına şu şekilde devam etti;
“Buna göre ankete katılanların;
Yüzde 75.5’i erkek, yüzde 24.5’i kadın. Yüzde 82.1’i evli, yüzde 17.9’u bekar. Yüzde 7.8’i 1-3 yıl, yüzde 11.9’u 3-5 yıl, yüzde 23.8’i 5-10 yıl, yüzde 16.6’sı 10-15 yıl, yüzde 16.7’si 15-20 yıl, yüzde 9.6’sı 20-25 yıl, yüzde 7.7’si 25-30 yıl, yüzde 5.9’u 30 yıldan fazla görev yapıyor. Yüzde 24.9’unun 1, yüzde 36.2’sinin 2, yüzde 9.8’inin 3, yüzde 1.9’unun 4 ve üzerinde çocuğu var. Çocuğu olmayanların oranı yüzde 27.2.
Ankete katılanların yüzde 10.2’si 2.500 TL’den az kazanıyor, yine yüzde 10.2’si 2.501-2.700 TL, yüzde 11.3’ü 2.701-2.900 TL, yüzde 13.2’si 2.901-3.000 TL, yüzde 16.3’ü 3.001-3.200 TL, yüzde 16.6’sı 3.201-3.500 TL, yüzde 12.3’ü 3.501-4.000 TL, yüzde 4’ü 4.001-5.000 TL, yüzde 5.9’u 5.001 TL ve üzerinde aylık geliri bulunuyor.
Ankete katılanların yüzde 79.5’i ek ders ücreti alıyor, yüzde 20.5’i ek ders ücreti almıyor.
Çocuğu olanlara “Çocuğunuz/çocuklarınız okul çağında mı?” diye sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 58.2’si evet, yüzde 41.8’i hayır cevabı verdi.
Okul çağında çocuğu/çocukları olanlara “Teog ya da üniversiteye hazırlanan çocuğunuz/çocuklarınız var mı?” diye sorduk. Buna göre yüzde 21.9’u evet, yüzde 78.1’i hayır cevabı vermiştir.
Teog ya da üniversiteye hazırlanan çocuğu olanlara “takviye kurs ya da etüt aldırabiliyor musunuz?” diye sorduk. Buna göre yüzde 26.4’ü evet, yüzde 73.6’sı hayır cevabı vermiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN SADECE YÜZDE 8.8’İNİN KREDİ KARTI YOK
Ankete katılanların yüzde 39.9’unun 1, yüzde 32.2’sinin 2, yüzde 12.5’inin 3, yüzde 4.1’inin 4, yüzde 2.5’inin 5 ve üzerinde kredi kartı var. Kredi kartı olmayanların oranı ise sadece yüzde 8.8.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 83’ÜNÜN BANKALARA BORCU VAR.
BORCU OLANLARIN YÜZDE 27.6’SI BANKALARIN YAPILANDIRMASINDAN FAYDALANMIŞ/FAYDALANACAK
Katılımcılara “Bankalara borcunuz var mı? (Kredi kartı, banka kredisi v.b.) ” diye sorduk. Ankete katılanların yüzde 11.2’sinin 1.000-3.000 TL, yüzde 6.7’si 3.001-5.000 TL, yüzde 8.2’si 5.001-10.000 TL, yüzde 18.6’sı 10.001-30.000 TL, yüzde 12.2’si 30.001-50.000 TL, yüzde 7.7’si 50.001-70.000 TL, yüzde 7.3’ü 70.001-100.000 TL, yüzde 8.3’ü 101.000-200.000 TL, yüzde 2.6’sı da 200.001 TL ve üzerinde borcu bulunduğunu söyledi. Banka borcu olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 17.2.
Bankalara borcu olduğunu belirtenlerin yüzde 27.6’sı bankaların yapılandırmasından faydalandığını/faydalanacağını, yüzde 72.4’ü de faydalanmadığını/faydalanmayacağını söyledi.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 13.3’Ü İCRA TAKİBİNE DÜŞMÜŞ
“Borcunuzdan dolayı hiç icra takibine düştünüz mü?” sorusuna ankete katılanların yüzde 13.3’ü borcundan dolayı icra takibine düştüğünü, yüzde 86.7’si icra takibine düşmediğini söyledi.
EKONOMİK SORUNLAR EN ÇOK AİLE HAYATLARINI ETKİLEMİŞ
Ankete katılanlara “Ekonomik sorunlarınız hayatınızda en çok neyi etkiledi?” sorusunu yönelttik. Buna göre katılımcıların yüzde 42.3’ü aile hayatı, yüzde 20.8’i arkadaş ilişkileri, sosyal çevre, yüzde 9.3’ü sağlık sorunları, yüzde 9.1’i mesleki yaşam derken; yüzde 5.4’ü hiçbir açıdan etkilenmediğini, yüzde 13.1’i de ekonomik sorunlar yaşamadığını belirtti.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 65.4’Ü MARKET ALIŞVERİŞİ YAPARKEN İLK OLARAK FİYATINA DİKKAT EDİYOR
Eğitimciler market alışverişi yaparken ilk neye dikkat ediyor? Katılımcıların yüzde 65.4’ü fiyatına, yüzde 24.9’u markasına/kalitesine, yüzde 7.7’si son kullanma tarihine derken; yüzde 2’si diğer seçeneğini işaretlemiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 23.8’İ AYLIK MUTFAK MASRAFININ 501-700 TL ARASINDA OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Ankete katılanlara aylık mutfak masraflarını sorduk. Katılımcıların yüzde 4.9’u 100-300 TL, yüzde 19.4’ü 301-500 TL, yüzde 23.8’i 501-700 TL, yüzde 14.7’si 701-900 TL, yüzde 13.6’sı 901-1.100 TL, yüzde 9.8’i 1.101-1.300 TL, yüzde 7.6’sı 1.301-1.500 TL, yüzde 6.2’si 1.501 TL’den fazla cevabını vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 96.2’Sİ ALDIĞI BİR KİLOGRAM KIYMANIN HEPSİNİ GENELLİKLE BİR SEFERDE TÜKETMİYOR.
Ankete katılanlara ayda kaç kez kırmızı et yediklerini sorduk. Buna göre; yüzde 23.2’si ayda bir, yüzde 41’i haftada bir, yüzde 23.9’u iki haftada bir, yüzde 6.7’si iki günde bir, yüzde 0.4’ü her gün derken; yüzde 4.8’i hiçbiri seçeneğini işaretlemiştir.
Ankete katılanların yüzde 96.2’si aldığı bir kilogram kıymanın hepsini genellikle bir seferde tüketmediğini söyledi.
Bir kilogram kıymanın hepsini bir seferde tüketmeyenlere kaç parçaya böldüklerini sorduk. Yüzde 16.6’sı 2, yüzde 24.2’si 3, yüzde 34.7’si 4, yüzde 12.8’i 5, yüzde 5.4’ü 6, yüzde 6.3’ü de 7 ve üzeri cevabını vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 25.7’Sİ EK İŞ YAPIYOR
Ankete katılanların yüzde 25.7’si ek iş yaptığını belirtmiştir. Ek iş yaptığını belirtenlere ne tür ek iş yaptıklarını sorduk.
Buna göre; yüzde 25.1’i özel ders verdiğini, yüzde 14’ü etüt/kurs merkezlerinde çalıştığını, 8.2’si pazarlama/satış yaptığını, yüzde 3.3’ü pazarcılık yaptığını, yüzde 2.8’i boya-badana/tamirat işleri yaptığını, yüzde 1.4’ü oto alım-satım, yüzde 1.4’ü şoförlük, yüzde 1.3’ü garsonluk, yüzde 1.1’i müzisyenlik, yüzde 0.7’si sıhhi tesisatçılık, yüzde 0.3’ü aşçılık, yüzde 0.2’si kalorifer bakımı/tadilatı, yüzde 0.1’i odun/kömür satıcılığı yaptığını belirtirken; yüzde 40.1’i de diğer seçeneğini işaretlemiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 72.6’SI TATİL BÜTÇESİ OLMADIĞINI BELİRTTİ
Ankete katılanlara tatillerini nerede geçirdiklerini sorduk. Buna göre yüzde 46.2’si memlekette, yüzde 10.3’ü otelde/tatil köyünde, yüzde 3.6’sı akrabalarının yazlığında, yüzde 1.6’sı kendi yazlığında, yüzde 0.6’sı kurum kampında derken; yüzde 37.7’si tatile gitmediğini bildirdi.
“Tatil bütçeniz var mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 72.6’sı tatil bütçesi olmadığını söylerken; yüzde 17’si 1.000-2.000 TL, yüzde 7.9’u 2.001-3.500 TL, yüzde 2’si 3.501-5.000 TL, yüzde 0.5’i de 5.001 TL’den fazla cevabını vermiştir.
ANKETE KATILAN VE EMEKLİLİĞİ HAK EDEN ÖĞRETMENLER, EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNMÜYOR. BUNUN EN BÜYÜK NEDENİ İSE EKONOMİK.
Ankete katılanların yüzde 87.1’i emekliliği hak etmediğini, yüzde 12.9’u emekliliği hak ettiğini belirtmiştir.
Emekliliği hak edenlerin yüzde 20.5’i emekli olmayı düşündüğünü, yüzde 79.5’i emekli olmayı düşünmediğini ifade etmiştir.
Emekli olmayı düşünenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 65.8’i öğretmenler üzerindeki baskı çok fazla olduğu için, yüzde 5.7’si emekli ikramiyesini kullanmak için, yüzde 5.2’si emekliliğin tadını çıkaracağım için, yüzde 3.1’i başka bir iş yapacağım için derken; yüzde 20.2’si diğer cevabını vermiştir.
Emekli olmayı düşünmeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 66.2’si emekli maaşları düşük, gelirim azalacak, yüzde 11.1’i ek gösterge düşük, yüzde 4.2’si kendimi hazır hissetmiyorum derken; yüzde 18.5’i diğer seçeneğini işaretlemiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 92.2’Sİ TOPLUMDA ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN SAYGIN BİR KONUMDA OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYOR
Ankete katılanların yüzde 92.2’si toplumda öğretmenlik mesleğinin saygı bir konumda olduğunu düşünmüyor.
ANKETE KATILANLAR ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN EN İTİBARLI OLDUĞU DÖNEMİN ATATÜRK DÖNEMİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Ankete katılanlara “Öğretmenlik mesleğinin en itibarlı olduğu dönem size göre aşağıdakilerden hangisidir?” sorusunu yönelttik. Buna göre; yüzde 63’ü Atatürk dönemi derken; yüzde 13.2’si 1991-2000, yüzde 9.3’ü 1981-1990, yüzde 4’ü 1939-1950, yüzde 3.9’u 1971-1980, yüzde 2.3’ü 1961-1970, yüzde 1.8’i 2001-2010, yüzde 1.6’sı 1951-1960, yüzde 0.9’u 2011-2016 seçeneğini işaretlemiştir.
ANKETE KATILANLAR HABERLERİN BÜYÜK KISMI HABERLERİ İNTERNETTEN TAKİP EDİYOR
Haberleri nereden takip ediyorsunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 75.5’i internetten, yüzde 23’ü televizyondan, yüzde 1.3’ü gazetelerden, yüzde 0.2’si de radyodan cevabını vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 81.6’SI ALIM GÜCÜNÜN BİR ÖNCEKİ SENEYE GÖRE AZALDIĞI GÖRÜŞÜNDE
Ankete katılanlardan alım güçlerini bir önceki seneye göre değerlendirmelerini istedik. Buna göre; yüzde 81.6’sı azaldı, yüzde 14.1’i değişiklik olmadı, yüzde 4.3’ü arttı demiştir.
ANKETE KATILANLARIN ÇOK BÜYÜK KISMI HEM SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİĞE HEM DE MÜLAKATA KARŞI
Ankete katılanların yüzde 95.2’si öğretmenlerin sözleşmeli olarak atanmasını yanlış buluyor.
Öğretmenlerin sözleşmeli olarak atanmasını doğru bulmayanlara bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 57.8’i sözleşmelilik, öğretmenleri bürokrasi ve siyasetin kölesi haline getiriyor derken; yüzde 17.2’si öğretmenlerin iş güvenceleri yok, yüzde 10.5’i özlük hakları açısından kadrolu öğretmenler ile aynı haklara sahip değiller, yüzde 5.2’si çalışma barışını bozuyor, yüzde 5.3’ü amirleri tarafından üzerlerine baskı kuruluyor, yüzde 1.3’ü veli ve öğrencilerin öğretmen seçmesine neden oluyor, yüzde 2.7’si de diğer cevabını vermiştir.
Ankete katılanların yüzde 95.8’i öğretmenlerin mülakatla atanmasına karşı çıkıyor.
Öğretmenlerin mülakatla atanmasına karşı çıkanlara bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 54.8’i torpilli olanlar, yandaşlar atanır derken; yüzde 28.7’si objektif bir şekilde ve adil şartlarda puan verilmez, yüzde 15.8’i mülakat sistemi liyakati ve ehliyeti ölçmez, yüzde 0.7’si de diğer sevabını vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 98’İ MÜLAKAT KOMİSYONLARININ ŞEFFAF OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYOR
Ankete katılanların yüzde 98’i sözleşmeli öğretmenlik için getirilen mülakat komisyonlarının şeffaf olduğunu ve adil puanlama yaptığını düşünmüyor.
Ankete katılanların yüzde 93.3’ü mülakat sisteminin terör örgütü üyeliğini tespit edebilmek için doğru bir yöntem olduğunu düşünmüyor.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 83.6’SI PERFORMANS SİSTEMİNE KARŞI
Ankete katılanların yüzde 83.6’sı performans sistemini desteklemezken, yüzde 4.8’i fikrim yok, yüzde 11.6’sı da performans sistemini desteklediğini ifade etmiştir.
Performans sistemini destekleyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; katılımcıların yüzde 41.2’si çalışan ile çalışmayan ayırt edilecek, yüzde 19.6’sı iş verimliliği ve motivasyon artacak, yüzde 5.6’sı eğitimin kalitesi artacak, yüzde 1.9’u hükümetin genel olarak eğitim politikalarını doğru bulduğum için performans sistemini de destekliyorum derken; yüzde 31.6’sı diğer cevabı vermiştir.
Performans sistemini desteklemeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 52.6’sı bilimsel, nesnel ölçme ve değerlendirmeleri olmayan, sübjektif bir yöntemdir, doğru sonuç vermez derken; yüzde 14.7’si asıl amaç iş güvencesini ortadan kaldırmak, yüzde 12.1’i öğretmenlerin itibarını azaltır, yüzde 6.8’i öğretmen ayrımına yol açar, iş barışı bozulur, yüzde 6.3’ü öğretmen-öğrenci-veli ilişkisi zedelenir, yüzde 6’sı öğretmenler zaten birçok kez elemeden geçiyor, performansın ölçülmesine gerek yok, yüzde 1.5’i de diğer cevabı vermiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 60’I ROTASYONA KARŞI
Katılımcıların yüzde 60’ı il içi ve il dışı rotasyon uygulamasına destek vermiyor, yüzde 40’ı ise destek veriyor.
Rotasyon uygulamasına destek verenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; 35.7’si merkez okullarda görev yapmanın önü açılacak, yüzde 26.9’u tecrübeli öğretmenlerin başka okullarda görev yapması sağlanacak, yüzde 23.5’i zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapanların tayini kolaylaşacak, yüzde 13.9’u da öğretmenlerin verimliliği artacak cevabını vermiştir.
Rotasyon uygulamasına destek vermeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 36.5’i yüzbinlerce öğretmen yer değiştireceğinden eğitimde karmaşa yaşanacak, yüzde 29.2’si öğretmenlerin motivasyonu bozulacak, yüzde 17’si her yıl öğrenci ve veli profili değiştiğinden öğretmenlere rotasyon yapılması fayda sağlamayacak, yüzde 10.2’si belli bölgelerdeki öğretmen açığı sorununu çözmeyecek, yüzde 7.1’i de bu şekilde öğretmenlerin yer değiştirme hakkı elinden alınıyor cevabı vermiştir.
KATILIMCILARIN YÜZDE 65.4’Ü PROJE OKULLARINDA 8 YILINI DOLDURAN ÖĞRETMENLERİN ZORUNLU YER DEĞİŞTİRMEYE TABİ TUTULMASINI DESTEKLEMİYOR
Ankete katılanların yüzde 65.4’ü proje okullarında 8 yılını dolduran öğretmenlerin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulmasını desteklemiyor, yüzde 34.6’sı destekliyor.
Destekleyenlere “Nedeni en çok aşağıdakilerden hangisidir?” diye sorduk. Buna göre; yüzde 42.6’sı öğretmenlerin uzun süre aynı okulda görev yapması verimliliği azaltıyor, yüzde 30.7’si başarılı öğretmenler tecrübelerini başka okullara aktaracak, yüzde 18.5’i bu okullarda belli politik ve ideolojik kamplaşmalar söz konusu derken; yüzde 8.2’si diğer seçeneğini işaretlemiştir.
Desteklemeyenlere “Nedeni en çok aşağıdakilerden hangisidir?” diye sorduk. Buna göre; yüzde 44.9’u proje okullarına yapılan atamalar objektif olmayacak, sınav, kriter olmayacağından kariyer ve liyakat esas alınmayacak, yüzde 27.5’i kadro değişikliği siyasi ve ideolojik amaç taşıyor, bu bir kıyım ve sürgün hareketidir, yüzde 8.6’sı öğrencilerin başarısını ve motivasyonunu olumsuz etkileyecek, yüzde 8.5’i köklü okulların kurum kültürü ve gelenekleri yok edilecek, yüzde 7.1’i bu okulların proje okulu kapsamına alınmasındaki asıl amaç idari ve personel kadrosunun değiştirilmesidir, yüzde 3.4’ü diğer cevabı vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN 91.6’SI İŞ GÜVENCESİNİN TEHDİT ALTINDA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Katılımcıların yüzde 91.6’sı öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının ve tüm memurların iş güvencesinin tehdit altında olduğunu düşünüyor.
ANKETE KATILANLARA GÖRE, ÖĞRETMEN ATAMALARI YETERLİ SAYIDA DEĞİL
Ankete katılanların yüzde 83.2’si öğretmen atamalarını yeterli sayıda bulmuyor, yüzde 16.8’i ise yeterli sayıda buluyor.
“Okulda en çok kiminle tartışma yaşıyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 39.9’u hiç kimseyle cevabı verirken; yüzde 29.4’ü idareciler, yüzde 16.6’sı veliler, yüzde 8.3’ü öğrenciler, yüzde 4.4’ü öğretmenler, yüzde 1.4’ü de memur/hizmetli personel cevabını vermiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLER MESLEKİ SORUNLARININ PSİKOLOJİK DURUMLARINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEDİĞİNİ SÖYLÜYOR
“Mesleki sorunlarınız psikolojik durumunuzu olumsuz yönde etkiliyor mu?” sorusuna katılımcıların yüzde 82.7’si evet, yüzde 6’sı hayır, yüzde 11.3’ü de mesleki bir sorun yaşamıyorum cevabını vermiştir.
Mesleki sorunlarının psikolojik durumunu olumsuz yönde etkilediğini söyleyenlere, “En çok hangi sorunu yaşıyorsunuz?” sorusunu yönelttik. Buna göre; yüzde 36.9’u stres, yüzde 27.7’si yaptığım işle mutlu olamamak, yüzde 11.9’u kaygı, yüzde 11.3’ü tükenmişlik, yüzde 5.3’ü depresyon, yüzde 2.3’ü kendimi yetersiz hissetme, yüzde 2.1’i uyku düzensizliği, yüzde 2.5’i de diğer cevabı vermiştir.
ANKETE KATILANLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANI YILMAZ’IN EĞİTİMİN SORUNLARINA VE EĞİTİM ÇALIŞANLARININ BEKLENTİLERİNE CEVAP VERDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYOR
Ankete katılanların yüzde 96.3’ü Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın eğitimin sorunlarına ve eğitim çalışanlarının beklentilerine cevap verdiğini düşünmüyor.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 23.4’Ü ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN EN ZOR YÖNÜNÜN YANDAŞ KAYIRMACILIĞI VE KADROLAŞMA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
“Size göre öğretmenlik mesleğinin en zor yönü aşağıdakilerden hangisidir?” sorusuna katılımcıların yüzde 23.4’ü yandaş kayırmacılığı ve kadrolaşma, yüzde 22.2’si MEB’in öğretmenlere yönelik hak gaspı ve hukuk dışı uygulamaları, yüzde 16.3’ü öğrencilerin/velilerin öğretmenlere karşı olumsuz tutum ve davranışları, yüzde 12.9’u ücretlerin düşük olması, yüzde 9’u angarya işler, yüzde 5.9’u özlük hakların yetersizliği, yüzde 5’i amirlerin kötü tutum ve davranışları, çalışanlar üzerindeki baskılar, yüzde 4.3’ü çalışma koşulları, yüzde 1’i hizmet içi eğitimlerin yetersizliği cevabını vermiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 62.7’Sİ TOPLUMSAL ÇATIŞMALARIN ARTMASI, İÇ SAVAŞ ÇIKMASINDAN ENDİŞE EDİYOR
“Ülkemizin geleceği ile ilgili en büyük endişeniz aşağıdakilerden hangisidir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 62.7’si toplumsal çatışmaların artması, iç savaş çıkması, yüzde 18.2’si terör olayları, yüzde 10.7’si ekonomik sorunlar, işsizlik, yüzde 5.5’i Suriye ve Irak’taki gelişmeler, yüzde 2.9’u da diğer cevabı vermiştir.
“Kamu çalışanlarının geleceği ile ilgili en büyük endişeniz nedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 45.2’si memurların elinden iş güvencesinin alınması, yüzde 28.5’i adam kayırma, kadrolaşma, yüzde 19’u OHAL ile başlayan kamudaki güvensizlik ortamı, yüzde 4.2’si sürgün, baskı ve dayatmalar, yüzde 3.1’i de diğer cevabını vermiştir.
“Öğretmenlerimiz gerek ekonomik gerek mesleki sorunları nedeniyle 24 Kasım’ı buruk kutlamaktadır. Ay sonunu zor getiren, cebindeki son kurşun bile hesabını yapan, borç içinde yaşayan, emekli olmayı bile geliri azalacağı için düşünmeyen öğretmenlerimiz, bu mesleğin toplumda saygın bir konumda olduğuna da inanmamaktadır. Atatürk dönemini en itibarlı dönem olarak niteleyen öğretmenlerimiz, iş güvencelerinin tehdit altında olduğunu düşünmektedir. Mesleki sorunlarının psikolojilerini etkilediği öğretmenlerimiz, mesleki sorunlarla da boğuşmaktadır. Öğretmenler son dönemde hayata geçirilen ve geçirilmesi planlanan bazı uygulamalara da karşı çıkmaktadır. Sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alımından, proje okullarında 8 yılını dolduran öğretmenlerin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulmasına, performans sisteminden, rotasyon uygulamasına kadar birçok konuya öğretmenlerimiz tepkilidir.
Bu anket çalışması Türkiye’de öğretmenlerin durumuna projeksiyon tutmaktadır. Anketin sonuçları iyi irdelenmeli, Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin endişelerini dikkate almalıdır. Aksi taktirde stresli, yaptığı işle mutlu olamayan, huzursuz öğretmenlerle milli eğitimi daha ileriye taşımamız mümkün olmaz.”