Son Güncelleme: 24 Ekim 2016 11:14 Memur-Sen İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Çorum Şube Başkanı Ahmet Saatcı gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saatcı, yaptığı değerlendirmelerde şunları ifade etti; “İş güvencesi konusunda anlık reflekslerle atılacak adımlar kaosa sebebiyet verebilir. Devlet, kamuda güvence demektir. Milletin geleceğinin güven altına alınması kamuda güvenceden geçer. Kamu mevzuatının tevhid edilmesine evet, kamu görevlilerinin iş güvencelerinin tehdit edilmesine hayır diyoruz.
Akademik zeminde rekabeti önemseyen erdemli bir sendikal anlayışla, sendikal hayatta destanlar yazdık. Sadece üyelerimize değil, ülkeye ve kadim medeniyetimize de kazandırdık. Bundan sonraki yolculuğumuz da bu güzergâhta seyredecektir. Memur-Sen, bu ülkede temel hak ve özgürlüklerin temini noktasında, yol açma, yol alma noktasında şimdiye kadar bedenini ortaya koymuş ve ülkenin dönüşümüne en anlamlı katkıyı sunmuştur. Sunmaya da devam edecektir.
28 Şubat postmodern darbesinde, bir milyon üyeyle alanlara çıkamamanın, bir milyon üyeyle meşru hükümetin yanında duramamanın üzüntüsünü yaşamıştık. Eğer, bir milyon üyemizle o gün var olsaydık ülkenin seçilmiş hükümetini darbeyle indiremezlerdi. O gün yanlış yerde duranlara hesap sorarak bugünlere geldik. 15 Temmuz’da daha haince gelen darbeciler karşısında, olayın geliştiği ilk anlarda, olayın işgal girişimi olduğunu ifade ederek ilk sesi verdik. Millet iradesinin yanında olduğumuzu bildirdik ve tüm teşkilatımıza, ‘gün bugündür, zaman bu zamandır, haydi alanlara’ dedik ve 1 milyon üyemizi sokağa davet ettik. Şükürler olsun yüz akıyla 16 Temmuz’a çıktık.
Bu ülke sıradan bir ülke değildir, bu ülke genetiğinde kadim medeniyetin ruhunu, varlığını taşıyan, dirayet ve ferasetiyle mazlum coğrafyalara umut aşılayan bir ülkedir. Yeniden bir diriliş yeniden bir uyanış olacaksa, bu coğrafyadan olacaktır. Bunu bilen şer odakları, ülkenin kazanımlarını yerle bir etmek adına her on yılda bir millete haddini bildirme operasyonları düzenledi. 7 tane darbe girişimi denendi demiştik ki, 8.si daha kanlı ve haince geldi. Ama bu sefer başaramadılar, halkın gücü, tankın gücünü yendi ve kirli ittifak yerle bir oldu.
15 Temmuz’da en berbat şekilde geldiler ve bu milletin tarihindeki en büyük ihaneti yaşattılar. Milletin jetleriyle, millete saldırdılar. Onlar bu hainliği yaparken, İstanbul’da büyük adada, 13 tane CIA Ortadoğu uzmanı operasyonu yönetiyordu. ABD Başkanlık adaylığı sürecinde Trump ifade etti, başarısız oldular, başaramadılar.15 Temmuz sürecinde ABD/ Batı doğru yerde duramadı, sınıfta kaldı. Hain girişimin seyrine göre tavır belirlediler, ABD’den ilk tepki 2 saat sonra geldi. İlk başta taraf dediler sonra taraf seçtiler. Meşru hükümetin yanında yer aldıklarını deklare etmek zorunda kaldılar. Müttefiklik hukuku, teröristbaşını iade etmeyi ve kendi ülkelerindeki bu kirli yapılanmanın faaliyetlerini durdurmayı gerektirir. ABD’den bunu bekliyor ve istiyoruz.
Biz biliyoruz ki Türkiye medeniyet coğrafyasının yaşayan gücüdür. Bunu tüm İslam coğrafyası da böyle kabul ediyor. Dünyanın birçok yerinde insanlar Türkiye’ye dualarını esirgemediler. Çünkü herkes biliyor ki Türkiye sadece Türkiye değildir. Cumhurbaşkanının dünya 5’ten büyüktür deyişi onlar için çok şey ifade ediyor. Onun için, mağdur ve mazlum coğrafyaların umudunun örselenmemesi için, bu milletin diz çökmemesi için, kadim medeniyetin yeniden tahkim edilmesi ve dünyaya sunulması için yürüyüşümüzü büyütmek ve sonuna kadar götürmekten başka şansımız yok.
Kamuda iş güvencesi anlık duygularla değiştirilemez. Kamuda iş güvencesi olmasaydı FETÖ kamunun tamamında tulum çıkarırdı. FETÖ, iş güvencesinin esnek olduğu istihdamın farklı yürüdüğü TÜBİTAK’da, KOSGEB’de tulum çıkarttı. 657, bu milleti, FETÖ’nün darbesinden ve tulum çıkarmasından korumuştur. İş güvencesi konusunda anlık reflekslerle atılacak adımlar bu millete çok pahalıya mal olur. Devlet, kamuda güvence demektir, milletin geleceğinin güven altına alınması kamuda güvenceden geçer. 28 Şubat’ta 657’i kullanarak dışarı atılan inanları ve onların yaşadığı mağduriyetleri biliyoruz. Yönetsel anlamdaki yetersizlikler, aşağıya diğer çalışanlara yüklenmemelidir. Kamu mevzuatında birleştirmeye evet diyoruz. Kamu mevzuatının tevhid edilmesine evet, ama kamu görevlilerinin iş güvencelerinin tehdit edilmesine hayır diyoruz. Kamuda Türkiye’nin yönetici akademisi yok, yaşanan tıkanıklığı doğru yerde görmeli ve çözebilmeliyiz, aksi takdirde ülkeyi kaosa ve belirsizliğe taşımış oluruz.”