Son Güncelleme: 12 Kasım 2018 13:53
Çorum İnsani Değerler Platformu Kasım ayı toplantısı yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Toplantıda, alınan kararlara istinaden yapılan faaliyet ve girişimler hakkında platform üyeleri bilgilendirildi.
İlim Yayma Cemiyeti’nin ev sahipliğinde Tuzcular Büyük Otelde yoğun bir katılımla düzenlenen toplantıda ilk önce Ekim ayı toplantısında alınan kararlara istinaden yapılan faaliyet ve girişimler hakkında platform üyeleri bilgilendirildi. Ardından toplantı gündemine geçildi.
Çorum Müftülüğüne bağlı olarak açılan 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarında bulunan hizmetli personel ihtiyacı platformun gündem maddelerinden birisiydi.
Bu kurslarda eğitim ve öğretimin kurs hocalarının özveri ve gayretleriyle yürütüldüğü, hocaların asli görevlerinin yanı sıra temizlik, bakım vs. işleri de yürütmek zorunda kaldıkları bu durumunda eğitimin aksamasına ve kalitesinin azalmasına yol açtığı şeklinde platform üyesi sivil toplum kuruluşlarına gelen çok sayıda şikâyet ve talep olduğu kaydedildi.
4-6 yaş gurubu Kur’an kurslarındaki hizmetli personel ihtiyacının giderilmesi amacıyla yetkili kurum ve kuruluşlarla ivedilikle irtibata geçilmesine ve konunun sorun çözülünceye kadar İDP tarafından takip edilmesine karar verildi.
Platformun gündeminde yer alan diğer bir hususta özellikle sokakta, topluma açık alanlarda, okul önlerinde ve trafikte çok sayıda şahit olunan küfürlü konuşma, nezaketsiz, kaba davranış ve tutumlarda bulunulmasından kaynaklanan rahatsızlıklardı. Toplumsal yozlaşma ve ahlak bunalımına işaret eden bu tür hususlarda toplumsal farkındalık oluşturmak, kötü davranış ve tutumlar içerisinde bulunanlara karşı toplumsal bir refleksle karşı konulmasını sağlamak amacıyla okullardan, camilere, sivil toplum kuruluşlarına, sokak aralarına, meydanlara kadar kamusal ve sivil alandaki bütün paydaşların katılımıyla çok yönlü çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı.
Argo, küfür vb. davranış ve tutumların toplumsal olarak bastırılmadığında kavga, şiddet, kötü alışkanlıklar vb. daha vahim hastalıklara kapı aralamak suretiyle sosyal dokuyu yozlaştırdığına dikkat çekilerek, “Mevlana’nın tabiriyle edeplinin edebinden sustuğu, edepsizin ben susturdum zannettiği bir durumun aksine edepsizin susturulduğu, bu davranış ve tutum içerisinde bulunur ise toplum hatta ailesi içinde dahi bir insan olarak muhatap alınmayacağının kendisine gösterildiği bir anlayışa ve duyarlılığa ihtiyacımız vardır” denildi.