Belediye Başkan Yardımcısı ve Belediye Meclis Üyesi İsmail Yağbat, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısını sert dille eleştirdi.

Belediye Meclisi’nin Ekim ayı olağan toplantısında gündem dışı söz alan Yağbat, Kobani olayları ve Azerbaycan’a yapılan saldırıya değindi.

Yağbat, “Bundan 6 yıl önce, 2014 yılının ekim ayında 6-8 Ekim tarihleri arasında yakın tarihimize Kobani Olayları olarak geçen bir hadise yaşadık. Doğu ve Güney Doğu illerimizde 35 ilimizde ve yaklaşık 100 ilçemizde terör örgütü mensupları sahiplerinden aldıkları talimatla olaylar çıkardılar. Masum vatandaşlarımıza, sivil vatandaşlarımıza ve bölge barışını koruyan güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar oldu. 50’ye yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Hain ve bir o kadar da alçak bir terör örgütü olan PKK ve PYD militanları, 326’sı güvenlik görevlisi toplam 761 kişi de yaraladı. Olaylarda 200’e yakın okul, 269 kamu binası bin 731 ev ve işyeri zarar gördü. Yakıldı, yağmalandı. Bin 300’e yakın araç da zarar gördü” dedi.

İsmail Yağbat, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Kobani olaylarının en üzücü yanlarından biri de Kurban Bayramı’nda şehit edilen genç kardeşlerimizdi. Devlete taş atmayan, yakmayan yıkmayan sadece ihtiyaç sahipleri için Kurban Bayramı’nda et dağıtımı yapan 16 yaşındaki genç kardeşimiz Yasin Börü ve yanında ki arkadaşları vahşice şehit edildi. 6-8 Ekim olayları, PKK ve yandaşlarının ne kadar vahşileşebileceğini, ne kadar alçalabileceğini göstermesi açısından asla unutmamamız gereken olaylardır. Tıpkı 15 Temmuz gibi bu hadise bu ülkenin, bu milletin hafızasından asla çıkarmayacağı, çıkmaması gereken bir hadisedir. Bu olaylar nedeniyle şehit olan tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terör örgütlerini ve terör yandaşlarını terör sevicileri de lanetliyorum.

Geçtiğimiz ay, 27 Eylülde doğumuzdaki terör devletlerinden biri olan Ermenistan, dost ve kardeş ülkemiz, iki devlet tek millet dediğimiz Azerbaycan’a saldırdı. Tek millet olarak Türkiye’mizin her bir vatandaşı bu saldırıyı yüreğimizde hissettik. Terör devleti Ermenistan sivil yerleşim bölgelerine saldırı düzenledi. Azerbaycan Türkü kardeşlerimizi şehit ettiler Ermenistan’ın bir terör devleti olduğunu yaklaşık tarihimizden biliyoruz. Kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın Hocalı kentinde 1992’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 613 kişi Ermeniler tarafından katledildi. 500’e yakın sivil ağır yaralanırken bin 250’den fazla kişi de esir alındı. Aralarında 68 kadın ve 28 çocuğun da bulunduğu 150 esirden bir daha hiç haber alınamadı. Ermeni makamları da esirlerin akıbetiyle ilgili bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmadı. Birçok ülkenin soykırım olarak tanımladığı Hocalı katliamı Ermenistan’ın alnındaki terör lekelerinden sadece biridir. Böylece de tarihe kaydedilmiştir.

Bu saldırılarla anlıyoruz ki Ermenistan, Azerbaycan ve kardeş ülkeye bağlı Dağlık Karabağ bölgesine saldırılarla Kafkasya’nın İsrail’i olma yolunda. Türkiye bu duruma asla izin vermeyecek.

76 yıl önce 1944’te Komünist Rus Ordusu’ndan kaçan 146 (bazı kaynaklara göre de 407) Azerî Türkü Aras Nehri üzerindeki Boraltan Köprüsü’nden geçerek Türkiye’ye sığındığında. Karakol komutanı Ankara’ya durumu bildirmiştir. Dönem milli şef dönemidir, ancak, konu Cumhurbaşkanı İnönü’ye intikal edince, İnönü Türkiye dışında Türk yoktur’ diyerek 146 Türk’ün derhal teslim edilmelerini emredilmiştir. Teslim edilen Azeri Türkü kardeşlerimiz Rus askerlerine teslim edilmiştir ve akabinde hemen oracıkta, 146 Azeri Türk’ü şehit edilmiştir. Bugün milyonlarca mazluma kucak açan, misafir eden Türkiye var. Bugün Türkiye dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumun yanındadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin başında hangi hükümet olursa olsun söz konusu Azerbaycan olduğunda farklı hareket etmesi beklenemez! Cumhurbaşkanımızın mağduriyet ve zulüm söz konusu olduğunda tavrı bellidir. Azerbaycan’a ve oradaki Türk kardeşlerimize en büyük destek Cumhurbaşkanımızdan gelmiştir. Azerbaycan’a desteği sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi.