Son Güncelleme: 12 Aralık 2017 13:23 Eğitim Bir Sen Çorum 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Erdoğan, okul yöneticilerinin sorumluluklarının fazla, yetkilerinin az olduğuna dikkat çekerek “Birçok sorumluluğu bulunan eğitim yöneticilerinin yetkileri artırılmalı, yöneticilik yapmalarının önündeki engeller, sorunlar giderilmelidir” dedi.
Hukuken ihmal olarak nitelendirilebilecek aksaklıklar nedeniyle idari para cezası yaptırımı doğuran hallerden doğan sorumlulukların, meslekî eğitim veren ortaöğretim kurumları başta olmak üzere, eğitim kurumu yöneticilerini hukuki ve mali açıdan telafisi imkânsız zararlara maruz bıraktığını kaydeden Erdoğan, “Meslekî eğitim veren ortaöğretim kurumları, öğretmenevleri, akşam sanat okulu ve mesleki eğitim merkezleri müdürlükleri ile okul aile birliklerinin işveren sıfatıyla Sosyal Güvenlik Kurumu başta olmak üzere, kurum ve kuruluşlara yönelik bildirim, beyan, ödeme ve benzeri işlemlerinin, ilçe/il milli eğitim müdürlükleri eliyle gerçekleştirilmesi noktasında düzenleme yapılması; eğitim kurumu yöneticilerini kasten yapılanlar hariç olmak üzere kusurlarına karşı koruyacak, hukuki ve mali sorumluluklardan doğan zararları tazmin edecek bir mekanizma kurulması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında eğitim kurumları yöneticilerinin işveren/işveren vekili olarak belirlenmiş olmasının, eğitim kurumları yöneticilerini ağır hukuki ve mali sonuçları bulunan bir sorumluluk altına soktuğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğitim kurumları yöneticileri iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında işveren/işveren vekili olarak belirlenmemeli; bu konuda sorumluluk alanı kapsamındaki faaliyetler il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde oluşturulacak komisyonlar eliyle yürütülmeli, mali sorumluluk ise eğitim kurumlarına tahsis edilen bütçe ile sınırlı tutulmalıdır.”
Asli Görevleriyle Bağdaşmayan İşler Verilmemelidir
Asli fonksiyonlarıyla bağdaşmayan muhakkiklik görevinin eğitim kurumu yöneticilerine verilmemesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Her müdürün kendi kurumunda disiplin amiri olması nedeniyle idari inceleme ve soruşturmaların, yöneticinin taraf/şikâyetçi olduğu istisnai durumlar dışında, kurum içinde gerçekleştirilmesi, muhakkiklik görevinin ifa edilmesi halinde ise bu görevlendirilmeye karşılık ücret ödenerek bu görevle ilgili ulaşım, kırtasiye masrafı vb. giderlerin karşılanması gereklidir” ifadelerini kullandı.
Yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve bir yıl veya daha az ya da fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin yöneticilik görevlerinin görevlendirme tarihi itibarıyla sona erdiğini hatırlatan Erdoğan, herhangi bir eğitim kurumunda yöneticilik görevi devam etmekteyken kendi istek ve iradeleri dışında Bakanlık uhdesindeki bir görevi yürütmek üzere yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve bir yıl veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin yöneticilik görevlerinin sona erdirilmesinin izahının mümkün olmadığını dile getirdi.
Temel Eğitim Kurumlarındaki Bütçe Sorununa Çözüm Bulunmalıdır
Temel eğitim kurumlarındaki yöneticilerin asli görevlerini yerine getirmelerinin önündeki en büyük engelin, bütçe tahsisinin yapılmaması olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bu durum, eğitim kurumlarının zorunlu ve gerekli ihtiyaçlarının maliyetlerinin karşılanması noktasında öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine eğitim kurumları yönetimleri görmektedir. Temel eğitim kurumları için de, ortaöğretim kurumlarında olduğu gibi merkezi bütçeden finanse edilen öğrenci başına ödenek esaslı belirli bir bütçe oluşturulmalıdır” diye konuştu.
Eğitim Yöneticilerinin Niteliğini Geliştiren Bir Model Hayata Geçirilmelidir
Hasan Hüseyin Erdoğan, yaptıkları çalışmalarla millî eğitimin çözüm bekleyen sorunlarına neşter vurmaya, çözüme ilişkin öneriler ortaya koymaya devam ettiklerini kaydederek, şunları söyledi: “Mevcut sorunlu alanlar içinde acilen çözüme kavuşturulması gerekenlerden biri de eğitimin yönetimi sorunudur. Eğitim yönetimi konusu, birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de eğitim yöneticilerinin, özellikle okul yöneticilerinin yetiştirilmesinde, eğitime dair sorunların çözümünde önemli bir husus olarak görülmüş ve geçmişte Millî Eğitim şûralarında ele alınmıştır. Ancak eğitimin niteliğini artırmada itici güç olan eğitim yöneticilerinin niteliğini geliştiren bir model ya da sistem şimdiye kadar ortaya konulamamıştır. Nitelikli eğitim için yeterlilik düzeyi yüksek eğitim yöneticisi ihtiyacı gözetilerek, eğitim yöneticisi yetiştirme, görevlendirme, yer değiştirme ve görevden alma hususlarına ilişkin kapsamlı, kalıcı ve sürdürülebilir bir model oluşturulması artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Hak edenin görev almasını, hakkını verenin görevde kalmasını ve yeterliliğini kaybedenlerin görevine son verilmesini öngören bir modelin hayata geçirilmesi, eğitimin hem yönetimini hem de nitelik artırıcı etkisini kolaylaştıracaktır.”
Eğitimcilerin Moral Ve Motivasyonunu Bozan Uygulamalara Karşıyız
Mülakatla öğretmen alımına, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına, öğretmen performans değerlendirmesine, eğitimin kanayan yaralarından biri olan ücretli öğretmenliğe karşı olduklarını söyleyen Erdoğan, “Öğretmenlikte ucuz işçilik olmaz. Öğrencilerin iyi bir eğitim alabilmeleri için öğretmen açığının kadrolu öğretmenlerle kapatılması; cebri değil, cezbi yöntemler lazım” değerlendirmesinde bulundu.