Son Güncelleme: 15 Ağustos 2017 07:28 Milliyetçi Hareket Partisi Çorum İl Başkanı Mehmet Akif Aras son günlerde artan terör saldırıları hakkında yazılı açıklamada bulundu.
Türk Devletine hainlik yapanların Eren Bülbül’ün kanında boğulması gerektiğini belirten Aras, “Türkiye zorlu, yıpratıcı, sosyal ve ekonomik maliyeti oldukça ağır terörle mücadele sürecinin tüm boyutlarını yaşamaktadır. Türk milleti terörle yıldırılmak, terörle korkutulmak, kanlı eylemlerle susturulmak istenmektedir” dedi.
Bir gece Kandil’in vurularak alt üst edilmesini isteyen Aras, terörün milli bekayı hedef aldığını söyledi.
“FETÖ, PKK, YPG, IŞİD, DHKP-C’nin isimleri farklı olsa da, aynı hain amaç için cepheye sürülmüş Türk ve Türkiye düşmanlarıdır” ifadelerini kullanan Aras, konu ile ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü;
“ Bu alçak örgütlerin birinin bıraktığı yerden bir diğeri devreye girmekte, milletimize kast etmektedirler.
Bölgemiz bir yandan yanıp kavrulurken, diğer yandan sınırlarla oynanmaktadır. Türkiye esef verici iç tartışma ve anlaşmazlıklara gömülürken, eş zamanlı olarak çevremizde korsan terör devletinin temelleri atılmaktadır.
Milli duygunun, milliyetçi şuurun fitne silahıyla tasallut altına alınması suretiyle Türk milletinin reflekslerinin zayıflatılması, tepkilerinin söndürülmesi planlanmaktadır. Terörizm bugün vatanın her köşesine sıçramış durumdadır. Zalim ve hayasız pusu her yerdedir. En son Trabzon Maçka’da gerçekleşen terör saldırısı her yönüyle ibret vericidir. Hainler bir Astsubayımızı şehit etmekle kalmamışlar, henüz 15 yaşında bulunan Eren Bülbül evladımızı hayattan koparmışlardır.
10 Ağustos günü Bingöl’ün Genç ilçesinde bir Uzman Çavuşumuzun, 12 Ağustos günü Batman’ın Sason ilçesinde bir Uzman Çavuşumuzla birlikte bir Uzman Onbaşımızın şehit düşmesi elbette milli vicdanı kanatmış ve kahretmiştir. Çanakkale’de emperyalizme meydan okuyan 15’lilerin bu zamandaki adı olan Eren Bülbül’ün kahramanca ve 80 milyona mal olan onurluca mücadelesi asla hatırdan çıkmayacaktır. Terör örgütü PKK’nın bebek ve çocuk katili olduğu bir kez daha belgelenmiş, yeniden tescillenmiştir.
Unutulmamalıdır ki, Eren’in dökülen kanı, Mehmetlerimizin gök kubbede çınlayan yiğitlikleri, aşağılık teröristleri eninde sonunda boğacaktır. Bir Eren’in tüm terör örgütlerine meydan okuyan bir şeref numunesi, cesaret nişanesi olduğunu herkes görecek ve öğrenecektir. Artık bahane kalmamıştır. Vatan evlatlarını şehit eden katiller, elebaşları saklandıkları mağara inlerinden, girdikleri karanlık deliklerden çıkarılarak ya adalete teslim ya da bu mümkün olmuyorsa tenkil edilmelidirler.
“TÜRK DEVLETİ BİR GECE KANDİLİ VURMALI, BİR SABAH SINIR ÖTESİNİ YAKMALIDIR”
Türk devleti muhtemel yeni saldırıları beklemek yerine aktif bir şekilde, ön alarak hainleri kaynağında temizlemelidir. Bir gece Kandil’de görünmenin, bir sabah sınır ötesindeki diğer husumet yuvalarının başına ateş topu gibi düşmenin vakti gelmiştir. Bunu yapacak güç ve dirayet Türkiye Cumhuriyeti’nde vardır. Bunu başaracak azim, iman ve inanç Türk milletinde fazlasıyla mevcuttur. Milli mukavemet çok şükür canlıdır. Milli onur şanlıdır. 15 yaşındaki Eren’e silah doğrultan ve de emperyalizmin emellerine zincirlenmiş korkak hainler anasından doğduklarına mutlaka pişman edilmelidirler.
Türkiye terörizmden büyüktür. Kaygıya, karamsarlığa ise hiç yer yoktur. Kahramanca şehadeti göze alanlar, şerefsizce yaşayan insanlığın defolu yüzlerine kat be kat hesabı sormaya muktedirdir. Türkiye’nin beka mücadelesi verdiği bu zaman aralığında, siyasi polemik yaratmak isteyen, siyasette kavga ve kutuplaşma arayışında olan kim varsa art niyetlidir ve dikkatle izlenmelidir.
“TERÖRİZME, İÇ VE DIŞ MİHRAKLARA KARŞI DEVLETİMİZİN YANINDAYIZ”
Milliyetçi Hareket Partisi terörizmle, iç ve dış mihraklara karşı verilen samimi mücadelede devletiyle ve seçilmiş meşru hükümetle beraberdir. Aksini düşünüp milli dayanışmayı yıkmak, değilse bile sarsmak isteyen fesat odakları kaybetmeye mahkûm olan çürümüşlerdir. Bununla birlikte Türkiye’de can ve mal güvenliğinin olmadığını söyleyip yabancı ülkelere muhbirlik yapanların kimlere hizmet ettikleri, kendilerini ne hallere düşürdükleri açık ve ortadadır. Siyasi kehanet ve spekülasyonlarla mesafe almaya, çalı dibi yoklamaya, sorun ve kriz çıkarmaya uğraşanlar dün olduğu gibi bugün de çuvallayacaklardır. Şehitlerimize vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Ecdadımıza karşı manevi sorumluluğumuzu yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bunları yaparken de dağılarak değil birleşerek, ayrı düşerek değil milli hedeflerde buluşarak, hepsinden mühimi temel ilke ve ülkülerde uzlaşarak sonuca ulaşacağımızı herkes iyi bilmelidir”