Son Güncelleme: 8 Mart 2016 11:46 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ‘ye az bir zaman kaldı. 13 Mart Pazar Günü tüm yurtta eşzamanlı uygulanacak sınava bu yıl başvuru yapan aday sayısı 2 milyon 255 bin 386 ile rekor bir seviyeye ulaştı.
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), öncesi ve sonrasıyla üniversite adaylarından anne babalara, öğretmenlerden yükseköğretim kurumlarına kadar birçok bileşeni ilgilendiriyor. En heyecanlı kesimi ise, sınava girecek olan adaylar oluşturuyor. Maltepe Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Utku Şentürk, YGS öncesi ve YGS anına ilişkin aday öğrencilerin yapması ve yapmaması gerekenleri sıraladı. İlk olarak, ‘’Çalışmayı en az üç gün önce bırakıp sınavın psikolojik ağırlığını daha da arttırmayın. Son haftayı aylardır yapmak istediğiniz ancak zaman bulamadığınız hobilerinize ayırın. Sinemaya gidin, kitap okuyun, arkadaşlarınızla gezin, eğlenin. Kısacası bir yıl boyunca üzerinizde biriken stresi atmaya çalışın’’ diyen Şentürk ikinci tavsiye olarak, ‘’Belirlediğiniz bir sınav stratejileriniz varsa, misal hangi test türünden başlayacağınızı, optik formu işaretleme yöntemlerinizi, kullandığınız kalem ve silgi çeşitlerinizi sınav anında da değiştirmeyin’’ dedi.
Sınavdan bir gün önce çok geç kalkmamaya özen gösterilmesi ve o hafta boyunca uyku düzeninin değiştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Şentürk önerilerine şu şekilde devam etti: ‘’ Sınavdan önce hem psikolojik hem de bedensel sağlığınıza dikkat edin, sınavdan önceki günlerde bedeninizi aşırı yoracak aktivitelerden ve sporlardan kaçının. Beslenme düzeninizi ve alışkanlıklarınızı değiştirmeyin; sınavdan bir gün önce ya da sınav günü daha önce hiç yemediğiniz yiyecekleri tatmamaya değişik ülke mutfaklarını denememeye özen gösterin. Sınava gireceğiniz okul binasını ve sıranızı sınavdan önce mutlaka görün. Sınav anında yanınızda bulunduracağınız yedek kalem, silgi, kimlik ve sınav evraklarınızı, özellikle su şişenizi dökülme olasılığını düşünerek, sıranızın üstüne değil oturduğunuz yere koyun. Sınav anında çeldiricileri kuvvetli zor soruları çözmek için zamanınızı harcamayın. ÖSYM’nin ölçme değerlendirme sistemine göre her test türünde yüzde 20 ‘çok zor’, yüzde 20 ‘çok kolay’ ve yüzde 60 ‘normal’ denebilecek sorular bulunmaktadır. Önce ‘normal’ ve ‘çok kolay’ diye nitelendirilen yüzde 80 oranındaki soruları doğru yanıtlamaya gayret edin. Her soruyu bağımsız bir soru olarak değerlendirin, bir sorunun çözümüyle uğraşırken, önceki sorulara verdiğiniz cevapları aklınıza getirerek düşüncelerinizin yönlendirilmesine izin vermeyin. Sınav anında sınav sonrasını düşünmemeye gayret edin. Sınavda alacağınız puanınızı, sıralamanızı ve ailenize ya da arkadaşlarınıza diyeceklerinizi düşünmeden size tanınan süreyi sonuna kadar işlevsel kullanın.’’ İHA