Son Güncelleme: 14 Mart 2016 15:11 Sağlık-Sen Çorum Şubesi Basın ve İletişimden sorumlu başkan yardımcısı Hacı Nuri Lafcı, Sağlık-Sen ve İlim Yayma Cemiyetiyle birlikte organize edilen 14 Mart Tıp Bayramı’yla ilgili açıklama yaptı.
Lafcı, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi; “14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Çorum İlim Yayma Cemiyeti’nin Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında bizlerle birlikte olmalarından dolayı başta İlim Yayma Cemiyeti başkanı sayın Av.Mehmet Karadağ ve yönetim kurulu üyelerine sendikamız adına teşekkür ediyorum.
Bu yıl Tıp Bayramı’na, Ankara’da meydana gelen hain saldırının acısıyla girdik. 14 Mart 1827’de ilk Cerrahhane’nin kurulmasının yıl dönümünde, 14 Mart 1919 tarihinde tıbbiye öğrencilerinin İstanbul’un işgalini protesto eylemini başlangıç kabul eden Tıp Bayramı, mensuplarını onurlandıracak köklü bir maziye sahiptir.
İstanbul Tıp Fakültesi öğrencilerinin tamamının şehit olması sebebiyle mezun verememesinin acısını ve bu öğrencilerin vatan savunması için okul yerine cepheye gitmesinin gururu, milletimizin övünç kaynaklarındandır. Sağlık çalışanları, geleneksel olarak 14 Mart Tıp Bayramı’nda bayramı kutlamakla birlikte sorunlarını dile getirmekte, çözüm istemektedir.
Ancak bu seneki Tıp Bayramı, hain terör saldırısının gölgesinde geçmektedir. Terör vatandaşlarımızı vurmuş, birçok vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, birçoğunun da yaralanmasına sebep olmuştur.
Ancak, bu acıyla ilk yüzleşen yine sağlık çalışanları olmuştur. Öznesinde insan olan her olayda ilk karşımıza çıkan sağlık çalışanları, kendi canlarını hiçe sayarak bu hizmeti vermektedir. Sağlık-Sen Çorum Şubesi olarak diyoruz ki; Sağlık hizmeti bir ekip işidir. Bu kutsal hizmetin mensubu olan bütün sağlık çalışanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Sağlık çalışanlarının bayramı, vatandaşlarımızın sağlığıdır. Hayatın her anında yanımızda olan ve bu hizmetin sunulmasında görev yapan bütün sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunarken, terörün sona erdiği, birlik ve beraberlik içinde sağlıklı ve huzurlu bir gelecek diliyoruz.Yüce ALLAH’tan, menfur saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar, ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabır ve metanet diliyoruz.
Milletimizin başı sağ olsun. Bu saldırının failleri, insanlıktan çıkmış ve insanlıktan nasipsizdir. Bu vicdan yoksunu katiller, eylemleriyle doğrudan insanı, insan onurunu ve insanlığı hedef alıyorlar. Bu cani saldırı, Türkiye’ye, Türkiye’nin bütünlüğüne, huzur ve güvenliğine yapılmış bir saldırıdır. Bu hunharca saldırı, milli iradeyi akamete uğratma hayali kuranların, milli birliği bozmaya kalkışanların saldırısıdır.
Bu saldırı, birlikte yaşama irademize, dayanışma kültürümüze, hep birlikte oluşturduğumuz kardeşlik iklimine yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı, demokrasimizin gelişmesini, demokratik standartlarımızın yükselmesini, sivil siyaset alanının genişlemesini engellemeye çalışanların kirli işbirliği hamlesidir. Bu saldırı, hukukun üstünlüğünden, hakların zenginleşmesinden, güvenlik-özgürlük dengesinin özgürlük lehine şekillenmesinden rahatsızlığın dışa vurumudur.
İnsani bütün değerleri hiçe sayan terör saldırısı; yönetimi ve hükümeti zaafa uğratmaya, bütün siyasi partileri etkisiz kılmaya ve sivil siyaset alanını daraltmaya yönelik kalleşçe bir eylemdir. Bu saldırı, küresel krizlere, bölgesel gerilimlere rağmen ekonomik büyümesini sürdüren, sosyal kalkınmasını devam ettiren Türkiye’yi içe hapsetme tezgâhının yeni bir versiyonudur.
Bu saldırı, küresel emperyalizm karşısında diz çökmeyen, bölgesinin sorunlarına sırt dönmeyen, insanlık için yeni umut kapıları üreten Türkiye’nin geleceğine yönelik bir saldırıdır. Sağlık-Sen ailesi olarak; insan onurunu korumaya, Türkiye’nin bütünlüğüne sahip çıkmaya, milletin ve iradesinin yanında yer almaya, birlikte yaşama kültürümüzün ve kardeşlik iklimimizin zeminini güçlendirmeye, sivil siyasetin etki alanını daha da genişletmeye, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu siyasal düzen içerisinde demokratik standartları yükseltmeye, Türkiye’nin aydınlık gelecek yolculuğuna katkı sunmaya ve milletimizin huzur, refah ve barış içerisinde yaşamasında sorumluluk almaya devam edeceğiz.
Terörün, terör örgütlerinin ve bu eylemlerin azmettiricilerinin, Yeniden Büyük Türkiye yolcululuğumuzu engellemesine, Türkiye’nin yönünü ve yolunu değiştirmesine izin vermeyeceğiz. Son dönemde yoğunlaştırılmak istenen terör saldırılarını da terör örgütlerinin son çırpınışları ve yok oluş feryatları olarak görüyoruz.
Bu çerçevede, terörü günlük hayatın parçası haline getirme çabalarına karşı, milletimizin tek yürek halinde terörü ve terör örgütlerini yeneceğine, bitireceğine olan inancımız tamdır. Milletimiz, devletle işbirliği içerisinde terörle mücadeleyi, özgürlük-güvenlik dengesini koruyarak kararlı bir şekilde sürdürecektir. Bu mücadelede, milletimiz, siyasi partiler, devlet kurumları ile sivil toplum örgütleri teröre ve terör gruplarına karşı ortak akılla ve güçlü bir iradeyle birlikte hareket etmelidir, edecektir.
Bu inançla, Ankara/Kızılay’daki terör eyleminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha ALLAH’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ayrıca Ankara’daki patlama sonrası canla başla çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz.”